İSRA SÜRESİ AYET 46
وَجَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِي الْقُرْآنِ وَحْدَهُ وَلَّوْاْ عَلَى أَدْبَارِهِمْ نُفُورًا ﴿٤٦﴾
Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûran).
İSRA SÜRESİ AYET 47
نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَسْتَمِعُونَ بِهِ إِذْ يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَ وَإِذْ هُمْ نَجْوَى إِذْ يَقُولُ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلاَّ رَجُلاً مَّسْحُورًا ﴿٤٧﴾
Nahnu a’lemu bimâ yestemiûne bihî iz yestemiûne ileyke ve iz hum necvâ iz yekûluz zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâ(meshûran).
İSRA SÜRESİ AYET 48
انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُواْ لَكَ الأَمْثَالَ فَضَلُّواْ فَلاَ يَسْتَطِيعْونَ سَبِيلاً ﴿٤٨﴾
Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâ(sebîlen)
İSRA SÜRESİ AYET 49
وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا ﴿٤٩﴾
Ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).
İSRA SÜRESİ AYET 50
قُل كُونُواْ حِجَارَةً أَوْ حَدِيدًا ﴿٥٠﴾
Kul kûnû hicâraten ev hadîdâ(hadîden).
İSRA SÜRESİ AYET51
أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُؤُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيبًا ﴿٥١﴾
Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdunâ, kulillezî fetarakum evvele merratin, fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûve, kul asâ en yekûne karîbâ(karîben).
İSRA SÜRESİ AYET 46
ONU anlamalarına engel olsun diye kalplerinin üzerlerine kabuklar geçiririz kulaklarına da agırlık koyarız kur an da rabbini tek olarak andıgın zaman ürkerek arkalarına dönüp giderler
İSRA SÜRESİ AYET 47
BİZ onların seni dinlerken nasıl dinlediklerini onların birbirleriyle fısıldaşırken o zalimlerin siz ancak büyüklenmiş bir adam uyuyorsunuz dediklerini gayet iyi biliyoruz
İSRA SÜRESİ AYET 48
BAK seni nelere kıyas ettiler de nasıl sapıklıga düştüler onun için bir yol bulmaya güç ve imkanları yoktur
İSRA SÜRESİ AYET 49
BİR de biz bir sürü kemik oldugumuz ve ufalandıgımız zaman mı yeni bir yaratılışla biz mi diriltilecegiz dediler
İSRA SÜRESİ AYET 50-51
DE ki ister taş olun ister demir ister de gönlünüzde büyüyen bir yaratık bizi yeniden kim dirilte bilir diyecekler de ki sizi ilk kez yaratan (diriltecek)o zaman sana başlarını sallayacaklar o ne zaman diyecekler de ki umulur ki onun gelişi yakındır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder