YÜSUF SÜRESİ AYET 56
وَكَذَلِكَ مَكَّنِّا لِيُوسُفَ فِي الأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَاء نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَاء وَلاَ نُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٥٦﴾
Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yetebevveu minhâ haysu yeşâu, nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 57
وَلَأَجْرُ الآخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ آمَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ ﴿٥٧﴾
Ve le ecrul âhırati hayrun lillezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 58
وَجَاء إِخْوَةُ يُوسُفَ فَدَخَلُواْ عَلَيْهِ فَعَرَفَهُمْ وَهُمْ لَهُ مُنكِرُونَ ﴿٥٨﴾
Ve câe ihvetu yûsufe fe dehalû aleyhi fe arafehum ve hum lehu munkirûn(munkirûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 59
وَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمْ قَالَ ائْتُونِي بِأَخٍ لَّكُم مِّنْ أَبِيكُمْ أَلاَ تَرَوْنَ أَنِّي أُوفِي الْكَيْلَ وَأَنَاْ خَيْرُ الْمُنزِلِينَ ﴿٥٩﴾
Ve lemmâ cehhezehum bi cehâzihim kâle’tûnî bi ahin lekum min ebîkum, e lâ terevne ennî ûfîl keyle ve ene hayrul munzilîn(munzilîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 60
فَإِن لَّمْ تَأْتُونِي بِهِ فَلاَ كَيْلَ لَكُمْ عِندِي وَلاَ تَقْرَبُونِ ﴿٦٠﴾
Fe in lem te’tûnî bihî fe lâ keyle lekum indî ve lâ takrabûni.
YÜSUF SÜRESİ AYET 56
İŞTE buşekilde yüsuf a yeryüzünde egemenlik verdik neresinden isterse makam tutuyordu biz rahmetimizi diledigimize veririz iyilik edenlerin ecrinide boşa çıkarmayız
yüsuf süresi ayet 57
AHİRET ecir iman eden ve takva yolunu tutanlar için elbettedaha hayırlıdır
YÜSUF SÜRESİ AYET 58
YÜSUFUN kardeşleri çıkageldiler yanına girdiler onları hemen tanıdı onlar ise onu tanıyamadılar
YÜSUF SÜRESİ AYET 59
ONLAR yüklerini tamamen hazırladıgında bana babanızdan olan kardeşinizi getirin görüyorsunuz ya ben ölçegi tam ölçüyorum ben konukseverlerin en iyisiyim dedi
YÜSUF SÜRESİ AYET 60
EGER onu bana getirmeseniz artık benden size bir ölçek (bile gıda ) yok bana yaklaşmayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder