yüsuf süresi ayet 76
فَبَدَأَ بِأَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَاء أَخِيهِ ثُمَّ اسْتَخْرَجَهَا مِن وِعَاء أَخِيهِ كَذَلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ أَخَاهُ فِي دِينِ الْمَلِكِ إِلاَّ أَن يَشَاء اللّهُ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مِّن نَّشَاء وَفَوْقَ كُلِّ ذِي عِلْمٍ عَلِيمٌ ﴿٧٦﴾
Fe bedee bi ev’ıyetihim kable viâi ahîhi, summestahracehâ min viâi ahîhi, kezâlike kidnâ li yûsuf(yûsufe), mâ kâne li ye’huze ehâhu fî dînil meliki, illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), nerfeu deracâtin men neşâu, ve fevka kulli zî ilmin alîm(alîmun).
yüsuf süresi ayet 77
قَالُواْ إِن يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ أَخٌ لَّهُ مِن قَبْلُ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفْسِهِ وَلَمْ يُبْدِهَا لَهُمْ قَالَ أَنتُمْ شَرٌّ مَّكَانًا وَاللّهُ أَعْلَمْ بِمَا تَصِفُونَ ﴿٧٧﴾
Kâlû in yesrık fe kad seraka ahun lehu min kabl(kablu), fe eserrahâ yûsufu fî nefsihî ve lem yubdihâ lehum kâle entum şerrun mekânâ(mekânen), vallâhu a’lemu bimâ tasifûn(tasifûne).
yüsuf süresi ayet 78
قَالُواْ يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ إِنَّ لَهُ أَبًا شَيْخًا كَبِيرًا فَخُذْ أَحَدَنَا مَكَانَهُ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ﴿٧٨﴾
Kâlû yâ eyyuhâl azîzu inne lehû eben şeyhan kebîran fe huz ehadenâ mekânehu, innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).
yüsuf süresi ayet 79
قَالَ مَعَاذَ اللّهِ أَن نَّأْخُذَ إِلاَّ مَن وَجَدْنَا مَتَاعَنَا عِندَهُ إِنَّآ إِذًا لَّظَالِمُونَ ﴿٧٩﴾
Kâle maâzallâhi en ne’huze illâ men vecednâ metâanâ indehû innâ izen le zâlimûn(zâlimûne)
yüsuf süresi ayet 80
فَلَمَّا اسْتَيْأَسُواْ مِنْهُ خَلَصُواْ نَجِيًّا قَالَ كَبِيرُهُمْ أَلَمْ تَعْلَمُواْ أَنَّ أَبَاكُمْ قَدْ أَخَذَ عَلَيْكُم مَّوْثِقًا مِّنَ اللّهِ وَمِن قَبْلُ مَا فَرَّطتُمْ فِي يُوسُفَ فَلَنْ أَبْرَحَ الأَرْضَ حَتَّىَ يَأْذَنَ لِي أَبِي أَوْ يَحْكُمَ اللّهُ لِي وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمِينَ ﴿٨٠﴾
Fe lemmâstey’esû minhu halasû neciyyâ(neciyyen), kâle kebîruhum e lem ta’lemû enne ebâkum kad ehaze aleykum mevsikan minallâhi ve min kablu mâ ferrattum fî yûsuf(yûsufe), fe len ebrahal arda hattâ ye’zene lî ebî ev yahkumallâhu lî ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne)
yüsuf süresi ayet 76
BUNUN üzerine kardeşinin yükünden önce onların yüklerinden aramaya başladı sonra onu kardeşinin yükünden çıkardı işte biz yüsuf a böyle bir tedbir uyguladık ALLAH ın dilemesinin dışında kralın ceza kanununda kardeşini almasına imkan yoktu biz diledigimizi derecelerle yükseltiriz her bilgi sahibinin üstünde bir bilen vardır
YÜSUF SÜRESİ AYET 77
EGER o çalmışsa daha önce kardeşi de çalmıştır dediler yüsuf bunun içine attı onlara belli etmedi siz çok kötü bir yerdesiniz ALLAH ne dediginizi çok iyi bilmektedir dedi
YÜSUF SÜRESİ AYET 78
EY ulu kişi onun çok yaşlı bir babası var onun yerine içimizden birini al biz seni iyilik yapanlardan biri olara görüyoruz dediler
YÜSUF SÜRESİ AYET 79
EŞYAMIZI yanında bulundugumuzdan başkasını tutup alıkoymaktan bizi ALLAH korusun o zaman biz zulmetmiş oluruz
YÜSUF SÜRESİ AYET 80
ONDAN ümidi kestiklerinde fısıldaşarak uzaklaşıp gittiler büyükleri şöyle dedi babanız sizden ALLAH adına söz aldıgını daha önce de yüsuf hakkında yaptıgınız yanlışı bilmiyor musunuz babam bana izin verinceye veya ALLAH hakkımda hüküm verinceye kadar ben buradan ayrılmam o hüküm verenlerin en iyisidir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder