şuara süresi ayet 31
قَالَ فَأْتِ بِهِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ ﴿٣١﴾
Kâle fe’ti bihî in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).
şuara süresi ayat 32
فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ ﴿٣٢﴾
Fe elkâ asâhu fe izâ hiye su’bânun mubîn(mubînun).
şuara süresi ayet 33
وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاء لِلنَّاظِرِينَ ﴿٣٣﴾
Ve nezea yedehu fe izâ hiye beydâu lin nâzırîn(nâzırîne).
şuara süresi ayet 34
قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ ﴿٣٤﴾
Kâle lil melei havlehû inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun).
şuara süresi ayet 35
يُرِيدُ أَن يُخْرِجَكُم مِّنْ أَرْضِكُم بِسِحْرِهِ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ ﴿٣٥﴾
Yurîdu en yuhricekum min ardıkum bi sıhrihî fe mâzâ te’murûn(te’murûne)
şuara süresi ayet 31
[ firavun] eger sözünde dogru olanlardansan getir onu bakayım dedi
şuara süresi ayet 32
[ bunun üzerine musa] asasını bırakıverdi o birden apaçık bir ejderhaya dönüşüverdi
şuara süresi ayet 33
bir de elini çekti çıkardı o da bakanlara bembeyaz oluverdi
şuara süresi ayet 34-35
[firavun] etrafındaki konseye dönüp bu sihriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyen çok bilgili bir sihirbazdır [ bana ne yapmamı] emredersiniz dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder