22 Nisan 2015 Çarşamba

[​IMG]


MAİDE SÜRESİ AYET 110

إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَتِي عَلَيْكَ وَعَلَى وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي وَتُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالأَبْرَصَ بِإِذْنِي وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوتَى بِإِذْنِي وَإِذْ كَفَفْتُ بَنِي إِسْرَائِيلَ عَنكَ إِذْ جِئْتَهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ إِنْ هَذَا إِلاَّ سِحْرٌ مُّبِينٌ
İz kâlellâhu yâ îsâbne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehlâ(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).
MAİDE SÜRESİ AYET 110
ALLAH şöyle diyecek ey meryem oglu isa sana ve annene verdigim nimetimi düşün hani seni rühul kudüs ( cebrail) ile destekledim beşikteyken ve yetişirken insanlara konuşuyordun hani sana kitap hikmet tevrat ve incil i de ögretmiştim hani benim iznimle çamurdan kuş biçimi gibi tasarlıyordun içime üflemiştin de o benim iznimle hemen bir kuş olu vermişti anadan dogma körü alacalıyı yine benim iznimle iyliştiriyordun hani ölüleri de benim iznimle hayata çıkartıyordun hani israyil oglullarına senden uzaklaştırmıştım o zaman sen onlara açık mucuzelelerle gelmiştin onların içinden inkar edenler bu ap açık bir sihirden başka bir şey deyildir demişlerdi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder