nür süresi ayet 56
أَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ ﴿٥٦﴾
Ve ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve atîûr resûle leallekum turhamûn(turhamûne).
nür süresi ayet 57
لَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مُعْجِزِينَ فِي الْأَرْضِ وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَلَبِئْسَ الْمَصِيرُ ﴿٥٧﴾
Lâ tahsebennellezîne keferû mu’cizîne fîl ard(ardı), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve le bi’sel masîr(masîru).
nür süresi ayet 58
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِيَسْتَأْذِنكُمُ الَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ وَالَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا الْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ مِن قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ الظَّهِيرَةِ وَمِن بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَاء ثَلَاثُ عَوْرَاتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌ بَعْدَهُنَّ طَوَّافُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٥٨﴾
Yâ eyyuhâllezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hîne tedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
nür süresi ayet 59
وَإِذَا بَلَغَ الْأَطْفَالُ مِنكُمُ الْحُلُمَ فَلْيَسْتَأْذِنُوا كَمَا اسْتَأْذَنَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٥٩﴾
Ve izâ belegal etfâlu minkumul hulume felyeste'zinû kemâste'zenellezîne min kablihim, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
nür süresi ayet 60
وَالْقَوَاعِدُ مِنَ النِّسَاء اللَّاتِي لَا يَرْجُونَ نِكَاحًا فَلَيْسَ عَلَيْهِنَّ جُنَاحٌ أَن يَضَعْنَ ثِيَابَهُنَّ غَيْرَ مُتَبَرِّجَاتٍ بِزِينَةٍ وَأَن يَسْتَعْفِفْنَ خَيْرٌ لَّهُنَّ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ﴿٦٠﴾
Vel kavâıdu minen nisâillatî lâ yercûne nikâhan fe leyse aleyhinne cunâhun en yeda'ne siyâbehunne gayra muteberricâtin bi zînetin, ve en yesta'fifne hayrun lehunn(lehunne), vallâhu semîun alîm(alîmun).
nür süresi ayet 56
namazı kılın zekatı verin rasule itaat edin umulur ki merhamet edilir siniz
nür süresi ayet 57
sakın o inkar edenlerin [ALLAH ı] yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma onların yurdu cehennemdir orası ne kötü gidiş yeridir
nür süresi ayet 58
ey iman edenler ellerinizin altındaki köleleriniz ve cariyeleriniz sizin henüz ergenlige ulaşmamış çocuklarınız [yanınıza girmekiçin ] sabah namazından önce ögle sıcagında elbisenizi çıkardıgınızda yatsı namazından sonra izin istesinler bu üç vakit sizin üstünüzün başınızın açık oldugu zamanlar dır bunların dışında ne size nede onlara birbirinizin yanına gelip gitmede bir günah vardır ALLAH ayetleri size işte böyle açıklamaktadır ALLAH herşeyi bilendir işi saglam yapan ve yaptıgında hikmet bulunandır
nür süresi ayet 59
sizin çocuklarınız da ergenlige ulaştıkları zaman kendilerinden öncekilerin izin isdedikleri gibi onlarda izin istesinler ALLAH ayetlerini size işte böylece açıklamaktadır ALLAH herşeyi bilendir işi saglam yapan ve yaptıgında hikmet bulunandır
nür süresi ayet 60
evlenme umudu kalmayıp evlerinde oturan kadınların süstakılan yerlerini göstermemek kayıdıyla çarşaflarını bırakmalarında kendilerine bir sakınca yoktur bununla birlikte [çarşaflarını çıkarmayıp ]ifetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır ALLAH çok iyi işiten her şeyi bilendir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder