11 Şubat 2016 Perşembe

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu
YÜSUF SÜRESİ AYET 101
رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ ﴿١٠١﴾
Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ vel âhırati, teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 102
ذَلِكَ مِنْ أَنبَاء الْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ أَجْمَعُواْ أَمْرَهُمْ وَهُمْ يَمْكُرُونَ﴿١٠٢﴾
Zâlike min enbâil gaybi nûhîhi ileyke, ve mâ kunte ledeyhim iz ecmaû emrehum ve hum yemkurûn(yemkurûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 103
وَمَا أَكْثَرُ النَّاسِ وَلَوْ حَرَصْتَ بِمُؤْمِنِينَ ﴿١٠٣﴾
Ve mâ ekserun nâsi ve lev haraste bi mu’minîn(mu’minîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 104
وَمَا تَسْأَلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ ﴿١٠٤﴾
Ve mâ tes’eluhum aleyhi min ecr(ecrin), in huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 105
وَكَأَيِّن مِّن آيَةٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ يَمُرُّونَ عَلَيْهَا وَهُمْ عَنْهَا مُعْرِضُونَ ﴿١٠٥﴾
Ve keeyyin min âyetin fîs semâvâti vel ardı yemurrûne aleyhâ ve hum anhâ mu’ridûn(mu’ridûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 106
وَمَا يُؤْمِنُ أَكْثَرُهُمْ بِاللّهِ إِلاَّ وَهُم مُّشْرِكُونَ ﴿١٠٦﴾
Ve mâ yu’minu ekseruhum billâhi illâ ve hum muşrikûn(muşrikûne)
YÜSUF SÜRESİ AYET 107
أَفَأَمِنُواْ أَن تَأْتِيَهُمْ غَاشِيَةٌ مِّنْ عَذَابِ اللّهِ أَوْ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً وَهُمْ لاَ يَشْعُرُونَ﴿١٠٧﴾
E fe eminû en te’tiyehum gâşiyetun min azâbillâhi ev te’tiyehumus sâatu bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 108
قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَاْ وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللّهِ وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿١٠٨﴾
Kul hâzihî sebîlî ed’û ilâllâhi alâ basîratin ene ve menittebeanî, ve subhânallâhi ve mâ ene minel muşrikîn(muşrikîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 109
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ الْقُرَى أَفَلَمْ يَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَيَنظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ الآخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ اتَّقَواْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ ﴿١٠٩﴾
Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhırati hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 110
حَتَّى إِذَا اسْتَيْأَسَ الرُّسُلُ وَظَنُّواْ أَنَّهُمْ قَدْ كُذِبُواْ جَاءهُمْ نَصْرُنَا فَنُجِّيَ مَن نَّشَاء وَلاَ يُرَدُّ بَأْسُنَا عَنِ الْقَوْمِ الْمُجْرِمِينَ ﴿١١٠﴾
Hattâ izâstey’eser rusulu ve zannû ennehum kad kuzibû câehum nasrunâ fe nucciye men neşâu, ve lâ yureddu be’sunâ anil kavmil mucrimîn(mucrimîne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 111
لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُوْلِي الأَلْبَابِ مَا كَانَ حَدِيثًا يُفْتَرَى وَلَكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿١١١﴾
Lekad kâne fî kasasıhim ibratun li ulîl elbâb(elbâbi), mâ kâne hadîsen yufterâ ve lâkin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tafsîle kulli şey’in ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn(yu’minûne).
YÜSUF SÜRESİ AYET 101
EY rabbim sen bana egemenlik verdin bana olayları yorumlanmasını ögrettin sen gölerin ve yerin yaratıcısısın sen dünyada ve ahirtte benim koruyucumsun benim canımı müslüman olarak al beni salih kullarının arasına koy 
YÜSUF SÜRESİ AYET 102
BU sana vahiyle bildirdigimiz bilinmeyen görünmeyen dünyanın haberlerindendir yoksa işlerine karar verip hilelerini kurarlarken sen yanlarında degildin 
YÜSUF SÜRESİ AYET 103
SEN nekadar hırslı olsanda insanların çogu mümin degildir 
YÜSUF SÜRESİ AYET 104
ÜSTELİK bunlara karşılık olarak onlardan bir ücüret istemiyorsun o ancak bütün alemler ilahi bir uyarıdır 
YÜSUF SÜRESİ AYET 105
GÖKLERDE ve yerde nice ayetler vardır ki onlardan yüzlerini çevirip yanlarından geçerler 
YÜSUF SÜRESİ AYET 106
ONLARIN çogu ALLAH a ortak koşmaksızın iman etmezler 
YÜSUF SÜRESİ AYET 107
ALLAH tan onların tümünü sarıp kuşatacak bir azabın gelmesinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın kendilerine gelivermesinden emin oldular 
YÜSUF SÜRESİ AYET 108
DE Kİ işte bu benim yolum açık bir delile dayanarak ALLAH a davet ederim ben ve bana uyanlar ALLAH ın her türlü eksiklikten uzak tutarım ben müşriklerden degilim 
YÜSUF SÜRESİ AYET 109
BİZ senden önce de ( peygamber olarak) çeşitli meleklerdenancak kendilerine vahiy verdigimiz erkekleri gönderdik yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki onlardan öncekilerin sonlarının nasıl oldugunu görsünler ahiret yurdu elbette korunanlar için daha hayırlıdır hala aklınız kullanmıyacakmısınız 
YÜSUF SÜRESİ AYET 110
NİHAYET peygamberler (onların iman etmelerinden) ümit kestiklerinde kendilerinin yalanladıklarını zannettiklerinde onlara yardımımız geldi diledigimiz kurtarıldı günahkarlar toplulugundan bizim azabımız geri çevrilmez 
 YÜSUF SÜRESİ AYET 111
GERÇEKTEN akıl sahipleri için onların kıssaslarında bir ibret vardır bu uydurula bilir bir söz degildir ancak o kendinden öncekini onaylayıp dogrulayana her şeyi açıklayan iman edecek bir topluluk için bir rehber ve rahmettir 
 "sadakallahül azim"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder