17 Nisan 2016 Pazar

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


KEHF SÜRESİ AYET 56
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَيُجَادِلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَمَا أُنذِرُوا هُزُوًا ﴿٥٦﴾
Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîne, ve yucâdilullezîne keferû bil bâtılı li yudhıdû bihil hakka vettehazû âyâtî ve mâ unzirû huzuvâ(huzuven).
KEHF SÜRESİ AYET 57
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِآيَاتِ رَبِّهِ فَأَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ إِنَّا جَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِن تَدْعُهُمْ إِلَى الْهُدَى فَلَن يَهْتَدُوا إِذًا أَبَدًا﴿٥٧﴾
Ve men azlemu mimmen zukkire bi âyâti rabbihî fe a’rada anhâ ve nesiye mâ kaddemet yedâhu, innâ cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran) ve in ted’uhum ilâl hudâ fe len yehtedû izen ebedâ(ebeden).
KEHF SÜRESİ AYET 58
وَرَبُّكَ الْغَفُورُ ذُو الرَّحْمَةِ لَوْ يُؤَاخِذُهُم بِمَا كَسَبُوا لَعَجَّلَ لَهُمُ الْعَذَابَ بَل لَّهُم مَّوْعِدٌ لَّن يَجِدُوا مِن دُونِهِ مَوْئِلًا ﴿٥٨﴾
Ve rabbukel gafûru zur rahmeti, lev yuâhızuhum bi mâ kesebû le accele lehumul azâb(azâbe), bel lehum mev’ıdun len yecidû min dûnihî mev’ilâ(mev’ilen).
KEHF SÜRESİ AYET 59
وَتِلْكَ الْقُرَى أَهْلَكْنَاهُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَعَلْنَا لِمَهْلِكِهِم مَّوْعِدًا ﴿٥٩﴾
Ve tilkel kurâ ehleknâhum lemmâ zalemû ve cealnâ li mehlikihim mev’ıdâ(mev’ıden).
KEHF SÜRESİ AYET 60
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِفَتَاهُ لَا أَبْرَحُ حَتَّى أَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ أَوْ أَمْضِيَ حُقُبًا ﴿٦٠﴾
Ve iz kâle mûsâ li fetâhu lâ ebrahu hattâ ebluga mecmeal bahrayni ev emdıye hukubâ(hukuben).
KEHF SÜRESSİ AYET 56
BİZ peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik kafirler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıyı alaya alırlar 
kehf süresi ayet 57
kendisine rabbinin ayetleriyle ögüt verilip de onlaradan yüz çeviren ve ellerinin yaptıklarını unutandan daha zalim kim vardır şüphesiz biz onu anlamalarına engel olsun diye kalplerinin üzerlerine kabuklar geçiririz kulaklarına da agırlık koyarız sen onları dogru yola çagırırsan da onlar kesinlikle yola gelmezler 
kehf süresi ayet 58
senin rabbin çok bagışlayandır merhamet sahibidir eger o onları yapıp kazandıklarından dolayı hemen cezalandırıverecek olsaydı elbette haklarında azabı hemen gerçekleştirirdi fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır o gelince hiçbir kurtuluş yolu bulamazlar 
kehf süresi ayet 59
işte bunlar zulüm yaptıkları zaman kendilerini helak ettigimiz memleketlerdir onların helak edilmeleri için bir zaman belirlemiştir 
kehf süresi ayet 60
bir zamanlar musa genç arkadaşına iki deniz birleştigi yere varıncaya kadar durmayacagım veya (oraya ulaşmak için ) yıllarca yürüyecegim demişti 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder