وَإِنْ أَحَدٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّى يَسْمَعَ كَلاَمَ اللّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَعْلَمُونَ
Ve in ehadun minel muşrikînestecâreke fe ecirhu hattâ yesmea kelâmallâhi summe eblighu me'menehu, zâlike bi ennehum kavmun lâ ya'lemûn(ya'lemûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 7
كَيْفَ يَكُونُ لِلْمُشْرِكِينَ عَهْدٌ عِندَ اللّهِ وَعِندَ رَسُولِهِ إِلاَّ الَّذِينَ عَاهَدتُّمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَمَا اسْتَقَامُواْ لَكُمْ فَاسْتَقِيمُواْ لَهُمْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ
Keyfe yekûnu lil muşrikîne ahdun indallâhi ve inde resûlihî illâllezîne âhedtum indel mescidil harâm(harâmi), fe mâstekâmû lekum festekîmû lehum, innallâhe yuhıbbul muttekîn(muttekîne).
TEVBE SÜRESİ AYET 8
كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَى قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ
Keyfe ve in yazherû aleykum lâ yerkubû fîkum illen ve lâ zimmet (zimmeten), yurdûnekum bi efvâhihim ve te'bâ kulûbuhum, ve ekseruhum fâsikûn(fâsikûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 6
EGER müşriklerden biri aman dileyerek yanına gelmek isterse ona aman ver ki ALLAH ın kelamını dinlesin (dinleyip de müslüman olmazsa) sonra onu güvenli olan bölgesine gönder çünkü bunlar hakikati bilmeyen bir toplulukturlar
7
müşriklerin ALLAH yanında nasıl bir anlaşmaları olabilir ancak mescid i haram yanında anlaşma yaptıklarınız bu hükmün dışındadır onlar size dogru durdukça siz de onlara dogru durdukça siz de onlara dogru durunALLAH (ihanet etmekten ) sakınanları elbette sever
8
nasıl olabilir ki eger onlar size karşı zafer kazanacak olsalar hakkınızda ne akrabalık ne de anlaşma gözetirler agızlarıyla sizi hoşnut etmeye çalışırlar kalpleri ise direnir durur zaten onların çogu insanlıktan çıkmış günahkarlardır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder