şuara süresi ayet 196
وَإِنَّهُ لَفِي زُبُرِ الْأَوَّلِينَ ﴿١٩٦﴾
Ve innehu lefî zuburil evvelîn(evvelîne).
şuara süresi ayet 197
أَوَلَمْ يَكُن لَّهُمْ آيَةً أَن يَعْلَمَهُ عُلَمَاء بَنِي إِسْرَائِيلَ ﴿١٩٧﴾
E ve lem yekun lehum âyeten en ya’lemehu ulemâu benî isrâîl(isrâîle).
şuara süresi ayet 198
وَلَوْ نَزَّلْنَاهُ عَلَى بَعْضِ الْأَعْجَمِينَ ﴿١٩٨﴾
Ve lev nezzelnâhu alâ ba’dıl a’cemîn(a’cemîne).
şuara süresi ayet 199
فَقَرَأَهُ عَلَيْهِم مَّا كَانُوا بِهِ مُؤْمِنِينَ ﴿١٩٩﴾
Fe karaehu aleyhim mâ kânû bihî mu’minîn(mu’minîne).
şuara süresi ayet 200
كَذَلِكَ سَلَكْنَاهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ ﴿٢٠٠﴾
Kezâlike seleknâhu fî kulûbil mucrimîn(mucrimîne).
şuara süresi ayet 196
şüphesiz o öncekilerin kitaplarında da vardır
şuara süresi ayet 197
onu israil ogullarının bilginlerinin bilmesi de onlar için bir delil degil midir
şuara süresi ayet 198 199
eger onu arapca bilmeyen birine indirsek o da bunu onlara okusaydı onlar yine ona iman etmeyeceklerdi
şuara süresi ayet 200
biz onu günahkarların kalplerine böyle sokmuşuzdur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder