15 Mart 2017 Çarşamba

 İSLAMA ÇAĞRILDIĞI HALDE…
   “İslam’a çağrıldığı halde, Allah’a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.” (Saf 7)

HADİS-İ ŞERİF VE SİYER ÖRNEKLERİ

   Şu hadis-i şerif aslında tartışmalara mahal bile bırakmamaktadır..
   “Muhammed’in canı, (kudret) elinde olan Zât’a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hıristiyan herhangi bir kimse beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashâbından olur!” (Müslim, İman: 70, no:153)”
   Hadîs-i şerifi de, bu kâfirlikten, sadece “Allâh’ı ve âhireti inkâr” kastedilmeyip, bununla birlikte “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymamanın da imansızlık sayıldığını açıklamaktadır.
   BİZANS KAYSERİ HERAKLİYUS’A GÖNDERİLEN MEKTUP:
   Bizans kayserine gönderilen mektup bu konuda hayli açıktır:
   “Allah’ın kulu ve Rasûlü Muhammed’den, Bizans’ın Başı Herakliyus’a.  Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.. 
   Bundan sonra ey kral, seni İslâmiyete davet ediyorum. Müslüman ol. Allah seni bütün belâlardan korur ve seni iki kat mükâfatlandırır. Amma inkâra sapar ve bu tebliği kabulden imtinâ edersen, yalnız kendi inkârının günahını değil, tebaalarının inkârının günahı da senin boynunadır.
   De ki: “Ey kitap ehli! Aramızda müşterek olan bir söze gelin de yalnız Allah’a ibadet edelim, ona hiçbir şeyi ortak tutmayalım.” 
Fakat yüz çevirirlerse: “Şâhid olun ki biz (Allah’ın iradesine teslim olan) Müslümanlarız” deyin. 
(Âl-i İmrân: 64)
   Peygamber Efendimiz, İslama davet ettiği Ehli kitap bir hükümdara Müslüman olması aksi halde inkara sapacağını ve halkının da vebalini yükleneceğini ilan ediyor… Halbuki diyalogculara ve bazı ilahiyatçı geçinenlere göre kralın Müslüman olması şart değil! Peygamberimize göre hidayetin ve doğal olarak cennetin anahtarı Müslüman olmasında, sapıklara göre ise tam tersi!
   YAHUDİ GENCE İSLAM TEBLİĞİ
   Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hizmetinde bulunan yahudi bir genç vardı. Bir gün hastalandı. Peygamberimiz, onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona, “müslüman olmasını” teklif etti. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası: Ebü’l-Kâsım’ın çağrısına uy, deyince, çocuk da Müslüman oldu.
   Bunun üzerine Peygamberimiz: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek oradan ayrıldı. (Buhârî, Cenâiz 80)
   Görüldüğü üzere Peygamberimiz bir Yahudiye ölüm anında bile İslam’ı tebliğ etmiş, kabul ederek vefat etmesi üzerine cehennemden kurtulduğunu söylemiştir. Kabul etmeden Yahudilik üzerine ölseydi cehennem odunundan başka bir şey olmayacaktı.
   MÜSLÜMAN OLMAK ŞART
   Gayri Müslim bir kimsenin Müslüman olabilmesi için Allah’a, Peygamberimize, getirdiğine iman etmesi ve ona tabi olması ile mümkün olur. Peygamber Efendimize itaat ise mensubu olduğu batıl dinin bütün inanç sisteminden sıyrılması gerekir.
   “Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şehadet edinceye kadar, insanlarla savaşmakla emrolundum.” (Müslim 52-53, Buhari: 1/14)
   “Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.“ (Tevbe 29)
   “De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, O Allah’ın sizin hepinize (gönderdiği) elçiyim ki, göklerin ve yerin mülkü sadece kendisine aittir, O’ndan başka hiçbir ilah yoktur, o diriltir ve öldürür. O halde Allah’a da, o Nebiyy-i Ümmi olan Rasulüne de iman edin ki, o da Allah’a ve kelimelerine (indirmiş olduğu kitaplara) inanmaktadır. Bir de ona hakkıyla tabi olun, ta ki siz hidayet bulabilesiniz.” (Araf 158)
   Bu ayeti kerimede de Yahudi Hıristiyan fark etmeden bütün insanlara Resulüllah’a yani Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) inanmanın ve ona tabi olmanın zarureti, kaçınılmazlığı ve hidayetin anahtarı olduğu beyan ediliyor.
   Gördüğünüz gibi Allahu Teala, Peygamberine insanları kendisine iman ve itaat etmeye çağırmasını emrediyor ve hidayetin bu imana bağlı olduğunu beyan ediyor. (Bu ayet, “peygamber Yahudilere Müslüman olun demedi, Hıristiyanlara Müslüman olun demedi” diyenlere de cevaptır.)
   Şimdi bir kişi bunca ayet hadise rağmen kalkarak Bakara 62, Maide 69 ayetlerini alıp Yahudi ve Hıristiyanlara cennet vizesi vermeye kalkıyorsa bilin ki ya o çok cahil bir adamdır, ya da çok meşhur bir insandır. Cahil ise bilgisizliğindendir. Peygamberimiz: “Cahil cesur olur” buyurmuştur. Meşhur bir kimse ise anlayın ki satılmıştır. Adı kullanılarak bu sapıklığın yayılması kolaylaştırılır.
   Biz bu gün bu iddiayı atan kelli felli hocaların daha dün bu görüşlere karşı geldiğini de biliyoruz. İnsan sormadan geçemiyor: “Peki, ne oldu da değiştiniz?” Siz mi değiştiniz, yoksa kitabınız mı değişti?
   Bu delilleri ezberleyen kişi Yahudi Ve Hıristiyanların cennetin kokusunu dahi alamayacağını, deve iğne deliğinden girse bile Yahudi ve Hıristiyanların cennete giremeyeceğini ortaya koyar. Biz yemeği pişirdik size kaşık sallaması kaldı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder