ZİNNİRE RANHANIN HAYATI
Aslen Rum olan Hz. Zinnire (r.anha) Abduddar oğullarının azatlı kölesidir. O, Mekke devrinde müşriklerin ağır işkencelerine maruz kalmış fakat büyük bir sabır ve metanet göstererek imanından asla taviz vermemiştir. İman nurunun gönlüne verdiği ışıkla, İslam’ın azılı düşmanı Ebu Cehil’e karşı direnmiş ve “Ebu Cehil’e meydan okuyan köle” olarak anılmıştır.
Hz. Zinnire (r.anha) İslamiyet’in Mekke’ye yayıldığı ilk zamanlarda Müslüman olur. “Herkesin eşit olduğunu, insanın insana ancak imanı derecesiyle üstünlük sağlayabileceğini” belirten bu din onun da gönlünü aydınlatır. Fakat beraberinde acı ve imtihan dolu günler Zinnire’yi (r.anha) beklemektedir. Çünkü o bir köledir ve Mekke’nin o günkü adetlerine göre bir köle her konuda efendisine bağlıdır. İşte bu yüzden, Müslüman olduğunu duyan efendisi çok hiddetlenir. “Bir köle kendi iradesi ile nasıl hareket edebilir?” diyerek onu dininden döndürmek için türlü yollara başvurur. Böylece Hz. Zinnire (r.anha) için acı verici günler başlamıştır. Dininden vazgeçmesini arzu eden efendisi akıl almaz işkencelere başvurur. Fakat yapılan işkenceler onu dininden döndürmenin aksine imanını arttırır.
Aldığı her darbede “Allah” diye haykırır
Efendimiz’in çağrısına kulak verdiği için akıl almaz eziyetlerle maruz kalan Hz. Zinnire (r.anha) aldığı her darbede “Allah” diye haykırmaktadır. Lat ve Uzza’nın adı yerine “Allah” demesi efendisini iyice çileden çıkarır. Hz. Zinnire’yi (r.anha) kendi çabasıyla dininden döndüremeyeceğini anlayan efendisi, olayı Ebu Cehil’e devretmeye karar verir. Zira zalimlik konusunda Ebu Cehil kendisinden daha dişlidir.
İmandan nasibini almamış ve kalbi mühürlenmiş olan Ebu Cehil için bu bulunmaz bir fırsattır. İslam’ın bir güneş gibi Mekke semasını aydınlatmasına tahammül edemeyen bu azgın müşrik, adeta tüm öfkesini Hz. Zinnire’den (r.anha) çıkarır. Kırbaçla işkence etmek Ebu Cehil’in Zinnire’ye biçtiği cezadır. Fakat her şeye rağmen Hz Zinnire’nin sabır ve tahammülü zerre kadar azalmaz. Bu durum ise Ebu Cehil’i iyice deliye döndürür.
İşkenceler sonucu gözleri kör olur
Bir kadının, hem de köle olan bir kadının bunca direnişi karşısında öfkeden gözü kararan Ebu Cehil en sonunda Hz. Zinnire’nin (r.anha) boğazına sarılır ve bir müddet sonra öldü sanarak bırakır. Tüm bu akıl almaz işkencelere rağmen Zinnire ölmez; fakat gözlerini kaybeder. Bunu gören Ebu Cehil eline büyük bir fırsat geçmişçesine “Gördün mü Lat ve Uzza senin gözlerini kör etti” diyerek Hz. Zinnire ile alay etmeye başlar. Hiç olmazsa bu durumdan ibret alarak putlara dönmesini arzular. Fakat Hz. Zinnire’nin (r.anha) cevabı müşriklerin yüzlerine bir tokat gibi iner adeta. İşkenceleri ile dininden asla vazgeçmeyeceğini anlatan annemiz büyük bir teslimiyet ve cesaretle Ebu Cehil ve beraberindekilere şöyle der: “Hayır, vallahi hayır! Sizin tanrı diye ibadet ettiğiniz taş ve odun parçasından başka bir şey değildir. Vallahi bu öyle değil! Benim gözümü böyle edenler onlar değildir. Lat ve Uzza ne yarar, ne de zarar verebilir. Asla onlarda öyle bir güç yoktur. Onlar hiçbir şeyi göremezler. Fakat bu ancak Rabbim’in işidir. Benim Rabbim tekrar gözümü geri vermeye, beni gördürmeye kadirdir!”
Gün doğarken gözleri açılır
İman ve teslimiyet dolu bu sözler Allah (c.c) katında cevapsız kalmaz. Zira Allah katında zor yoktur. Rabbu’l Alemin dilerse bir ol (kûn) nidası yeterlidir. Nitekim gün doğarken Hz Zinnire’nin mübarek gözleri tekrar açılır. Müşrikleri bocalatan bu durum bazılarını imanın eşiğine kadar getirir. Fakat Ebu Cehil anında müdahale ederek onlara şöyle der: “Muhammed’in izinden giden şu akılsızlara mı hayret ediyorsunuz? Eğer onun getirdiği gerçek olsaydı ona biz uyardık. Hayırlı işlerde onlardan daha evvel davranır, onları geçerdik! Zinnire’nin doğruyu bulmakta bizi geçeceğini mi sandınız?” Bu sözlerin etkisinde kalan müşrikler İslam nurundan nasiplerini alamadan tekrar eski karanlıklarına dalarlar.
Ebu Cehil ve diğer müşriklerin bu tutumuna karşın Ahkaf suresinin “İnkar edenler, iman edenler hakkında dediler ki: ‘Bu iş bir hayır olsaydı, onlar bizi geçemezlerdi.’ Fakat onlar bununla doğru yola girmek arzusunda olmadıkları için ‘Bu eski bir yalandır’ diyecekler” (Ahkaf, 11) ayeti nazil olur ve Rabbü’l Alemin bu azgın müşriklere en güzel cevabı kendi katından verir…
Bu olayların ardından Zinnire’nin (r.anha) imdadına Allah yolunda her şeyini feda etmeye hazır olan Hz. Ebu Bekir (r.a) yetişir ve bedelini ödeyerek onu azad eder. Hz. Zinnire’nin yaşadıkları hem kendisinin hem de diğer müminlerin iman ve sebatını artırır. İman nurundan yoksun olan müşriklerin ise kalplerindeki mühürlere mühür katar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder