26 Ocak 2015 Pazartesi

Eğiticilik Vasfı ve İnsanlara Öğrettiği Hakikatler, O’nun (asm) Nübüvvetine Delildir.

Peygamberimizin (asm) çok sık nazara verilen bir sıfatı “ümmi” oluşudur. Ümmiliğinin üzerinde bu kadar çok durmamızın nedeni, O’nun (asm) ümmi olarak yaptığı icraatının her birinde ulaştığı başarıya, o konudaki ilim erbabının en ihtisaslılarının bile erişmesinin imkansız olmasıdır. Bu yönü Efendimizin (asm) en büyük mucizelerindendir. Eğitim alanındaki icraatları da böyledir.
Efendimizin (asm) özellikle medeni bir toplumu inşa ettiği Medine dönemine göz attığımızda, ashabını onlarca ayrı ilim dalında eğittiğini görmekteyiz. Bu ilim dallarının uzunca listesini İslam tarihi kitaplarına havale ederek, birkaç tanesini numune olması için buraya almak istiyoruz:
“İman esasları,  ibadetler ve ibadetlere ait konular, bazı âyetlerin tefsir ve izahları, toplum hayatına  dair edepler ve güzel ahlak, sağlık ve tedavi, zuhur edecek fitne ve fesatlara dair haberler, dualar, Allah yolunda cihad, cihad hukuku, savaş taktikleri, alışverişe ve ticarete ait konular, anlaşma, sözleşme, borçlanma ve kefaletlere ait konular, şirketlere ait konular, ziraat ortaklığına ait konular, ortak mal ve arazinin idaresine ve taksimine ait konular, yitik şeylere ait konular,  gasp ve yok etme suçlarıyla ilgili konular, şahitliklere ve beyyinelere ait konular, rehine konuları, kiraya ait konular, veraset ve mirasa ait konular, evlenme ve boşanma ile ilgili konular, hibeye ait konular, cinayetler ve diyetlere ait konular, suçlar ve mahiyetlerine göre uygulanacak cezalar, vergilere ait konular, davalarla ilgili hükümler, hakimlik ve hakimliğe ait hükümler...”[1] ve daha sayamadığımız onlarca ilim dalına ait ortaya koyduğu hükümler...
İşte şimdi soruyoruz:Bir insanın tüm bu ilim dallarında mükemmel hükümler ortaya koyması ve insanları bu ilim dallarında eğitmesi mucize değil de nedir? Hem de ümmi bir Zatın (asm) yukarıda saydıklarımızdan her birisi için günümüzde fakültelerde, ilim adamları yıllarca ter dökmekte ancak yine de şaşmaz ve değişmez kurallar ve hükümler ortaya koyamamaktadırlar. Ancak Efendimizin (asm) İslam ile koymuş olduğu tüm hükümler on dört asırdır tazeliğini korumaktadır. İşte bu O’nun (asm) Allah’ın peygamberi olduğunun en açık delillerinden birisidir...

_______________________________________
[1]M.Asıl Köksal, İslam Tarihi, Medine Dönemi, Bir Peygamber Şehri Olarak Medine, Peygamberimizin Meşgul Olduğu ve Ashabını Yetiştirdiği Başlıca Konular

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder