KEHF SÜRESİ AYET 61
فَلَمَّا بَلَغَا مَجْمَعَ بَيْنِهِمَا نَسِيَا حُوتَهُمَا فَاتَّخَذَ سَبِيلَهُ فِي الْبَحْرِ سَرَبًا ﴿٦١﴾
Fe lemmâ belega mecmea beynihimâ nesiyâ hûtehumâ fettehaze sebîlehu fîl bahri serabâ(seraben).
KEHF SÜRESİ AYET 62
فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتَاهُ آتِنَا غَدَاءنَا لَقَدْ لَقِينَا مِن سَفَرِنَا هَذَا نَصَبًا ﴿٦٢﴾
Fe lemmâ câvezâ kâle li fetâhu âtinâ gadâenâ lekad lekînâ min seferinâ hâzâ nasabâ(nasaben).
KEHF SÜRESİ AYET 63
قَالَ أَرَأَيْتَ إِذْ أَوَيْنَا إِلَى الصَّخْرَةِ فَإِنِّي نَسِيتُ الْحُوتَ وَمَا أَنسَانِيهُ إِلَّا الشَّيْطَانُ أَنْ أَذْكُرَهُ وَاتَّخَذَ سَبِيلَهُ فِي الْبَحْرِ عَجَبًا ﴿٦٣﴾
Kâle e raeyte iz eveynâ ilâs sahrati fe innî nesîtul hût(hûte), ve mâ ensânîhu illâş şeytânu en ezkurehu, vettehaze sebîlehu fîl bahri acebâ(aceben).
KEHF SÜRESİ AYET 64
قَالَ ذَلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِ فَارْتَدَّا عَلَى آثَارِهِمَا قَصَصًا ﴿٦٤﴾
Kâle zâlike mâ kunnâ nebgı ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ(kasasan).
KEHF SÜRESİ AYET 65
فَوَجَدَا عَبْدًا مِّنْ عِبَادِنَا آتَيْنَاهُ رَحْمَةً مِنْ عِندِنَا وَعَلَّمْنَاهُ مِن لَّدُنَّا عِلْمًا ﴿٦٥﴾
Fe vecedâ abden min ibâdinâ âteynâhu rahmeten min indinâ ve allemnâhu min ledunnâ ilmâ(ilmen).
KEHF SÜRESİ AYET 61
İKİ deniz birleştigi yere varınca balıklarını unuttular o balık da denizde bir geçidi yol edindi
kehf süresi ayet 62
buluşma yerini geçtiklerinde genç arkadaşına şu yemegimizi getir gerçekten bu yolculugumuzda çok yorulduk dedi
kehf süresi ayet 63
gördün mü kayaya sıgındıgımız vakit dogrusu ben balıgı unuttum bana onu söylememi elbette şeytan unutturdu dedi o acayip bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti
kehf süresi ayet 64
işte aradıgımız bu dedi bunun üzerine izlerini takip ederek gerisin geri döndüler
kehf süresi ayet 65
derken kendisine katımızdan bir rahmet verdigimiz kullarımızdan birini buldular biz ona katımızdan bir bilgi ögretmiştik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder