6 Mart 2015 Cuma

16- İSLAM’DA SADE YAŞAYIŞ
Kadı Şureyh[21] şöyle diyor:
Seksen dinara bir ev alarak kendi adıma yazdırdım ve buna dair şahitler tuttum.
Bunun haberi Emir’ul-Müminin Ali (a.s)’a ulaşınca beni çağırtarak şöyle buyurdu:
“Ey Şureyh! Seksen dinara bir ev almış ve bir mektup yazarak da buna dair tanıklar mı tutmuşsun?!”
Ben: “Evet, doğrudur” dedim.
Hz. Ali (a.s), bana sert bir şekilde bakarak şöyle buyurdular:
“Ey Şureyh! Allah’tan kork. Yakın bir zamanda Azrail sana doğru gelecektir, ne yazına (senedine) bakacak ve ne de şahitlerinden soru soracak ama seni o evden çıkarıp kabrine teslim edecektir.
Ey Şureyh! Çok iyi düşün! Sakın bu evi başkasının malıyla almayasın ve onun değerini helal olmayan maldan vermiş olmayasın! Bu durumda dünya ve ahirette zarara uğrayanlardan olursun.”
Daha sonra şöyle buyurdular:
“Ey Şureyh! Bil ki, eğer evi aldığında benim yanıma gelmiş olsaydın, senin için bu senede öyle bir yazı yazardım ki, bu evi bir dirheme ve bir dirhemden daha aza bile almaya rağbet etmezdin. Ben şöyle bir senet yazardım:
“Bu ev, zelil bir kulun, ahiret yurduna göçmeye hazır olan ölü bir şahıstan aldığı bir evdir; öyle bir ev ki, aldatıcı evlerdendir; fani ve helak olacakların toprağındandır. Bu evin dört sınırı vardır: Birinci sınır, âfet ve belalara ulaşır; ikinci sınır, musibet ve ölümlere yetişir; üçüncü sınır, helak edici heva ve heveslere dayanır; dördüncü sınır ise, aldatıcı şeytana varır; işte bu ev, dördüncü sınıra açılmaktadır.
Bu evi, arzularla aldanmış bir şahıs, kanaat izzetinden çıkarak dünyaya tapma zilletine düşmek değeriyle, kısa bir süreden sonra ölecek bir kimseden almıştır...”[22]
Evet, zahit ve basiretli insanların dünya malına bakışları işte böyledir.
 

17- NEDEN DUALARIMIZ KABUL

OLMUYOR

Emir’ul-Müminin Hz. Ali (a.s) bir Cuma günü Kufe’de çok güzel bir konuşma yaptı. Konuşmasının sonunda şöyle buyurdular:
“Ey millet! Şu yedi büyük musibetten Allah’a sığınmamız gerekir:
1-     Alimin sürçmesinden.
2-     Abidin ibadetten usanmasından.
3-     Müminin muhtaç olmasından.
4-     Eminin hıyanet etmesinden.
5-     Zenginin fakir olmasından.
6-     Azizin zelil bir duruma düşmesinden.
7-     Fakirin hasta olmasından.”
Bu esnada bir adam ayağa kalkarak şöyle dedi: “Doğru buyurdunuz ey Emir’ul-Muminin! Biz saptığımızda sen kıblemizsin, karanlıkta kaldığımızda sen nursun. Allah Teala'nın: “Ud’unî estecib lekum” (Bana dua edin size icabet edeyim)[23] diye buyurmuş olduğu sözü hakkında senden soru sormak istiyorum. Allah-u Teala’nın böyle buyurmasına rağmen neden duamız kabul olmuyor?”
Hz. Ali (a.s) cevaben şöyle buyurdular:
“Dualarınızın kabul olmamasının sebebi, kalplerinizin sekiz şey hususunda hiyanet etmesinden dolayıdır:
Birincisi: Siz Allah’ı tanıdınız fakat size farz kıldığı şekilde hakkını eda etmediniz. Bu yüzden bu tanıyış size bir şeyi kazandırmadı.
İkincisi: Siz Allah’ın Peygamberine iman ettiniz ama onun sünnetine karşı çıktınız ve şeriatini öldürdünüz. O halde imanınızın neticesi nerede kaldı! (Yok olup gitti.)
Üçüncüsü: Allah’ın size nazil etmiş olduğu kitabı (Kur’an’ı) okudunuz fakat onunla amel etmediniz; Kur’an’ı canı gönülden kabul ettik ve ona uyacağız dediniz ama ona muhalefet ettiniz.
Dördüncüsü: Biz cehennem ateşinden korkuyoruz dediniz, o halde korkunuz nerede kaldı?!
Beşincisi: Cennete rağbet etmekteyiz, dediniz. Ama her an sizi ondan uzaklaştırmakta olan şeyleri yapıyorsunuz; o halde cennete olan rağbet ve iştiyakınız nerede kaldı?!
Altıncısı: Siz Allah’ın nimetini yediniz. Ama o nimete karşı Allah’a şükür etmediniz.
Yedincisi: Allah-u Teala sizi şeytanla düşman olmaya emretti ve buyurdu ki: “Şüphesiz şeytan sizin düşmanınızdır; o halde ona düşman kesilin.” Ama siz dilde onunla düşmanlık ettiniz, amelde ise muhalefet etmeksizin onu dost edindiniz (ona uydunuz).
Sekizincisi: Siz halkın kusurlarını gözlerinizin önüne diktiniz. Ama kendi ayıplarınızı attınız (onları görmezlikten geldiniz) ve kınanmaya kendisinden daha layık olduğunuz kimseyi kınamaya kalkıştınız. Bununla birlikte hangi dua sizin için kabul olabilir! Oysa siz duanın kapı ve yollarını kapadınız. O halde Allah’tan korkun, amellerinizi düzeltin, biatinizi halis edin, iyiliğe emredin, kötülükten sakındırın. Bunları yaptığınız takdirde Allah-u Teala duanızı kabul eder.”
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder