وَتَذَرُونَ الْآخِرَةَ
Ve tezerûnel âhıreh(âhirete).
1. | ve tezerûne | : ve terkediyorsunuz |
2. | el âhirete | : ahiret
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ
Vucûhun yevme izin nâdıreh(nâdıretun).
1. | vucûhun | : yüzler vardır |
2. | yevme izin | : izin günü |
3. | nâdıretun | : ışıl ışıl, pırıl pırıl
إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ
İlâ rabbihâ nâzıreh(nâziretun).
1. | ilâ rabbi-hâ | : Rab'lerine |
2. | nâziretun | : nazar eden, bakan
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ
Ve vucûhun yevme izin bâsireth(bâsiretun).
1. | ve vucûhun | : ve yüzler vardır |
2. | yevme izin | : izin günü |
3. | bâsiratun | : çatılmış, kararmış
تَظُنُّ أَن يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ
Tezunnu en yuf’ale bihâ fâkıreh(fâkıretun).
1. | tezunnu | : anlar |
2. | en yuf'ale | : yapılacak |
3. | bi-hâ | : ona, kendisine |
4. | fâkıretun | : felâket, büyük musîbet, çok kötü muamele |
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder