4 Şubat 2015 Çarşamba


بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ

Anne ve Babaya İyi Davranmak Hakkındaki
Ayetler ve Hadisler

1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَاعْبُدُوا اللهَ وَلاَ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا
Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Anneye, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya ve ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın! Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez!”
Nisa 36
2) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, annenize ve babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf! bile deme! Onları azarlama! İkisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de Sen onlara (öyle) rahmet et (diyerek dua et!)”
İsra 23, 24
3) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنًا
“Biz insana, anne babasına en güzel bir biçimde davranmasını emrettik...”
Ankebut 8
4) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْنًا عَلَى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ اشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ إِلَيَّ الْمَصِيرُ
“Biz insana, anne babasına (en güzel bir biçimde davranmasını) emrettik. Çünkü annesi onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. O halde Bana ve annene babana şükret! Dönüş Banadır.”
Lokman 14
5) Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
−Amellerin hangisi Allah Azze ve Celle’ye daha sevgilidir? diye sordum.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Vaktinde kılınan namazdır.”
Sonra hangisidir? dedim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ana babaya iyilik etmektir.”
Sonra hangisidir? dedim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Allah’ın yolunda cihad etmektir.”
Buhari 13/5973, Müslim 137/85
6) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Hiçbir çocuk babasının hakkını ödeyemez! Ancak onu köle olarak bulur da satın alarak hürriyetine kavuşturursa babalık hakkını ödemiş olur.”
Müslim 1510/25, Buhari Edebü’l-Müfred 10
7) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin! Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasını ziyareti yapsın! Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır konuşsun veya sussun!”
Buhari 13/6100
8) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kuşkusuz ki Allah, yaratma işini bitirdiğinde akrabalık bağı Allah’ın huzurunda durarak:
−Burası akrabalık münasebetlerini kesmekten Sana sığınanların makamıdır, dedi.
Allah-u Teâlâ’da:
−Evet öyledir. Sen, seni koruyup gözeteni, Benim gözetmeme seninle ilgisini kesenden Benim de ilgimi kesmeme razı olur musun? diye sordu.
Akrabalık bağı:
−Ey Rabbim! Bilakis razı olurum, dedi.
Bunun üzerine Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu:
−Sana bu hak verilmiştir.”
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunları anlattıktan sonra şöyle buyurdu:
“İsterseniz şu ayetleri okuyunuz.”
فَهَلْ عَسَيْتُمْ إِنْ تَوَلَّيْتُمْ أَنْ تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَتُقَطِّعُوا أَرْحَامَكُمْ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْ
“Demek ki sizler iş başına gelecek olursanız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını keseceksiniz öyle mi? İşte bunlar, Allah’ın kendilerini lânetlediği, sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir!” Muhammed 22, 23
Buhari 13/5987, Müslim 2554/16
9) Başka bir hadiste Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“…Allah şöyle buyurdu:
−(Ey akrabalık bağı!) Kim sana bağlı kalırsa, Ben de ona bağlı kalırım. Kim seninle ilgiyi keserse, Ben de onunla ilgiyi keserim!”
Buhari 13/5988
10) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Bir adam, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldi ve:
−İnsanlar arasında kendisine en iyi davranmam gereken kimdir? diye sordu.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Annen’dir.”
Adam:
−Sonra kimdir? dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Annen’dir.”
Adam:
−Sonra kimdir? dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Annen’dir.”
Adam:
−Sonra kimdir? dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Baban’dır.”
Buhari 13/5974, Müslim 2548/1
11) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Bir adam:
−Ya Rasulallah! Kendisine güzel sohbet etmeme en hakkı olan kimdir? dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Annendir, sonra annendir, sonra annendir, sonra babandır. Sonra da derece derece olan kimselerdir.” (Yani yakın akrabalarındır.)
Müslim 2548/2
12) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün!
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! Kimin? dediler.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Ana babasına, ikisinden birine yahut her ikisine birden ihtiyarlık zamanlarına yetişip de cennete giremeyen kimsenin.”
Müslim 2551/9, Buhari Edebü’l-Müfred 21
13) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Bir adam şöyle dedi:
−Ya Rasulallah! Kuşkusuz ki, benim akrabalarım var. Ben onları ziyaret ediyorum, onlar benimle alakayı kesiyorlar! Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar! Ben onlara anlayışlı yumuşak davranıyorum, onlar bana kaba ve cahilce davranıyorlar!
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Eğer hakikaten sen söylediğin gibi isen, sen onlara ancak kızgın kül yedirmektesin. Sen bu hal üzere devam ettiğin müddetçe senin yanında da muhakkak Allah tarafından onların ezalarını def eden bir yardımcı bulunmakta devam edecektir.”
Müslim 2558/22
14) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kim rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isterse akraba ziyareti yapsın!”
Buhari 13/5986, Müslim 2557/20
15) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Ebu Talha (Radiyallahu Anh) Medine’de Ensarın hurma bahçesi yönünden en varlıklısı idi. Ebu Talha (Radiyallahu Anh)’ın en sevdiği malı da mescidin karşısındaki Beyruha adlı hurma bahçesiydi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu bahçeye girer oradan tatlı su içerdi.
Ebu Talha (Radiyallahu Anh), “Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe erişemezsiniz! Her ne infak ederseniz şüphesiz ki Allah onu bilir.” Ayeti inince Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelerek:
−Ya Rasulallah! Allah sana:
“Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe erişemezsiniz! Her ne infak ederseniz şüphesiz ki Allah onu bilir.” Ayetini gönderdi. Benim en sevdiğim malım ise Beyruha adlı bahçedir. O, Allah için sadakadır. Allah’tan onun sevabını ve ahiret azığı olmasını isterim. Burayı Allah’ın sana gösterdiği şekilde kullan, dedi.
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ne hoş, bu büyük bir şeydir! İşte bu kazançlı bir maldır. İşte bu kazançlı bir maldır. Kuşkusuz ki ben seni dediğini işittim. Ben bu bahçeyi akrabalarına vermeni uygun görüyorum.”
−Ebu Talha öyle yapayım Ya Rasulallah! dedi ve bahçeyi akrabaları ve amca çocukları arasında taksim etti.
Buhari 3/1387, Müslim 998/42
16) Abdullah bin Amr bin As’ (Radiyallahu Anh) şöyle demiştir:
“Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek:
−Ben Allah’tan ecir isteyerek hicret ve cihad etmek üzere sana biat ediyorum, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Annen ve babandan sağ olanı var mıdır?”
Adam:
−Her ikisi de sağdır, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Böyle iken sen Allah’tan ecir mi istiyorsun?”
Adam:
−Evet deyince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Öyle ise Annenin ve babanın yanına dön ve onlara güzel sohbet et!”
Müslim 2549/6
17) Abdullah bin Amr bin As’ (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir adam gelip cihad için izin istedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Annen ve baban sağ mıdır?”
Adam:
−Evet, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Öyleyse o ikisi için cihad et!”
Buhari 6/2801, Müslim 2549/5
18) Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Akrabalık bağını gözeten, (yapılan iyiliğe karşılık vererek) mükâfatlandıran kimse değildir! Ama asıl akrabalık bağını gözeten kişi, akrabalık bağı kopartıldığı halde kendisi onu gözeten kimsedir.”
Buhari 13/5990
19) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Akrabalık bağı arşa tutunarak şöyle demiştir; Beni gözeteni Allah gözetsin. Benimle ilgisini keseni, Allah da onunla ilgisini kessin!”
Müslim 2555/17, Buhari 13/5988
20) Mü’minlerin annesi Meymune Binti’l-Haris (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den izin almadan bir cariyeyi azad edip hürriyetine kavuşturdu. Nöbet günü gelip de Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına gelince:
−Ya Rasulallah! Haberin var mı? Cariyemi azad ettim dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Gerçekten bunu yaptın mı?”
Meymune Binti’l-Haris (Radiyallahu Anha):
−Evet, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Eğer kuşkusuz ki, sen cariyeyi kendi dayılarına hediye etseydin ecrin daha büyük olurdu.”
Buhari 5/2387, Müslim 999/44
21) Ebu Bekir (Radiyallahu Anh)’ın kızı Esma (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında annem müşrik olarak yanıma geldi. Bende Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
−Annem geldi, benim kendisine iyi davranmamı umuyor. Anneme iyilik edebilir miyim? diye fetva sordum.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Evet, annene iyilik et.”
Buhari 5/2410, Müslim 1003/50
22) Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh)’ın karısı Zeyneb (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Ben mescidde idim Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i gördüm şöyle buyuruyordu:
−“Ey Kadınlar topluluğu! Kendi ziynet eşyalarınızdan bile olsa sadaka veriniz!”
Bunun üzerine ben kocam Abdullah’ın yanına dönüp:
−Sen malı az bir adamsın. Kuşkusuz ki, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise bize sadaka vermemizi emretti. Sen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e git ve Ondan şunu sor:
Kocama, himaye ve terbiyesinde bulunduğum kişilere infak etmem sadaka yerine geçer mi? Yoksa sizden başkalarına vereyim? dedim.
Kocam Abdullah şöyle dedi:
−Kendin git ve sor!
Bunun üzerine kendim gidip Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kapısına varınca ensardan bir kadının da orada beklediğini gördüm onun maksadı da benimkinin aynı imiş. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in heybetinden içeriye girmeye çekinirdik. Derken Bilal geldi. Bizde Bilal’e:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e git de Ona iki kadın kapıda duruyor, sizden kendi kocalarına ve himayeleri altındaki yetimlere infak ettikleri sadaka yerine geçer mi diye soruyorlar de. Fakat bizim kim olduğumuzu da Ona haber verme! dedik.
Bilal Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına girdi ve meseleyi sordu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Onlar kimlerdir?”
Bilal de:
−Ensardan bir kadın ile Zeyneb’dir, dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Zeyneb’lerin hangisidir?”
Bilal de:
Abdullah’ın karısı cevabını verdi.
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“O iki kadına, iki ecir vardır. Birisi akraba ecri diğeri de sadaka ecri.”
Müslim 1000/45, Buhari 3/1394
23) Herakl, Ebu Süfyan’a haber gönderip çağırtmış:
−“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i kastederek O sizlere ne emrediyor? diye sormuş.
Ebu Süfyan şöyle dedi:
−O bize namaz kılmayı, sadaka vermeyi, iffetli olmayı ve akrabaya iyilik etmeyi emrediyor.”
Buhari 13/5982
24) Ebu Zer (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Muhakkak ki, siz yakında bir yer fethedeceksiniz ki orada para birimi olarak dirhem ve dinar yerine kırat kullanılmaktadır.”
Başka bir rivayette ise Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Siz kırat’ın kullanıldığı Mısır’ı fethedeceksiniz. Oranın halkına iyi davranmanızı tavsiye ediyorum! Çünkü onlarla aramızda bir akrabalık bir de hısımlık bağımız vardır.”
Bir diğer rivayette ise Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Siz orayı fethettiğiniz zaman halkına iyi davranın zira onlara karşı hısımlık ve akrabalık bağımız vardır.”
Müslim
25) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle demiştir:
“Sen yakın akrabalarını uyar!” Şuara Suresi 214. ayet indiği zaman, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kureyş’i çağırdı. Bunun üzerine onlar da toplandılar. Genel ve hususi ifadelerle şöyle buyurdu:
−“Ey Ka’b ibni Luey oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Mürre ibni Ka’b oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Abdi Şems oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Abdi Menaf oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Haşim oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Abdulmuttalib’in oğulları! Nefislerinizi ateşten kurtarınız!”
−“Ey Fatıma! Kendini nefsini ateşten kurtar! Çünkü sizi Allah’ın azabından kurtarmaya benim gücüm yetmez! Ama aramızdaki akrabalık bağından dolayı sizinle ilgimi kesmeyecek ve akrabalık haklarını yerine getireceğim.”
Müslim 348/204
26) Amr bin As’ şöyle demiştir:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den gizli değil açık olarak şöyle buyururken işittim:
“Ebu fulanın ailesi benim dostlarım değildir! Benim dostlarım, Allah ve salih mü’minlerdir. Fakat babamın akrabalarının akrabalık bağı bulunduğu için kendileriyle ilgimi kesmeyip akrabalık haklarını yerine getireceğim.”
Buhari 13/5989, Müslim 366/215
27) Ebu Eyyub el-Ensari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir adam geldi ve:
−Beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak bir işe kılavuzluk yap ki o işi yapayım, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Allah’a ibadet edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı kılar, zekâtı verir ve akrabalarına iyilik edersin.”
Müslim 13/14, Buhari 13/5987
28) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Benim nikâhım altında bir kadın vardı ve ben onu seviyordum. Babam ise onu kerih görüyor ve istemiyordu. Babam bana onu boşamamı emretti. Ben bundan imtina ettim. Müteakiben ben bu durumu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zikrettim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ey Abdullah bin Ömer! Karını boşa!”
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ben de karımı boşadım.”
Tirmizi 1200, Ebu Davud 5138, İbni Mace 2088, Ahmed 2/20-157, Albani 7/136
29) Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Adamın biri gelerek:
−Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor ne yapmalıyım? diye bana sordu.
Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:
−“Baba cennetin orta kapısıdır. Artık sen istersen o kapıyı bırak istersen muhafaza et.”
Tirmizi 1961
30) Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Teyze, anne menzilesindedir.”
Tirmizi 1967

Anneye, Babaya Karşı Gelmenin ve Akrabayla
İlgiyi Kesmenin Haramlığı!

31) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
فَهَلْ عَسَيْتُمْ إِنْ تَوَلَّيْتُمْ أَنْ تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَتُقَطِّعُوا أَرْحَامَكُمْ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْ
“Demek ki sizler iş başına gelecek olursanız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını keseceksiniz öyle mi? İşte bunlar, Allah’ın kendilerini lânetlediği, sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir!”
Muhammed 22, 23
32) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, annenize ve babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf! bile deme! Onları azarlama! İkisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de Sen onlara (öyle) rahmet et (diyerek dua et!)”
İsra 23, 24
33) Ebu Bekre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç kere şöyle buyurdu:
“Büyük günahların en büyüğünü size haber vereyim mi?”
Biz de:
−Evet, ya Rasulallah! dedik.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dayanmakta iken oturdu ve şöyle buyurdu:
−"Allah’a şirk koşmak, ana babaya asi olmak! Dikkat bir de yalan yere şahitlik yapmaktır!”
Ravi dedi ki:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu sözü o kadar tekrar etti ki biz keşke sussaydı diye arzu ettik.”
Buhari 13/2442, Müslim 143/87
34) Abdullah ibni Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Büyük günahlar şunlardır;
Allah’a şirk koşmak,
Ana babaya asi olmak,
(Haksız yere) adam öldürmek ve
Yalan yere yemin etmektir!”
Buhari 14/6550
35) Abdullah bin Amr bin As (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Bir kimsenin kendi annesine ve babasına sövmesi büyük günahlardandır!”
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! İnsan hiç kendi annesine ve babasına söver mi? dediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Evet, o kimse başka birinin babasına söver, o da onun babasına söver! O kişi başka birinin annesine söver, o da onun annesine söver!”
Müslim 146/90
36) Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kuşkusuz ki, büyük günahların en büyüğü, kişinin kendi annesine ve babasına lanet etmesidir!”
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! Bir insan kendi annesine ve babasına nasıl lanet eder? dediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“O kimse başka birinin babasına söver, o da onun babasına söver! O kişi başka birinin annesine söver, o da onun annesine söver!”
Buhari 13/5976
37) Cubeyr bin Mut’im (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Akrabayla ilgisini kesen cennete giremez!”
Buhari 13/5985, Müslim 2556/18
38) Muğire bin Şube (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kuşkusuz ki, Allah size annelere asi olmayı, verilecek borcun men edilip verilmemesini, verilmeyen şeyin alınmasını ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kıldı! Ve yine Allah sizin için dedikoduyu, çok soru sormayı ve malı zayi etmeyi kerih gördü!”
Buhari 13/5979

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder