بَلْ يُرِيدُ الْإِنسَانُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُ
Bel yurîdul insânu li yefcure emâmeh(emâmehu).
1. | bel | : hayır |
2. | yurîdu | : ister |
3. | el insânu | : insan |
4. | li | : için, ... i |
5. | yefcure | : fıska düşer, fücur işler, günahlara dalar |
6. | emâme-hu | : onun önünde
يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ
Yes’elu eyyâne yevmul kıyâmeh(kıyâmeti).
1. | yes'elu | : sorar, soruyor |
2. | eyyâne | : ne zaman |
3. | yevmu | : gün
فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ
Fe izâ berikal basar(basaru).
1. | fe | : artık |
2. | izâ | : olduğu zaman |
3. | berika | : (göz) kamaşması |
4. | el basaru | : bakış
وَخَسَفَ الْقَمَرُ
Ve hasefel kamer(kameru).
1. | ve hasefe | : ve karardı |
2. | el kameru | : ay
وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ
Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).
1. | ve cumia | : ve birleştirildi |
2. | eş şemsu | : güneş |
3. | ve el kameru | : ve ay
يَقُولُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).
1. | yekûlu | : der, diyecek |
2. | el insânu | : insan |
3. | yevme izin | : izin günü |
4. | eyne | : nerede |
5. | el meferru | : firar edilecek yer, kaçış yeri |
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder