لَا تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ
Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.
1. | lâ tuharrik | : hareket ettirme |
2. | bi-hî | : ona, onunla |
3. | lisâne-ke | : dilini |
4. | li | : için, ... diye |
5. | ta'cele | : acele ediyorsun |
6. | bi-hî | : ona, onunla
إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ
İnne aleynâ cem’ahu ve kur’ânehu.
1. | inne | : muhakkak ki |
2. | aleynâ | : bize ait |
3. | cem'a-hu | : onun toplanması |
4. | ve kur'âne-hu | : ve onun okunması
فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ
Fe izâ kara’nâhu fettebi’kur’ânehu.
1. | fe | : artık, öyleyse |
2. | izâ | : olduğu zaman |
3. | kare'nâ-hu | : onu okuduk |
4. | fe | : artık, öyleyse |
5. | ittebi' | : tâbî ol |
6. | kur'âne-hu | : onun okunuşu
ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ
Summe inne aleynâ beyânehu.
1. | summe | : sonra |
2. | inne | : muhakkak |
3. | aleynâ | : bizim üzerimize, bize ait |
4. | beyâne-hu | : onun beyanı, açıklanması
كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ
Kellâ bel tuhıbbûnel âcileh(âcilete).
1. | kellâ | : hayır |
2. | bel | : bilâkis, aksine |
3. | tuhıbbûne | : seviyorsunuz |
4. | el âcilete | : çabuk geçmekte olan |
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder