أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى
E yahsebul’insânu en yutreke sudâ(sudân).
| 1. | e | : mi |
| 2. | yahsebu | : zannediyor |
| 3. | el insânu | : insan |
| 4. | en yutreke | : terkedileceğini, bırakılacağını |
| 5. | suden | : başıboş, sorumsuz
أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى
E lem yeku nutfeten min menî yin yumnâ.
| 1. | e lem yeku | : olmadı mı, değil mi |
| 2. | nutfeten | : nutfe, bir damla |
| 3. | min meniyyin | : meniden |
| 4. | yumnâ | : akıtılan, dökülen
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى
Summe kâne alakaten fe halaka fe sevvâ.
| 1. | summe | : sonra |
| 2. | kâne | : oldu |
| 3. | alakaten | : bir alak, rahim duvarına bir noktadan asılı olan embriyo, cenin |
| 4. | fe | : bundan sonra, daha sonra |
| 5. | halaka | : halketti, yarattı |
| 6. | fe | : bundan sonra, daha sonra |
| 7. | sevvâ | : sevva etti, dizayn etti, programladı, düzenledi, biçim verdi
فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
Fe ceale minhuz zevceyniz zekere vel unsâ.
| 1. | fe | : sonra |
| 2. | ceale | : kıldı, yaptı |
| 3. | min-hu | : ondan |
| 4. | ez zevceyni | : iki eş, çift |
| 5. | ez zekere | : erkek |
| 6. | ve el unsâ | : ve dişi
أَلَيْسَ ذَلِكَ بِقَادِرٍ عَلَى أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَى
E leyse zâlike bi kâdirin alâ en yuhyiyel mevtâ.
| 1. | e leyse | : değil mi |
| 2. | zâlike | : bunlar |
| 3. | bi kâdirin | : kaadir olan, gücü yeten |
| 4. | alâ | : üzerine |
| 5. | en yuhyiye | : diriltmek, hayat vermek |
| 6. | el mevtâ | : ölüler
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder