29 Mart 2015 Pazar


                             [​IMG]



MAİDE SÜRESİ AYET 70

لَقَدْ أَخَذْنَا مِيثَاقَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَأَرْسَلْنَا إِلَيْهِمْ رُسُلاً كُلَّمَا جَاءهُمْ رَسُولٌ بِمَا لاَ تَهْوَى أَنْفُسُهُمْ فَرِيقًا كَذَّبُواْ وَفَرِيقًا يَقْتُلُونَ
Lekad ehaznâ mîsâka benî isrâîle ve erselnâ ileyhim rusulâ(rusulen) kullemâ câehum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan kezzebû ve ferîkan yaktulûn(yaktulûne).
MAİDE SÜRESİ AYET 70 YEMİN olsun ki israil ogullarından söz aldık ve kendilerine rasuller gönderdik onlara canlarının istemedigi bir hükümle rasul geldikçe onların bir kısmını yalancılıkla itham ettiler bir kısmını da öldürdüler
 MAİDE SÜRESİ AYET 71
وَحَسِبُواْ أَلاَّ تَكُونَ فِتْنَةٌ فَعَمُواْ وَصَمُّواْ ثُمَّ تَابَ اللّهُ عَلَيْهِمْ ثُمَّ عَمُواْ وَصَمُّواْ كَثِيرٌ مِّنْهُمْ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِمَا يَعْمَلُونَ
Ve hasibû ellâ tekûne fitnetun fe amû ve sammû summe tâballâhu aleyhim summe amû ve sammû kesîrun minhum vallâhu basîrun bimâ ya’melûn(ya’melûne).
MAİDE SÜRESİ AYET 71 HEM başlarına bir imtihanın gelmiyecegini sandılar da kör ve sagır kesildiler sonra ALLAH tövbelerini kabul buyurdu sonra içlerinden birçogu yine kör ve sagır kesildiler ALLAH onların neler yaptıklarını görmektedir
 
MAİDE SÜRESİ AYET 72
لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ وَقَالَ الْمَسِيحُ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ إِنَّهُ مَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللّهُ عَلَيهِ الْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ النَّارُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ
Lekad keferellezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) ve kâlel mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fe kad harramallâhu aleyhil cennete ve me’vâhun nâr(nâru) ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin).
MAİDE SÜRESİ AYET 72
ELBETE ALLAH meryem oglu mesihtir diyenler kafir oldular oysa mesih şöyle demiştir ey israyil oglulları ALLAH a ibadet ediniz o benim de rabbim sizin de RABBİNİZDİR şüpehesiz kim ALLAH a ortak koşarsa ALLAH ona cenneti haram kılmıştır onun varacagı yer cehennemdir zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur
                    [​IMG]

MAİDE SÜRESİ AYET 68
قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلَى شَيْءٍ حَتَّىَ تُقِيمُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًا فَلاَ تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufrân), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne).
MAİDE SÜRESİ AYET 68  DE Kİ ey kitap ehli siz tevratı incil i ve size rabbinizden indirilen (digerini) tutup icra etmedikçe hiçbir şey degilsinizdir yemin olsun ki sana rabbinden
indirilen ( bu kur an ) onlardan birçogunun azgınlıgını ve inkarını artıracaktır o halde kafirlerle olmayın
MAİDE SÜRESİ AYET 69
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ هَادُواْ وَالصَّابِؤُونَ وَالنَّصَارَى مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وعَمِلَ صَالِحًا فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiûne ven nasâra men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
MAİDE SÜRESİ AYET 69 ŞÜPHE yok ki iman edenler yahudiler sabiler hiristiyanlardan kim ALLAH a ve ahiret gününe iman edip salih amel işlerse artık onlara korku yoktur ve onlar mahzunda olmayacaktır

                              [​IMG]


MAİDE SÜRESİ AYET 65
  
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْكِتَابِ آمَنُواْ وَاتَّقَوْاْ لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلأدْخَلْنَاهُمْ جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).
MAİDE SÜRESİ AYET 65 EHL İ kitap iman edip ALLAH tan korksaydılar şüphesiz onların kabahatlerini örter kendilerini naim cennetlerine koyardık
MAİDE SÜRESİ AYET 66
 
وَلَوْ أَنَّهُمْ أَقَامُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيهِم مِّن رَّبِّهِمْ لأكَلُواْ مِن فَوْقِهِمْ وَمِن تَحْتِ أَرْجُلِهِم مِّنْهُمْ أُمَّةٌ مُّقْتَصِدَةٌ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ سَاء مَا يَعْمَلُونَ
Ve lev ennehum ekâmût tevrâte vel incîle ve mâ unzile ileyhim min rabbihim le ekelû min fevkıhim ve min tahti erculihim. Minhum ummetun muktesıdeh(muktesıdetun) ve kesîrun minhum sâe mâ ya’melûn(ya’melûne).
 
MAİDE SÜRESİ AYET 66
EGER onlar tevrat ı incil i ve onlara rablerinden indirileni uygulasalardı hem üslerinden hem de ayaklarının altından ( kendilerine nimetler ihsan ederdik onlar da bunlardan bol bol ) yerlerdi içlerinden mutedil bir topluluk vardır ancak onların çogu ne kötü işler yaparlar
MAİDE SÜRESİ AYET 67
يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ وَاللّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ
Yâ eyyuhâr resûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbike ve in lem tef’al fe mâ bellagte risâletehu vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).
MAİDE SÜRESİ AYET 67 EY şanlı PEYGAMBER sana RABBİNDEN her indirilenleri teblig  et eger böyle yapmasan onun (sana verdigi ) peygamberlik görevini yapmamış olursun  ALLAH seni insanlardan koruyacaktır  emin ol ALLAH kafirleri muratlarına erdirmiyecektir                                 
 







 

28 Mart 2015 Cumartesi

FIRKA’i  NACİYE  VE  ONUN  VASIFLARI
 
 
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
 
 
        Bilindiği gibi Allah’u Azze ve Celle İnsanlığı sadece ve sadece kendisine kulluk etsinler diye yaratmış ve onlara kendi içlerinden Peygamberler göndererek kendisine nasıl ve ne şekilde bir kulluk etmeleri gerektiğini de tarif ettirmiştir.
 
      İnsanlar belli bir süre kendilerine indirilen kitaba sarılıp Peygamberlerinin izinden gitmişler, ama ne zaman ki Peygamberleri vefat edip aralarından ayrılıyor, işte o zaman kitapları üzerinde tahrifler ve peşinden gittikleri Peygam-berlerinin yolundan da sapmalar ortaya çıkıyor.
 
      Yalnız,bunların içerisinden sadece Allah’ın kendilerine merhamet ettiği bir taife sürekli hak üzere kalmayı başarmışlardır.
 
      Bunlar, İsa a.s’ın zamanında da, Musa a.s’ın zamanında da Kitaplarına ve Peygamberlerinin sünnetine bağlı kalan kimselerdir. Yani, kurtulan taife dediğimiz “ fırka’i naciye’dir “
 
      Allah Resulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde  bizlere şunu haber vermektedir :
 
عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : افْتَرَقَتِ الْيُهُودُ عَلَى إِحْدَى وَسَبَعْيِنَ فِرْقَةً. فَوَاحِدَةٌ فِي الْجَنَّة. وَسَبْعُونَ فِي النَّارِ, وَافْتَرَقَتِ النَّصَارَى عَلَى ثِنْتَيْينِ وَسَبْعِينَ فِرْقَةً. فَإِحْدَى وَسَبْعُونَ فِي النَّارِ، وَوَاحِدَةٌ فِي الْجَنَّةِ. وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِه! لَتَفْتَرِقَنَّ أُمَّتِي عَلَى ثَلاَثٍ وَسَبْعِينَ فِرْقَةُ. وَاحِدَةٌ فِي الْجَنَّةِ وَسَبْعُونَ فِي النَّارِ قِيلَ : يَا رَسُولَ اللهِ ! مَنْ هُمْ ؟ قَالَ  الْجَمَاعةُ .
 
 
{ … Avf İbni Malik r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Yahudiler – dinleri hususunda - yetmiş bir fırkaya ayrıldılar.Bunlardan bir taifesi kurtuldu,yetmiş’i cehennemlik oldu. Hırıstiyanlar da yetmiş iki fırkaya bölündüler.Onlardan da bir taifesi kurtuldu,yetmiş bir’i cehennemlik oldu. Muhammedin nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki,benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya bölünecektir. Bunlardan bir taifesi cennet’te,yetmiş ikisi de ateştedir. Denildi ki :
- Ya Rasulallah ! bu kurtulan taife hangisidir ? . Resulullah s.a.v :
- O, “ cemaat’tir “ buyurdular.
                       ما أنا عليه اليوم وأصحابي         Diğer bir rivayette ise ;                                       
 Onlar, bu gün benim ve ashabımın yolunda yürüyenlerdir “  buyurdu.
                                                                                               
AHMED : 3.120. 145 - İBNİ MACE : 10.C.3993.N - EBU  DAVUD  : 5.C.4597.N - S.SAHİHA : 204.1492.N – HAKİM : 1 / 129 – 444.N
 
 
     İşte bu hadisi şerifte anlatıldığı gibi,insanlar peygamberlerinden sonra dinleri hususunda çeşitli gruplara ayrılmış ve içlerinden bir taifesi hariç gerisi helak olmuştur.
 
     İşin acı tarafı, Allah Resulü s.a.v’in de haber verdiği gibi bu ümmet de aynı belaya düşecek ve içlerinden bir taifesi hariç gerisi ateşi boylayacaktır.
 
     Yani, ben de müslümanım diyen, ben de Muhammed ümmetiyim diyen insanlar param parça olacak ve bunların içerisinden sadece ve sadece bir taifesi kurtulacaktır.
 
     Öyleyse yetmiş üç de bir kurtulma ihtimali olan bu ümmetin çok uyanık olması ve kurtulacak olan taifenin de kimler olabileceğini,onların fasıflarının neler olduğunu çok iyi araştırması gerekir.
 
    Çünkü basiretli bir müslümana düşen şey,dalalet fırkalarının kimler olduğunu araştırıp soruşturmaktan ziyade,kurtulan taifenin kimler olabileceğini ve onların vasıflarının neler olduğunu araştırmaktır.
 
   Eğer zikredilen hadisi şerife dikkat ettiyseniz,Allah resulü s.a.v’e sorulan soru ; “ O kurtulan taife hangisidir ya Rasulallah ? “ şeklindedir.
 
   Demek ki kurtuluşu arzu edenler, o taifenin kimler olduğunu veya onların fasıflarının neler olduğunu araştıran kimselerdir.
 
   Öyleyse  Ey kurtulmayı arzu edenler ! sözü daha fazla uzatmadan, gelin hep beraber -  fırka’ı Naciye -  denilen bu taifenin fasıfları nelerdir,onları öğrenmeye çalışalım.
 
RESULULLAH  S.A.V’İN  ÇİZDİĞİ  YOLDA  YÜRÜMEK
 
    Değerli kardeşlerim ! unutmayalım ki, bu taifenin en belirgin vasfı, her şeyden önce Resulullah s.a.v’in takip ettiği yolda yürümeleridir.
   
    Yani falanın, filanın din adına çizdiği yollar da değilde, Allah Resulü s.a.v’in çizdiği ve takip ettiği yolda yürümeleridir.
 
    Çünkü Allah’u Teala kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
 
                                                                                                                             وَإِن تُطِيعُوهُ تَهْتَدُوا
 
(……..   Eğer  ona  itaat  ederseniz  doğru yolu bulursunuz………… )
                                                                                                                                  
                                                                                                                  NUR.54.AY.
 
  وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ……”
 
( …… Ona tabi olun ki doğru yolu bulasınız.  )
                                                                                                                                                                           A’RAF : 158.AY.
 
 
لَقَدْ كَانَ  لَكُمْ  فِي رَسُولِ اللَّهِ  أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ  لِّمَن كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيراً
 
(  Andolsun ki Allah ın Resulünde sizin için, Allah’ı ve Ahiret gününü umar olanlar ve Allah’ı çok zikreden kimseler için pek güzel bir örnek vardır.)
 
AHZAB.21.AY.
 
وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ  فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ  فَانتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ  إِنَّ اللَّهَ  شَدِيدُ الْعِقَابِ
 
“ …… Resul size neyi verdiyse , onu alın; sizi neden nehyetti ise,ondan da sakının.Allah tan korkun, şüphesiz Allah ın azabı çok çetindir.)
 
HAŞR.7.AY.
 
(  Allah’ın davetçisine icabet edin ve ona iman edin ki Allah, sizin için günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi o acı azaptan korusun. )
 
AHKAF.31.AY.
 
يَا  أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا  اتَّقُوا اللَّهَ  وَآمِنُوا  بِرَسُ ولِهِ  يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِن رَّحْمَتِهِ و َيَجْعَل  لَّكُمْ نُوراً تَمْشُونَ بِهِ  وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ  غَفُورٌ  رَّحِيم
 
( Ey iman edenler, Allah'tan sakınıp – korkun -  ve O'nun elçisine iman edin, ki size kendi rahmetinden iki kat – karşılık - versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır,çok merhamet edendir. )
 
                                                                                                                     HADİD : 28.AY.
 
 عن جابر بن عبدالله قال كنا جلوسا عند النبي صلى الله عليه وسلم فخط خطا هكذا أمامه فقال: هذا سبيل الله عز وجل وخط خطا عن يمينه وخط خطا عن شماله وقال هذه سبل الشيطان ثم وضع يده في الخط الأوسط ثم تلا هذه الآية :                                                                           
 
وَ أَنَّ هَـذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيماً فَاتَّبِعُوهُ وَلاَ تَتَّبِعُواْ السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ ذَلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
 
( … Cabir İbni Abdillah r.a’dan.Dedi ki : Bir gün Peygamber s.a.v’in yanında otururken parmağı ile kumlar üzerine bir çizgi çekti,sonra : “ İşte bu Allah’ın dosdoğru yoludur “ dedi. Daha sonra o çizginin sağına ve soluna çizgiler çizdi ve tekrar şöyle buyurdu : “ Bu da şeytanın yoludur, bunların her birinin kavşağında bir şeytan oturuyor ve o yollara davet ediyor “ Ve daha sonra Allah Resulü s.a.v şu Ayet’i celileyi okudu :
 
“ Şüphesiz ki bu benim dosdoğru yolumdur. Ona uyunuz . Başka yollara uy-mayın ki, sizi O’nun yolundan ayırmasın. Korunmanız için Allah size böyle tavsiye ediyor.”     EN’AM : 153   )
 
DARİMİ  :  1.C. 208.N - AHMED  : 1 / 435 – 465 - HAKİM :  2 / 318 - M.ZEVAİD : 7 / 22 - ES – SÜNNE :16 .17. N - BEZZAR  : 2210 –2211
 
     İşte bu ve emsali deliller bizlere , fırka’i naciye’nin en belirgin özelliğinin ; Peygamberin çizdiği yolda yürümek olduğunu anlatmaktadır.
 
SAHABENİN  METOD  VE  MENHECİNİ  TAKİP  ETMEK
 
   Değerli Müslümanlar ! fırka’i naciye’nin vasıflarından bir tanesi de, sahabenin metod ve menhecini takip etmeleridir. Yani, - inanç da olsun amel de olsun - Kur’an’ı ve Sünnet’i sahabenin anladığı manada anlamaları ve onların tatbik ettikleri şekilde de tatbik etmeleridir.
 
   Bu konudaki en açık ve en güzel delillerden bir tanesi ,biraz önceki zikredilen hadisi şeriftir…Hadisi şerife eğer dikkat ettiyseniz, Allah resulü s.a.v’e kurtulacak olan taifenin – yani fırka’i naciye’nin - kimler olduğu sorulduğunda, Allah Resulu s.a.v :
 
     ما أنا عليه اليوم وأصحابي                 
 
 “ Onlar, bu gün benim ve ashabımın yolunda yürüyenlerdir “  buyur-muşlardır.
 
                                                                                                               HAKİM : 1 / 129 – 444.N
 
    Bu konudaki en güzel delillerden bir tanesi de İrbad bin Sariye r.a dan gelen şu hadisi şeriftir :
 
 قال العرباض :  رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم  قال  :...........  أوصيكم بتقوى اللّه والسمع والطاعة  ، وإن عبداً حبشيّاً  فإِنه من يعش منكم بعدي  فسيرى اختلافاً كثيرا ، فعليكم بسنتي  وسنة الخلفاء المهديِّين الراشدين  تمسكوا بها  وعضُّوا عليها بالنَّواجذ، وإياكم ومحدثات الأمور، فإِنَّ كلَّ محدثةٍ بدعةٌ، وكلُّ بدعةٍ ضلالةٌ  .
 
{ …. İrbad bin Sariye r.a’dan. Resulullah s.a.v buyurdular ki : “ …………… Ben size Allah’tan korkmanızı ve dinleyip itaat etmenizi emrediyorum. İçinizde yaşayanlar ileride bir çok ihtilaflarla karşılaşacaklardır. Sizler, benim ve benden sonraki raşid halifelerin yolundan ayrılmayın. O yola azı dişlerinizle sımsıkı sarılın. Sonradan meydana gelen işlerden sakının, çünkü bunlar bid’at’tır. Ve her bid’at’te dalalettir “ }
 
EBU  DAVUD : 5.C.4607.N - İBNİ  MACE   :  1.C .  42.N - TİRMİZİ  : 4.C.2815.N
 
     Değerli kardeşlerim ! Elbette ki bu hadisi şeriflerde - yoluna uyulması emredilen -  insanlar,  fırka’i naciye’nin ilk halkasını oluşturan sahabilerdir. Dolayısıyle, kim fırka’i Naciye ’den olmak istiyorsa inancında ve amellerinde onların yoluna uyup, azı dişleriyle o yola sarılması ve sonradan ihdas edilen şeylerden de uzak durması gerekir…
 
   Bu da gösteriyor ki fırka’i naciye’nin en belirgin özelliklerinden birisi de sahabenin yolunda yürümeleridir….
 
    Allah’u Azze ve Celle bir Ayet’i celile’sinde şöyle buyurmaktadır :
 
وَمَن  يُشَاقِقِ الرَّسُولَ  مِن  بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ الْهُدَى وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ الْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّى وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَاءتْ مَصِيراً
 
“ Her kim kendisine huda beyan edildikten sonra, Resule muhalefet edib mü’minlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu döndüğü o yola bırakır ve onu cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir. “
                                                                                                                     NİSA : 115.AY.
   
     Allah’u Teala bu Ayet’i celile’sinde kurtulan taifenin ilk halkasından bahset-mekte ve onların yolundan yan çizenleri de cehennem ile tehdit etmektedir.
 
   Elbetteki Rabbimizin bu Ayet’i celile de bahsini etmiş olduğu mü’minler topluluğu sahabilerdir.
   Rabbul izzet yine bir Ayet’i celile’sinde o güzide topluluktan bahsederek şöyle buyurmaktadır :
 
فَإِنْ آمَنُواْ بِمِثْلِ مَا آمَنتُم بِهِ فَقَدِ اهْتَدَواْ وَّإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّمَا هُمْ فِي شِقَاقٍ …..
 
“ Eğer sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse doğru yolu bulurlar.Yok eğer bundan yüz çevirirlerse onlar mutlaka anlaşmazlık içerisine düşerler ……“
 
                                                                                                                 BAKARA : 137.AY.
 
    Bu Ayet’i celilede de anlatıldığı gibi, insanlar sahabenin iman ettiği gibi iman ederlerse ancak doğru yolu bulabilirler… Dolayısıyla,bu da gösteriyor ki kurtulacak olan taifenin en önemli vasıflarından birisi de,sahabenin iman ettiği gibi iman etmektir.
 
SAYILARI  AZ  VE  GARİBAN  OLMALARI
 
   Buraya kadar anlattığımız önemli vasıfların yanı sıra, fırka’i naciye’ nin bir diğer vasfı da,sayılarının az ve gariban olmalarıdır.
 
   Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
 
   ً……..”  َقَلِيلٌ مِّنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ
 
 “ ………. Bana hakkıyla şükreden kullarım çok azdır “
 
                                                                                                                      SEBE : 13.AY.
 
     Allah resulü s.a.v’in ; “ ümmetim yetmiş üç fırkaya bölünecek, bunlardan ancak bir taifesi kurtulacaktır “ hadislerinde de ifade ettiği gibi, gerçekten de insanlar içerisinde Allah’a hakkıyla kulluk eden tevhid ehli kimseler çok azdır.
 
" ............... عن أبي هريرة ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:      
 بدأ الإسلام غريبا وسيعود كما بدأ غريبا. فطوبى للغرباء  "                   
 
{ … Ebu Hureyre r.a’dan. Resulullah s.a.v buyurdular ki : “ İslam garib olarak başladı ve yine başladığı gibi garibliğe dönecektir. Ne mutlu o gariblere “ }
 
MÜSLİM : 1.C.145. N - İBNİ MACE : 10.3987.N
 
 "........ عن عبد الله بن عمرو قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم :   طوبى للغرباء طوبى للغرباء طوبى للغرباء فقيل من الغرباء يا رسول الله قال ناس صالحون في ناس سوء كثير من يعصيهم أكثر ممن يطيعهم "
 
 
{ … Abdullah b.Amr b.As r.a’dan.Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ Müjdeler olsun o gariblere. Müjdeler olsun o gariblere. Müjdeler olsun o gariblere ! Dediler ki : “ Kimdir o garibler  Ey Allah’ın resulü ? Dedi ki :
- Kötü insanlar içinde çok az bulunan Salih insanlardır. Onların - içerisinde bulunduğu toplumda - isyan edenler çok, itaat edenler ise azdır “ }
 
AHMED : 2 / 222.7032 – S.SAHİHA : 4 . C. 1619. N
 
    Gerçekten de insanların en az bulunanı bu kimselerdir. İnsanların çoğu onlara düşmanlık ederler ve çeşitli lakaplar takarak onlara iftirada bulunurlar… Onlarla, kılık kıyafetlerinden dolayı alay ederler ve sokaklarda kendilerine laf atarlar.
 
  Rabbimiz kerim kitabında bu mütevazi ve gariban kullarından şöyle bahseder :
 
وَعِبَادُ  الرَّحْمَنِ الَّذِينَ  يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْناً  وَإِذَا خَاطَبَهُمُ  الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَاماً
 
“ Rahmanın kulları yeryüzünde mütevazi olarak yürürler.Cahiller kendilerine laf attıklarında ise “ selam “ derler. “
 
                                                                                                                  FURKAN : 63.AY.
 
 
    İşte fırka’i Naciye bunlardır.Yani azınlıkta olanlar, kendileriyle alay edilenler, cadde ve sokaklarda kendilerine laf atılanlardır.
 
 
   KINAMA  VE  TEHDİTLERE  ALDIRMAMALARI
 
 
   Cahaletin katmerleştiği şu ortamda fırka’i naciye’nin sıkıntılarından birisi de, cahillerin kınamalarına ve tehditlerine hedef olmalarıdır. Yani, insanların dinleri ile alakalı malumatlarının olmadığından dolayı, hak ve batılı tefrik edemeyenlerin acımasız kınamalarına ve  tenkitlerine maruz kalmalarıdır…
 
    Ama her şeye rağmen Fırka’i Naciye,  kınayıcıların kınamalarına, korkutucuların tehditlerine aldırış etmeden hakkı anlatıp yollarına devam eden kimselerdir… İşte onların en güzel vasıflarından birisi de budur… Çünkü onlar, Kitabın ve Sünnet’in şu mesajlarına kulak veren kimselerdir :
 
…….” وَلاَ يَخَافُونَ لَوْمَةَ لآئِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
 
{ …….. – Onlar – Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. Bu Allah’ın bir lütfudur.Onu dilediğine verir. Allah,lütfu geniş ve alim olandır. }
 
                                                                                                                     MAİDE : 54.AY.
 
  İbni Kesir r.h, bu Ayet’i Celile’nin tefsirinde şu hadisi şerifleri zikretmektedir :
 
{ … Ebu Said el-Hudri r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Dikkat edin ! sakın insanların korkusu, sizden birinizin gördüğü veya şahid olduğu hakkı anlatmasına mani olmasın.Çünkü hakkı söylemek veya önemli bir şeyi hatırlatmak ne kişinin rızkına mani olur ve ne de ecelini yaklaştırır. }
 
AHMED : 3 / 19. 10759.N - İBNİ KESİR  : 5.C.2386.S
 
 
{ … Ebu Zerr r.a dan. O şöyle dedi : Benim dostum Allah resulü s.a.v bana yedi şeyi emretti : - Bunlardan ikisi şudur - “ …… Acı da olsa hakkı söylememi ve Allah için hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmememi ……..” }
 
İBNİ KESİR  : 5.C.2386.S
 
{ … Ebu Said el-Hudri r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Allah için sizden biriniz bir şeyi görüp de kendi nefsini hakir ve hor kılarak söylenmesi gereken bir sözü söylememezlik etmesin. Çünkü ona kıyamet gününde şöyle ve şöyle demekten seni alıkoyan neydi ? denilir.O kimse, “ insanların korkusudur “ deyince Allah’u Teala ; Ben onlardan korkmana daha çok layıktım, der.}                                                
 
                                                                                                         İBNİ KESİR  : 5.C.2386.S
 
 
      Zikri geçen Ayet ve Hadislerde de ifade edildiği gibi, fırka’i naciye’nin en güzel özelliklerinden birisi de - hiçbir kınayıcının kınamasına ve korkusuna aldırış etmeden - hakkı söylemeleri ve insanlara o büyük ve çetin kıyamet gününü hatırlatmalarıdır.
             

 
HİZİBÇİLİKTEN  VE  TAASSUPTAN  UZAK  DURMALARI
 
     Fırka’i naciye’nin vasıflarından birisi de hizibçilikten, grupçuluktan, körü körüne hareket etmekten ve taassuptan uzak bir anlayışla dinlerini yaşama-larıdır.
 
    Onlar insanlara iyiliği emreder,kötülükten nehyeder ve İslam ümmetini parçalayıp yıkan bütün grupçuluklardan da insanların uzak durmaları için onlara nasihat ederler.
 
    Onlar, ilim ehli önderlerine karşı saygı ve sevgi duyan kimseler olduğu gibi,onlardan hiç birisine de körü körüne bağlanmayan ve mes’elelerini sürekli Kur’an’a ve Sünnet’e havale eden kimselerdir.
 
   Onlar,Rabblerinin şu buyruklarını asla unutmayan kimselerdir :
 
الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
 
{ Onlar ki, sözü dinlerler ve onun en güzeline tabi  olurlar. İşte onlar Allah’ın kendilerini doğru yola ilettiği akliselim kimselerdir. }
 
                                                                                                                   ZÜMER  : 18.AY.
 
وَلاَ تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولـئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُولاً
 
{  Bilmediğin bir şeyin ardına düşme. Zira göz, kulak ve kalp bundan mesuldür. }
                                                                                                                     İSRA  :  36.AY.
 
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعاً وَلاَ تَفَرَّق
 
{  Topluca Allah’ın ipine yapışın,ayrılmayın,parçalanmayın ……. }
 
                                                                                                                      İSRA  : 36.AY.
 
وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّذِينَ  تَفَرَّقُواْ وَاخْتَلَفُواْ مِن بَعْدِ مَا جَاء هُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُوْلَـئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
 
{ Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp da ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte böyleleri için elim bir azab vardır. }
 
                                                                                                             ALİ  İMRAN : 105.AY.
ALLAH  YOLUNDA  MÜCADELE  ETMELERİ
 
 
     Fırka’i naciye’nin özelliklerinden birisi de,Allah yolunda mallarıyla,canlarıyla ve dilleriyle mücadele etmeleridir.
 
   Onlar, Allah ve Resulünün şu buyruklarını asla akıllarından çıkarmazlar :
 
 
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَابْتَغُواْ إِلَيهِ الْوَسِيلَةَ وَجَاهِدُواْ فِي سَبِيلِهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ  
 
{ Ey iman edenler ! Allah’tan korkun,O’na yakınlaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. }
 
                                                                                                                    MAİDE  : 35.AY.
 
 
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ  آمَنُوا بِاللَّهِ  وَرَسُولِهِ ثُمَّ  لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ  فِي سَبِيلِ اللَّهِ  أُوْلَئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ
 
{ Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Resulüne iman ettikten sonra şüpheye düşmeden Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler. İşte imanlarında sadık olanlar onlardır. }
 
                                                                                                               HUCURAT  : 15.AY.
 
الَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ أَعْظَمُ دَرَجَةً عِندَ اللّهِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ
 
{ İman edenlerin, hicret edenlerin ve Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenlerin Allah katındaki dereceleri çok büyüktür. İşte kurtuluşa erenler onlardır. }
 
                                                                                                                    TEVBE  : 20.AY.
 
 
الَّذِينَ آمَنُواْ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ الطَّاغُوتِ فَقَاتِلُواْ أَوْلِيَاء الشَّيْطَانِ إِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَعِيفاً
 
{ İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kafirler de tağutun yolunda savaşırlar.   Öyleyse – ey iman edenler – şeytanın dostlar ile savaşın, çünkü şeytanın hilesi zayıftır. }
 
                                                                                                                      NİSA  : 76.AY.
 
 "................ عن أنس أن النبي صلى اللّه عليه وسلم قال : " جاهدوا المشركين بأموالكم وأنفسكم  وألسنتكم "
 
{ … Enes İbni Malik r.a dan. Nebi s.a.v buyurdular ki : Müşriklerle mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin. }
 
EBU DAVUD  : 3.C.2504.N - NESEİ : 6.C.3082.N - AHMED    :  3. C . 11837.N
 
 
ONLAR KALEMLERİ İLE DİLLERİ İLE ALLAH YOLUNDA CİHAD EDERLER :  Fırka’i Naciye,cehaletin katmerleştiği, Şirk ve küfrün kol gezdiği bu ortamda şunu çok iyi bilir ki, Allah’ın dinini hakim kılmada tebliğin  büyük bir önemi vardır. Bunun için onlar sohbetleriyle , nasihatleriyle ve kalemleriyle Allah yolunda mücadele ederler.
 
ONLAR MALLARIYLA MÜLKLERİYLE ALLAH YOLUNDA CİHAD EDERLER  :  Fırka’i Naciye, İslam esas-larını yaymak ve tevhid inancını yerleştirmek için bu yolda çalışanlara destek olmak… Bid’at ve hurafelere yer vermeyen sıhhatli  kitaplar bastırmak, inancı zayıflamış olan müslümanların kalplerindeki imanlarını artırmak için onlara mali yardımda bulunmak ve cihad meydanlarında bulunan Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle mallarıyla mülkleriyle bu yolda mücadele ederler.
 
ONLAR CANLARIYLA ALLAH YOLUNDA CİHAD EDERLER  :  Fırka’i Naciye, Allah’ın davasının yücelmesi ve küfredenlerin davasının da alçalması için bizzat canları ile cihad meydanlarına iştirak ederler.
 
CEMAATE  ÖNEM  VERİRLER
 
     Değerli kardeşlerim ! Fırka’i naciye’nin en güzel vasıflarından birisi de, cemaatçi bir şuura sahip olmalarıdır. Onlar cemaatleşmeye ve cemaatçe hareket etmeye çok önem verirler.
 
    Çünkü onlar şunu çok iyi bilirler ki, fertlerin tek başına tahsil edemedikleri güzellikleri cemaat tahsil eder. Veya başka bir ifadeyle ; Fertlerin kendi başlarına kazanamıyacakları bir çok güzellikleri,cemaatçe hareket kazanır.
 
    İşte bundan dolayıdır ki kurtulan toplum dediğimiz Fırka’i Naciye,cemaatçe yaşa-maya en fazla önem veren kimselerdir…. Onlar, bu hususa çok dikkat eder ve İslam’ın bu konudaki emirlerini gözardı etmezler.
 
عن أسامة بن شريك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال :  يد الله على الجماعة
 
{ … Usame b.Şerik r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Allah’ın eli cemaatin üzerindedir. }
 
                                                                                                      ES- SÜNNE  : 1.C.81.N
 
{ … Nu’man İbni Beşir r.a dan. O şöyle dedi  : Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : Cemaat rahmettir, ayrılık ise azabtır. }
 
                                                                                                          ES – SÜNNE : 1.C.93.N
 
{ … Ömer İbnu’l Hattab r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ … Sizin üzerinize cemaati iltizam vardır. Cemaate yapışın ve tefrikadan uzak durun. Şeytan tek kişiyle beraberdir, iki kişiden daha uzaktır. Her kim cennet’in en güzel yerini istiyor ise, Cemaati iltizam etsin, ona yapış-sın……}
 
TİRMİZİ : 4.C.2254.N - EL KENZ  : 8 / 207.S
 
{ … Muaz İbni Cebel r.a dan. Oşöyle dedi : Peygamber s.a.v şöyle buyur-muştur : Şeytan, sürüden ayrılıp uzaklaşan koyunu kapan koyun kurdu gibi insanın kurdudur. Parçalanmaktan ve ihtilafa düşmekten sakınınız. Cemaate, topluluğa ve mescide sarılınız.}
 
AHMED  : İBNİ  KESİR : 7.C.3435.S
 
{ ….. Haris bin Beşir r.a dan. Dedi ki : Resulullah .s.a.v şöyle buyurdular : Ben size şu beş şeyi emrediyorum : Dinleyip ve itaat etmek, cemaate bağlı kalmak,hicret ve cihad etmek. }
 
ES- SÜNNE    : 1.C.1036.N - AHMED :  5 / 344 / 22403.N
 
     İşte bu ve emsali delillerle İslam dini, cemaatleşmenin önemini vurgulamış, buna teşvik etmiş ve ayrılığa düşülmemesi için de inananlara uyarılarda bulunmuştur.
 
    İşte kurtulan toplumun en önemli ve en güzel vasıflarından birisi de budur. Yani, cemaatleşmeye önem verip,ayrılıklardan uzak durmak.
 
    Öğle ise sözü daha fazla uzatmaya gerek yoktur. Kim kurtulmak istiyorsa fırka’i naciyeyi ve onun vasıflarını çok iyi tanıması ve bu vasıfları da kendisinde bulundurması gerekir. Allah’u Azze ve Celle bizleri Fırka’i naciye’den eylesin.      
 
                                                                                                                   AMİN