şuara süresi ayet 116
قَالُوا لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَا نُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمَرْجُومِينَ ﴿١١٦﴾
Kâlû le in lem tentehi yâ nûhule tekûnenne minel mercûmîn(mercûmîne).
şuara süresi ayet 117
قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوْمِي كَذَّبُونِ ﴿١١٧﴾
Kâle rabbi inne kavmî kezzebûni.
şuara süresi ayet 118
فَافْتَحْ بَيْنِي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِي وَمَن مَّعِي مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ﴿١١٨﴾
Feftah beynî ve beynehum fethan ve neccinî ve men maiye minel mu’minîn(mu’minîne).
şuara süresi ayet 119
فَأَنجَيْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ ﴿١١٩﴾
Fe enceynâhu ve men meahu fîl fulkil meşhûn(meşhûni).
şuara süresi ayet 120
ثُمَّ أَغْرَقْنَا بَعْدُ الْبَاقِينَ ﴿١٢٠﴾
Summe agraknâ ba’dul bâkîn(bâkîne).
şuara süresi ayet 116
ey nuh eger vazgeçmesen sen kesinlikle taşlananlardan olacaksın dediler
şuara süresi ayet 117
[ bunun üzerine nüh şöyle ] dedi ey rabbimiz şüphesiz halkım beni yalanladı
şuara süresi ayet 118
artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de beni ve beraberimdeki müminleri kurtar
şuara süresi ayet 119
biz onu ve beraberindekileri o [ her türlü hayvan ile ] dolu olan gemiyle kurtardık
şuara süresi ayet 120
sonra arkasından kalanları bogduk
ey nuh eger vazgeçmesen sen kesinlikle taşlananlardan olacaksın dediler
şuara süresi ayet 117
[ bunun üzerine nüh şöyle ] dedi ey rabbimiz şüphesiz halkım beni yalanladı
şuara süresi ayet 118
artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de beni ve beraberimdeki müminleri kurtar
şuara süresi ayet 119
biz onu ve beraberindekileri o [ her türlü hayvan ile ] dolu olan gemiyle kurtardık
şuara süresi ayet 120
sonra arkasından kalanları bogduk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder