furkan süresi ayet 6
قُلْ أَنزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا ﴿٦﴾
Kul enzelehullezî ya’lemus sırre fîs semâvâti vel ard(ardı), innehu kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).
furkan süresi ayet 7
وَقَالُوا مَالِ هَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا ﴿٧﴾
Ve kâlû mâli hâzâr resûli ye’kulit taâme ve yemşî fîl esvâk(esvâkı), lev lâ unzile ileyhi melekun fe yekûne meahu nezîrâ(nezîren)
furkan süresi ayet 8
أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَّسْحُورًا ﴿٨﴾
Ev yulkâ ileyhi kenzun ev tekûnu lehu cennetun ye’kulu minhâ, ve kâlez zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâ(meshûran).
furkan süresi ayet 9
انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا ﴿٩﴾
Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâ(sebîlen).
furkan süresi ayet 10
تَبَارَكَ الَّذِي إِن شَاء جَعَلَ لَكَ خَيْرًا مِّن ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَيَجْعَل لَّكَ قُصُورًا ﴿١٠﴾
Tebârakellezî in şâe ceale leke hayran min zâlike cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru ve yec’al leke kusûrâ(kusûran).
furkan süresi ayet 6
de ki onun göklerdeki ve yerdeki sırrı billen indirmiştir gerçekten o çok bagışlayan çok acıyandır
furkan süresi ayet 7
ne oluyor bu peygambere yemek yiyior çarşılarda geziyor ona bir melek indirilseydi de onun yardımcısı olsaydı
furkan süresi ayet 8
veya ona bir hazine verilseya da onun güzel bir bahçesi olsada ondan yese ya zalimler siz ancak büyüklenmiş bir adama uyuyorsunuz dedi
furkan süresi ayet 9
bak senin hakkında ne kıyaslar ne benzetmeler yaptılar da çıkmaza saptılar artık hiçbir yol bulamazlar
furkan süresi ayet 10
dilerse sana bundan daha hayırlısını altından ırmaklar akan cennetler verecek senin için köşkler yapacak olan ne yücedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder