enbiya süresi ayet 96
حَتَّى إِذَا فُتِحَتْ يَأْجُوجُ وَمَأْجُوجُ وَهُم مِّن كُلِّ حَدَبٍ يَنسِلُونَ ﴿٩٦﴾
Hattâ izâ futihat ye’cûcu ve me’cûcu ve hum min kulli hadebin yensilûn(yensilûne).
enbiya süresi ayet 97
وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ ﴿٩٧﴾
Vakterabel va’dul hakku fe izâ hiye şâhısatun ebsârullezîne keferû, yâ veylenâ kad kunnâ fî gafletin min hâzâ bel kunnâ zâlimîn(zâlimîne).
enbiya süresi ayet 98
إِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ حَصَبُ جَهَنَّمَ أَنتُمْ لَهَا وَارِدُونَ ﴿٩٨﴾
İnnekum ve mâ ta’budûne min dûnillâhi hasabu cehennem(cehenneme), entum lehâ vâridûn(vâridûne).
enbiya süresi ayet 99
لَوْ كَانَ هَؤُلَاء آلِهَةً مَّا وَرَدُوهَا وَكُلٌّ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿٩٩﴾
Lev kâne hâulâi âliheten mâ veradûhâ, ve kullun fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
enbiya süresi ayet 100
لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لَا يَسْمَعُونَ ﴿١٠٠﴾
Lehum fîhâ zefîrun ve hum fîhâ lâ yesmeûn(yesmeûne).
enbiya süresi ayet 96 ve 97
sonunda yecüc ve mecüc setleri açıldıgında onların her tepeden saldırdıkları ve gerçek azap hükmü yaklaştıgızaman işte o zaman inkar edenlerin gözlerinin belerdigini görürsünüz eyvah bizlere biz bundan habersizmişiz hayır biz kendimize zulmetmişiz (diyeceklerdir )
enbiya süresi ayet 98
haberiniz olsun ki siz ve ALLAH ın dışında taptıklarınız cehenneme kütük olacaksınız siz oraya geleceksiniz
enbiya süresi ayet 99
eger onlar ilah olsalardı oraya gelmezlerdi hepsi orada ebedi kalacaklardır
enbiya süresiayet 100
onlar için orada derin bir iç çekiş vardır bunlar orada onları duymayacaklar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder