HZ. MUHAMMED’iN EN GÜLDÜGÜ KiŞi allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed
Al-Nuayman ibn Amr (?-652)…
Sahabe idi…
Bedir, Uhud, Hendek savaşlarına katıldı.
Alkol alışkanlığı vardı; Hz. Muhammed’in emriyle iki kez kırbaç cezası verildi; yine vazgeçirilemedi. (Emre göre ayakkabısına kırbaç vurulmuştu.)
Hz. Muhammed’in Nuayman’a ayrı bir sevgisi vardı ve bu sıcak sevgisi hiç bitmedi.
Hz. Ömer alışkanlığından bir türlü vazgeçmeyen Nuayman’a, “Allah seni rezil etsin, lanet olsun” deyince Hz. Muhammed, “Öyle demeyin, şüphesiz ki o, Allah’ı ve Resulünü seviyor” diyerek onu korudu.
Hz. Muhammed’in hayatında en çok güldüğü kişi, Nuayman’dı…
Oldukça fakir olan Nuayman’ın, Hz. Muhammed’e karşı aşırı bir muhabbeti vardı.
Bir gün…
Medine’ye taze meyve veya süt gelince hemen onlardan alıp getirerek, “Ey Allah’ın Resulü, bunu senin için satın aldım ve sana hediye ettim” dedi. Birkaç gün sonra malın sahibi Nuayman’dan malının bedelini istediği zaman, o kişiyi Hz. Muhammed’e getirip; “Ey Allah’ın Resulü, şu adamcağızın mallarının bedelini versene” demesi üzerine Hz. Muhammed, “Ey Nuayman, sen onu bize hediye etmedin mi?” diye sordu. Nuayman, “Ya Rasulullah, alırken onun parası yanımda yoktu. Senin de ondan yemeni istiyordum, onun için alıp getirdim” deyince, Hz. Muhammed güldü ve satıcıya parasını ödedi.
Nuayman’ın şakaları İslam tarihinde ayrı bir konudur. Hakkında kitaplar bile yazılmıştır.
Hz. Muhammed’in vefatından bir yıl önce en çok güldüğü olayın kahramanı yine
Nuayman idi.
Nuayman, arkadaşı Suveyb ve Hz. Ebu Bekir ile birlikte ticaret için Busra’ya gitti.
Busra’ya vardıklarında Nuayman, eşyaların başında bekleyen Suveyb’ın yanına gelerek, yiyecek istedi. Suveyb, Hz. Ebu Bekir gelmeden olmaz deyip reddedince, Nuayman; “Seni kızdıracak bir iş yapacağım” dedi ve az ileride bulunan deve tüccarlarının yanına gitti. Onlara, “Maharetli bir Arap kölem var, satın alır mısınız? Fakat o çok konuşkan biridir, belki size, ‘hür bir insanım’ diyebilir. Eğer almayacaksanız, kölemi bana karşı kötülük yapmaya sevk etmeyiniz” dedi.
Arap tüccarlar da, “Hayır! Onu, on deveye alırız” deyince Nuayman develere doğru gitti, onları bağladı ve daha sonra alıcıların yanına geldi, Suveyb’ ı göstererek: “İşte bu, buyurun alın” dedi. Onlar da Suveyb’a, kendisini satın aldıklarını söyleyince; “O yalancıdır, ben hür bir insanım” dediyse de Arap tüccarlar inanmadılar ve “Tamam, o senin durumunu bize bildirdi” deyip, ipi boynuna geçirip, götürdüler.
Az sonra… Hz. Ebu Bekir geldi. Durum kendisine anlatılınca arkadaşlarıyla gitti, develeri geri verip Suveyb’ı kurtardı.
Sefer dönüşü olay anlatılınca Hz. Muhammed gülmesine engel olamadı. Ve her seferinde olayı anlatıp güldü.
Nuayman’ın şakaları yüzyıllardır Müslümanları güldürmeye devam ediyor.
Tek şakacı sahabe Nuayman değildi. Abdullah b. Huzafe, Zeyd b. Sabit, Useyd b. Hudayr, Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebi Bekr gibi şakacı sahabeler vardı.
Ve ne yazık ki…
Yüzyıllar sonra İslam, cahiliye dönemine döndürüldü.
Kendine yapılan şakaları tebessümle-gülerek karşılayan Hz. Muhammed’i unutmuş görünüyorlar.
Bakınız…
Kur’an-ı Kerim ne diyor: “Ceza verecek olursanız, size nasıl ceza verildi ise siz de öylece verin. Sabrederseniz elbette bu, sabredenler için daha iyidir.” (Nahl 16/126)
Fransız Charlie Hebdo sizi kızdıracak bir karikatür çizdi ise siz de onları kızdıracak karikatür yaparsınız, hepsi bu.
12 kişiyi; İslam adına, Hz. Muhammed adına öldürmek kabul edilemez; İslam bu değil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder