Allah ve Resulu Aşkından Ağlayan Göz

NAHL SÜRESİ AYET 41

وَالَّذِينَ هَاجَرُواْ فِي اللّهِ مِن بَعْدِ مَا ظُلِمُواْ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَلَأَجْرُ الآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ ﴿٤١﴾

Vellezîne hâcerû fillâhi min ba’di mâ zulimû li nubevvi ennehum fîd dunyâ haseneten, ve le ecrul âhırati ekber(ekberu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

NAHL SÜRESİ AYET 42

الَّذِينَ صَبَرُواْ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ ﴿٤٢﴾

Ellezîne saberû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

NAHL SÜRESİ AYET 43

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ﴿٤٣﴾

Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

NAHAL SÜRESİ AYET 44

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ﴿٤٤﴾

Bil beyyinâti vez zuburi, ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne)

NAHL SÜRESİ AYET 45

أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُواْ السَّيِّئَاتِ أَن يَخْسِفَ اللّهُ بِهِمُ الأَرْضَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لاَ يَشْعُرُونَ ﴿٤٥﴾

E fe eminellezîne mekerû seyyiâti en yahsifallâhu bihimul arda ev ye’tiyehumul azâbu min haysu lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

NAHL SÜRESİ AYET 41

ZULME ugradıktan sonra ALLAH yolunda hicret edenler gelince onlar dünyada güzel bir yere yerleştiririz ahiret sevabı ise daha büyüktür keşke bunu bilseler 

NAHL SÜRESİ AYET 42

ONLAR sabretmişler daima rablerine tevekkül etmişlerdir 

NAHL SÜRESİ AYET 43

BİZ senden önce de rasul olarak başkasını degil ancak kendilerine vahiy verdigimiz erkekler gönderdik bilmiyorsanız bilenlere sorun 

NAHL SÜRESİ AYET 44

(O PEYGAMBERLERİ) açık deliler ve kitaplarla (gönderdik ) sana bir ögüt (olan  kur an ı ) kendilerine indirileni insanlara açıklayasın diye indirdik belki düşünürler 

NAHL SÜRESİ AYET 45

KÖTÜ pilan kuranlar ALLAH ın onları yerin dibine geçirmesinden  veya akıllarına hayallerine gelmeyecek yönlerden kendilerine azabın geli vermesinden emin mi oldular