SEN DOĞDUN YA RESULULLAH
“Ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin”
Seni anlayabilmek, Seni anlatabilmek, Seni yaşayabilmek, Seni canından çok sevebilmek, Anam babam Sana feda olsun diyebilmek, Canımı yoluna serebilmek, Getirdiklerini benimsemek, Ayaklarının altına aldıklarını terk edebilmek, Seni yazabilmek, Yürekler güç yetirdiğince, Kalemler yazabildiğince, Denizler mürekkep olup yettiğince, Senden kat reler yazabilmek, Yoksa Seni yazabilmek MÜMKÜN MÜ? Mümkün değil YA RESULULLAH !..
Sen doğmadan kararmıştı dünya ! Huzur şahdamarından kesilmiş,Mutluluk kayıp adreslere gizlenmiş,İnsanlar, insanlıktan vazgeçmişti... Emniyet denen olay yok olmuştu. Güven ve itimat öldürülmüştü. Asayiş keenlemyekün... Kızlar diri diri toprağa gömülüyor. Analıklar miras diye alınıyor.İnsanlar putlara tapıyor. Kendi yaptıkları taştan putlara tapıyorlar... Güçlü zayıfı eziyor, Hak, hak sahibine değil, Güçlü olana veriliyor...İnsanlar, İnsanlar vahşete birbirleriyle yarışıyor !
Fil yılıydı,Rebiyülevvel ayının on ikinci günü, Pazartesi sabahı,Miladi 571... Dünya siyahlarını yırtıp atıyor, Dağ taş bayram ediyor, Kuşlar bir başka kanat çırpıyor, Arş-u alada melekler Salat ve Selam getiriyor... Kisra’ nın 14 sütunu yıkılıyor ! Mecusilerin sönmez denilen ateşi sönüyor ! Sava gölü kuruyor ! Mazlumların yüreğinde isimsiz bir sevinç ! Zalimlerin gönlü sıkışık...İblis ve aveneleri tarumar ! Çünkü Sen doğuyorsun YA RESULULLAH ! Nur yağıyor nurlu Mekke’ nin üstüne ! Sama vat-u arz Salat ve Selam’ la coşuyor ! Sen olmazsaydın dünya hiç yaratılır mıydı ?..Baban vefat etmişti, Yetim olarak doğdun, Adın önceden söylenmişti, Zira Sen Tevrat’ta “Ahyed”,İncil’ de “Ahmed”,Kur’an’da “M..........’din” ...Abdulmuttalib, Seni himayesine alıyor, Mekke kurak, Mekke’ de çocuklara iyi bakılamıyor, Civar yerlerden süt anneler gelecek, Abdulmuttalib, Sana süt anne bulacak... Beni Sa’d yurdundan süt anneler gelmiş,Beni Sa’d yurdu da kurumuşSüt anneler zengin çocuklar arıyor, Sen’ se yetimsin, Yetim olduğunu duyan Sen’ den yüz çeviriyor, Oysa bir bilseler ! Bir bilseler Seni almak ne büyük bir şeref, Seni barındırmak ne büyük onur...
Seni barındırmak ne büyük onur...
Beni Sa’d b.Bekir Kabilesinden, Halime binti Ebi Züeyb Seni alıyor, Sana süt annelik yapacak, Halime korkuyor, Beni Sa’d yurdu kıtlık kıran, Beni Sa’d yurdu perişan, Korkma ya Halime ! Korkma ya Halime ! Ya Resulullah, beni Sa’d yurduna geliyorsun, Beni Sa’d Seni Selamlıyor Ben Sa’d yeşilleniyor, Koyunların karnı doyuyor, Koyunların memeleri süt doluyor, Halime’ nin evi bereketleniyor ! Beni Sa’d bereketleniyor ! Dünya bereketleniyor !..
Hazreti Cebrail (a.s.) Beni Sa’d’ a geliyor,Ya Resulullah, Sen çocuklarla oynuyorsun Cebrail (a.s.) Seni çocukların içinden alıyor, Usulca, İncitmeden yere uzatıyor,Ya Resulullah, Sende ses yok, Bedenin Cebrail’ e teslim, Cebrail göğsünü yarıyor, Kalbini dışarı çıkarıyor,Şeytanın, Sen de olan nasibini alıyor, Kalbini altın bir tasa koyup, Zemzem suyuyla yıkıyor, Ve kalbini yerine koyuyor... Çocuklar Halime2 ye koşmuş,Halime bin bir telaşla Sana koşuyor, Çocuklarından ayırmadığı, çocuk güzeline, Yaratılmışların en özeline koşuyor, Kucağına alıyor, Sarılıyor, Öpüyor, Kokluyor...
Ya Resulullah 5 yaşındasın artık, Süt annelik süresi doldu. Beni Sa’d’ dan ayrılma vakti, Halime üzgün, Süt kardeşin Şeyma üzgün, Beni Sa’d üzgün Sen istenmeye istenmeye, Abdulmuttalib’ e teslim ediliyorsun. Annene teslim ediliyorsun. Annen Sana doymadan, Sen annene doymadan, Anneni kaybediyorsun... Oysa henüz 6 yaşındasın, Oysa henüz mini minnacıksın, Oysa henüz küçücüksün, Ama kadere rıza gösterecek kadar büyüksün...İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun...Sen, artık Abdulmuttalib’ in yanındasın, Abdulmuttalib’ in himayesinde, kollarındasın... Abdulmuttalib, Senin üstüne titriyor, Yemiyor, yediriyor... Giymiyor, giydiriyor... Abdulmuttalib Seninle çocuk oluyor, Seninle gülüyor... Sen, Abdulmuttalib’ in en çok sevdiği, Üstüne titrediği oğlu Abdullah’ ın oğlusun... Ama Abdulmuttalib yaşlı,Ölüm meleğinin geldiğini hissediyor, Çağırıyor oğullarını,Bu yavruya kim bakacak diyor ?Ya Resulullah kimi kucaklayacak ? Ya Resulullah, Ebu Talib’ i kucaklıyorsun... Yeni adresin Ebu Talib’ in evi. Artık Ebu Talib’ in evi rahmetle dolacak, Rahmetle taşacak... Ebu Talib ana gözü gibi bakıyor. Ebu Talib Seni kendi çocuklarından çok seviyor, Ebu Talib Seninle gülüyor, Eğleniyor... Gittiği yerlere Seni de götürüyor, Yediğinden Sana da yediriyor... Bir saniye olsun Sensiz duramıyor, Geceleri yatağına bakıyor,Şefkatle Seni izliyor, Sevgiyle Seni gözlüyor, Sen de, Ebu Talib’ i çok seviyorsun, Sayıyorsun, Amcandan ayrılmıyorsun, Amcana yardım ediyorsun, Evin geçimine katkıda bulunuyorsun... Ya Resulullah, Sen hiç kimseyi üzmüyorsun, Sen hiç kimseyi inciltmiyorsun, Sen hiç kimseyi aldatmıyorsun... Sen; insanları, hayvanları, dağları, taşları, çölleri... Sen; tüm yaratılanları seviyorsun.YA RESULULLAH SENİ ANLAYANLAR DA SENİ ÇOK SEVİYORLAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder