Yüce Allah Kur'ân-ı Kerîm'in birçok yerinde Rasûl'ü Muhammed'e itâat etmeyi ve sünnetine uymayı emretmiştir:

"De ki: Eğer Allah 'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve suç­larınızı örtsün. Çünkü Allah çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir" (Âli İmrân: 3/31-32).

"Ey îmân edenler, sizi, size hayât verecek şeylere da'vet ettiği zaman Allah’a ve Rasülü’ne icabet edin. Bilin ki şübhesiz Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz hakikaten yalnız O'na dönüp toplanacaksınızdır " (el-Enfâl: 8/24).

"De ki; Allah'a itaat edin, Rasûl'e itaat edin. Yine yüz çevirip dönerseniz O'nıın uhdesine düşen ancak O'na yükletilen(teblîğ vazîfesi)dir. Sizin üstünüze düşen (vazife) de size yükletilen (itâat)dir. Eğer O 'na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Rasûl'e âid olan (vazîfe) apaçık tebliğden başkası değildir" (en-Nur: 24/54).

"And olsun ki mü 'minler daha evvel apaçık ve kat'î bir sapıklık içinde bulunuyorlarken Allah içlerinden ve kendilerinden (cinslerinden) onlara –ayetlerini okur, onları tertemiz yapar onlara kitâb ve hikmeti öğretir bir Rasûl göndermiş olduğu için bir lûtufta bulunmuştur" (Âli İmrân: 3/164).

"Ey imân edenler, Allah 'a itaat edin, Rasûl'e ve sizden olan emir sahihleri­ne de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah 'a ve Rasûl'e döndürün, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu hem hayırlı, hem netice i'tibâriyle daha güzeldir" (en-Nisâ: 4/59).

"Rabb'ın hakkı için, onlar aralarında çekişdikleri şeylerde seni hakem ya­pıp sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe îmân etmiş olmazlar." (en-Nisâ: 4/65).

"Kim Allah 'a ve Rasûl'e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine ni'met­ler verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehîdlerle, iyi kimselerle beraberdir­ler. Onlar ne iyi arkadaştırlar " (en-Nisâ: 4/69).

"Kim Rasûl'e itaat ederse muhakkak Allah 'a itaat etmiş olur, kim de yüz çevirirse… zâten seni onların üzerine bekçi göndermedik ya" (en-Nisâ: 4/80).

"İnsanlara, kendilerine ne indirildiğini açıkça anlatasın diye sana da Kur'ân'ı indirdik. Tâ ki onlar da iyice fikirlerini kullansınlar" (en-Nahl: 16/44).

"Bu kitabı sana ancak hakkında ihtilâf ettikleri şeyleri açıkça anlatman için ve îmân edecek herhangi bir kavme bir hidâyet ve rahmet olarak gönderdik" (en-Nahl: 16/64)

"Artık, onun emrinden uzaklaşıp gidenler kendilerini (dünyâda) bir fitne çarpmasından yâhud (âhirette) onlara pek acıklı bir azab çatmasından çekinsinler" (en-Nûr: 24/63).

''And olsun muhakkak ki Allah'ın Rasûlü'nde sizin için Allah'ı ve âhiret gününü umar olanlar ve Allah'ı çok ananlar için pek güzel bir örnek vardır" (el-Ahzâb: 33/21).

"Allah ve Rasûlü bir işe hükmettiği zaman gerek mü'min olan erkek, gerek mü'min olan bir kadın için kendi işlerinde buna aykırı hareket etme muhayyerliği yoktur. Kim Allah'a ve Rasûlü'ne isyan ederse muhakkak ki o apaçık bir sapıklıkla yolunu sapıtmıştır" (el-Ahzâb: 33/36).

"Allah elçisi size ne verdiyse onu alın, size ne yasak ettiyse ondan da sakının, Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın azabı çetindir" (el-Haşr: 59/7).

"O Peygamber, mü 'minlere öz nefislerinden daha yakındır, zevceleri de mü'minlerinin analarıdır..." (el-Ahzâb: 33/6).

"Size (gelirler) gönlünüzü hoş etmek için Allah'a andederler. Eğer bunlar mü'minler iseler Allah'ı ve Rasûl'ünü râzî etmeleri daha doğrudur..." (et-Tevbe: 9/62).