muminun süresi ayet 47
فَقَالُوا أَنُؤْمِنُ لِبَشَرَيْنِ مِثْلِنَا وَقَوْمُهُمَا لَنَا عَابِدُونَ ﴿٤٧﴾
Fe kâlû e nu’minu li beşereyni mislinâ ve kavmuhumâ lenâ âbidûn(âbidûne).
muminun süresi ayet 48
فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَكِينَ ﴿٤٨﴾
Fe kezzebûhumâ fe kânû minel muhlekîn(muhlekîne).
muminun süresi ayet 49
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ ﴿٤٩﴾
Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe leallehum yehtedûn(yehtedûne).
muminun süresi ayeti 5o
وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ آيَةً وَآوَيْنَاهُمَا إِلَى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَعِينٍ ﴿٥٠﴾
Ve cealnâbne meryeme ve ummehû âyeten ve âveynâhumâ ilâ rabvetin zâti karârin ve maîn(maînin).
muminun süresi ayet 47
onların milleti bize kulluk edip dururken bizim gibi olan şu iki adama mı iman edecegiz dediler
muminun süresi ayet 48
bu şekilde onları yalanladılar ve helak edilenlerden oldular
muminun süresi ayet 49
yemin olsun ki ötekiler dogru yolu tutabilsinler diye musa ya o kitabı verdik
muminun süresi ayet 50
meryem oglunu ve annesini bir mucize yaptık ikisini yerleşime uygun ve temiz suyu olan bir tepeye yerleştirdik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder