28 Ağustos 2015 Cuma

[​IMG]

A RAF SÜRESİ AYET 191

أَيُشْرِكُونَ مَا لاَ يَخْلُقُ شَيْئاً وَهُمْ يُخْلَقُونَ
E yuşrikûne mâ lâ yahluku şey’en ve hum yuhlekûn(yuhlekûne).
192
وَلاَ يَسْتَطِيعُونَ لَهُمْ نَصْرًا وَلاَ أَنفُسَهُمْ يَنصُرُونَ
Ve lâ yestetîûne lehum nasran ve lâ enfusehum yansurûn(yansurûne).

193
وَإِن تَدْعُوهُمْ إِلَى الْهُدَى لاَ يَتَّبِعُوكُمْ سَوَاء عَلَيْكُمْ أَدَعَوْتُمُوهُمْ أَمْ أَنتُمْ صَامِتُونَ
Ve in ted’ûhum ilâl hudâ lâ yettebiûkum, sevâun aleykum e deavtumûhum em entum sâmitûn(sâmitûne).

194
إِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ عِبَادٌ أَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لَكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
İnnellezîne ted’ûne min dûnillâhi ıbâdun emsâlukum fed’ûhum felyestecibû lekum in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).
195
أَلَهُمْ أَرْجُلٌ يَمْشُونَ بِهَا أَمْ لَهُمْ أَيْدٍ يَبْطِشُونَ بِهَا أَمْ لَهُمْ أَعْيُنٌ يُبْصِرُونَ بِهَا أَمْ لَهُمْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا قُلِ ادْعُواْ شُرَكَاءكُمْ ثُمَّ كِيدُونِ فَلاَ تُنظِرُونِ
E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne).
191
ONA hiç birşeyi yaratmayan kendileri yaratılmakta olan varlıkları mı ortaya koşuyorlar
192
oysa onlar onların yardımına erişemezler hatta kendilerini bile kurtaramazlar
193
eger onlarıdogru yola çagıracak olsanız size uymazlar onları ha çagırmışsınız ha susmuşsunuz fark etmez sizin için ikiside aynıdır
194
çünkü ALLAH ın dışında taptıklarınızın hepsi sizin gibi kullardır eger sözünüzde dogruysanız haydi onları çagırın da size karşılık versinler
195
ya onların yürüyecek ayaklarımı var yoksa onların tutacak elleri mi var yoksa onlar görecek gözlerimi var yoksa onlar işitecek kulaklarımı var de ki çagırın ortak koştuklarınızı sonra bana istediginiz tuzagı kurun haydi haydi bana bir an bile göz açtırmayın
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder