24 Nisan 2017 Pazartesi

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


kasas süresi ayet 81
فَخَسَفْنَا بِهِ وَبِدَارِهِ الْأَرْضَ فَمَا كَانَ لَهُ مِن فِئَةٍ يَنصُرُونَهُ مِن دُونِ اللَّهِ وَمَا كَانَ مِنَ المُنتَصِرِينَ ﴿٨١﴾
Fe hasefnâ bihî ve bidârihil arda fe mâ kâne lehu min fietin yansurûnehu min dûnillâhi ve mâ kâne minel muntasırîn(muntasırîne).
kasas süresi ayet 82
وَأَصْبَحَ الَّذِينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْأَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَأَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَوْلَا أَن مَّنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا وَيْكَأَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ ﴿٨٢﴾
Ve asbehallezîne temennev mekânehu bil emsi yekûlûne vey ke ennellâhe yebsutur rızka li men yeşâu min ıbâdihî ve yakdir(yakdiru), lev lâ en mennallâhu aleynâ le hasefe binâ, vey ke ennehu lâ yuflihul kâfirûn(kâfirûne).
kasas süresi ayet 83
تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ ﴿٨٣﴾
Tilked dârul âhıratu nec’aluhâ lillezîne lâ yurîdûne uluvven fîl ardı ve lâ fesâdâ(fesâden), vel âkıbetu lil muttakîn( muttakîne).
kasas süresi ayet 84
مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِّنْهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزَى الَّذِينَ عَمِلُوا السَّيِّئَاتِ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿٨٤﴾
Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczellezîne amilûs seyyiâti illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
kasas süresi ayet 85
إِنَّ الَّذِي فَرَضَ عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لَرَادُّكَ إِلَى مَعَادٍ قُل رَّبِّي أَعْلَمُ مَن جَاء بِالْهُدَى وَمَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٨٥﴾
İnnellezî farada aleykel kur’âne le râdduke ilâ meâd(meâdin), kul rabbî a’lemu men câe bil hudâ ve men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
kasas süresi ayet 86
وَمَا كُنتَ تَرْجُو أَن يُلْقَى إِلَيْكَ الْكِتَابُ إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ ظَهِيرًا لِّلْكَافِرِينَ ﴿٨٦﴾
Ve mâ kunte tercû en yulkâ ileykel kitâbu illâ rahmeten min rabbike fe lâ tekûnenne zahîran lil kâfirîn(kâfirîne).
kasas süresi ayet 87
وَلَا يَصُدُّنَّكَ عَنْ آيَاتِ اللَّهِ بَعْدَ إِذْ أُنزِلَتْ إِلَيْكَ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿٨٧﴾
Ve lâ yasuddunneke an âyâtillâhi ba’de iz unzılet ileyke ved’u ilâ rabbike ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).
kasas süresi ayet 88
وَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٨٨﴾
Ve lâ ted’u meallâhi ilâhen âhar(âhara), lâ ilâhe illâ huve, kullu şey’in hâlikun illâ vechehu, lehul hukmu ve ileyhi turceûn(turceûne).
kasas süresi ayet 81
derken biz onu ve sarayın yerin dibine geçirdik ALLAH ın dışında ona yardım edecek hiçbir taraftarı da yoktu o kendini kurtaracaklardan degildi 
kasas süresi ayet 82
dün onun yerini arzulayanlar bu sbaha şöyle demeye başladılar vay be demek ki ALLAH rızıkı  kullarından  diledigine bol veriyor [ diledigine de ] kısıyor eger ALLAH bize  lütfetmeseydi bizi  de yerin dibine geçirecekti demeki gerçek bu inkarcılar  kurtuluşa ermiyeckler dediler
kasas süresi ayet 83
biz o ahiret yurdunu yeryüzünde büyüklenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz [güzel] sonuç muttakilerindir
kasas süresi ayet 84
kim iyilikle gelirse ona ondan daha iyisi verilecektir kim de kötülükle gelirse kötülük yapanlar sadece yaptıklarıyla cezalandırılırlar
kasas süresi ayet 85
ku an a [göre davranmayı ] sana farz kılan kesinlikle seni dönülecek yere [çıktıgın şehir mekke ye ] geri döndürecektir  de ki rabbim hidayeti getireni ve apaçık sapıklıkta olanı daha iyi bilir
kasas süresi ayet 86
sen  sana kitap indirilecegini ümit etmezdin ancak rabbinden bir rahmet olarak [bu kitap sana indirildi] o halde kesinlikle kafirlere destekci olma
kasas süresi ayet 87
sana indirildikten sonra sakın seni ALLAH ın ayetlerinden çevirmesinler rabbine davet et sakın müşriklerden olma
kasas süresi ayet 88
ALLAH ile birlikte başka bir tanrıya dua etme ondan  başka tanrı yoktur onun dışında herkes yok olacaktır hüküm onundur sonunda döndürülüp ona götürüleceksiniz   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder