28 Ağustos 2015 Cuma

[​IMG]



A RAF SÜRESİ AYET 186
مَن يُضْلِلِ اللّهُ فَلاَ هَادِيَ لَهُ وَيَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Men yudlilillâhu fe lâ hâdiye lehu, ve yezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).
187
يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ رَبِّي لاَ يُجَلِّيهَا لِوَقْتِهَا إِلاَّ هُوَ ثَقُلَتْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لاَ تَأْتِيكُمْ إِلاَّ بَغْتَةً يَسْأَلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنْهَا قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ اللّهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ
Yes’elûneke anis sâ’ati eyyâne mursâhâ, kul innemâ ilmuhâ inde rabbî, lâ yucellîhâ li vaktihâ illâ huve, sekulet fîs semâvâti vel ard(ardı), lâ te’tîkum illâ bagtete(bagteten), yes’elûneke keenneke hafiyyun anhâ, kul innemâ ilmuhâ indallâhi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
188
قُل لاَّ أَمْلِكُ لِنَفْسِي نَفْعًا وَلاَ ضَرًّا إِلاَّ مَا شَاء اللّهُ وَلَوْ كُنتُ أَعْلَمُ الْغَيْبَ لاَسْتَكْثَرْتُ مِنَ الْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِيَ السُّوءُ إِنْ أَنَاْ إِلاَّ نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Kul lâ emliku li nefsî nef’an ve lâ darran illâ mâşaallâh(mâşaallâhu), ve lev kuntu a’lemul gaybe lesteksertu minel hayri ve mâ messeniyes sûu, in ene illâ nezîrun ve beşîrun li kavmin yu’minûn(yu’minûne).
189
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَت دَّعَوَا اللّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحاً لَّنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ
Huvellezî halakakum min nefsin vâhıdetin ve ceale minhâ zevcehâ li yeskune ileyhâ, fe lemmâ tegaşşâhâ hamelet hamlen hafîfen fe merret bihî, fe lemmâ eskalet deavâllâhe rabbehumâ le in âteytenâ sâlihan le nekûnenne mineş şâkirîn(şâkirîne).
190
فَلَمَّا آتَاهُمَا صَالِحاً جَعَلاَ لَهُ شُرَكَاء فِيمَا آتَاهُمَا فَتَعَالَى اللّهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Fe lemmâ âtâhumâ sâlihan cealâ lehu şurakâe fîmâ âtâhumâ, fe teâlâllâhu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
186
ALLAH kimi saptırısa onu hiçkimse dogru yola ulaştıramaz o onları bırakır azgınlıklar içinde körü körüne yuvarlanıp giderler
187
sana kıyameti onun ne zaman kopacagını soruyorlar de ki onun bilgisi sadece RABBİMİN yanındadır onu tam zamanında ortaya çıkaracak olan yanlızca odur onun agırlıgı göklere de yeryüzünede agır gelmiştir o size ansızın gelecektir sana sanki sen ondan haberdarmışsın gibi soruyorlar de ki onun bilgisi yalnızca ALLAH ın yanındadır ancak insanların çogu bunu bilmez
188
DE ki benim kendi kendime ALLAH ın dilediginde başka ne bir yarar saglama ne de bir zarar verme imkanım var eger ben bilinmeyen görünmeyen alemi bilmiş olsaydım daha çok hayır yapardım kötülük denen şey de benim yanıma ugramazdı ben sadece inanacak bir topluluk için uyarıcı ve müjdeleyiciyim
189
O sizi tek bir nefisten yaratan gönlü kendisine ısınsın diye ondan da eşini yapan odur o onunla cinsel ilişkide bulununca eşi hafif bir agırlık yüklendi onu biraz taşıdı agırlaşınca ikisi birden kendilerini yetiştiren  ALLAH a şöyle dua ettiler  bize saglam bir çocuk ihsan edersen yemin olsun sana şükredenlerden olacagız
190
fakat ALLAH kendilerine saglam bir çocuk ihsan edince onlara verdigi şeylerde ona ortaklar koşmaya başladılar ALLAH onların ortak koştuklarından yücedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder