NAHL SÜRESİ AYET 11
يُنبِتُ لَكُم بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخِيلَ وَالأَعْنَابَ وَمِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿١١﴾
Yunbitu lekum bihiz zer’a vez zeytûne ven nahîle vel a’nâbe ve min kullis semerâti, inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
NAHL SÜRESİ AYET 12
وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالْنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالْنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿١٢﴾
Ve sehhara lekumul leyle ven nehâre veş şemse vel kamere, ven nucûmu musahharâtun bi emrihî, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).
NAHL SÜRESİ AYET 13
وَمَا ذَرَأَ لَكُمْ فِي الأَرْضِ مُخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ ﴿١٣﴾
Ve mâ zerae lekum fîl ardı muhtelifen elvânuhu, inne fî zâlike le âyeten li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne).
NAHL SÜRESİ AYET 14
وَهُوَ الَّذِي سَخَّرَ الْبَحْرَ لِتَأْكُلُواْ مِنْهُ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُواْ مِنْهُ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا وَتَرَى الْفُلْكَ مَوَاخِرَ فِيهِ وَلِتَبْتَغُواْ مِن فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿١٤﴾
Ve huvellezî sehharal bahra li te’kulû minhu lahmen tariyyen ve testahricû minhu hilyeten telbesûnehâ, ve terâl fulke mevâhira fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).
NAHL SÜRESİ AYET 15
وَأَلْقَى فِي الأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَأَنْهَارًا وَسُبُلاً لَّعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٥﴾
Ve elkâ fîl ardı ravâsiye en temîde bikum ve enhâran ve subulen leallekum tehtedûn(tehtedûne).
NAHL SÜRESİ AYET 11
ONUNLA size ekin zeytin hurmalıklar üzümler türlü türlü meyveler bitirir elbette bunda düşünecek bir topluluk için bir ibret ve ders vardır
NAHL SÜRESİ AYET 12
GECEYİ gündüzü güneşi ayı sizin emrinize verdi bütün yıldızlar onun emrine boyun egmişlerdir elbette bundan aklı olan bir topluluk için ibretler ve dersler vardır
NAHL SÜRESİ AYET 13
DAHASI sizin için yeryüzünde çeşitli renklerde yarattıgı şeyler vardır elbette bunda düşünüp ögüt alacak bir topluluk için bir ibret ve ders vardır
NAHL SÜRESİ AYET 14
O kendisinden taze bir et yiyesiniz ve takacagınız süsler çıkarasınız diye denizi emrimize verendir orada yara yara giden gemiler görürsün (bütün bunlar ) onun ihsan ve ikramından nasibinizi elde edesiniz diyedir belki şükredersiniz
NAHL SÜRESİ AYET 15
SİZİ çalkalayıp sarsar diye yer yüzüne daglar koydu dosdogru gidesiniz diye nehirler ve yollar da koydu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder