22 Ekim 2015 Perşembe

TEVBE SÜRESİ AYET 91
لَّيْسَ عَلَى الضُّعَفَاء وَلاَ عَلَى الْمَرْضَى وَلاَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَجِدُونَ مَا يُنفِقُونَ حَرَجٌ إِذَا نَصَحُواْ لِلّهِ وَرَسُولِهِ مَا عَلَى الْمُحْسِنِينَ مِن سَبِيلٍ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Leyse alâd duafâi ve lâ alâl merdâ ve lâ alâllezîne lâ yecidûne mâ yunfikûne haracun izâ nasahû lillâhi ve resûlihî, mâ alâl muhsinîne min sebîl(sebîlin), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).
TEVBE SÜRESİ AYET 92
وَلاَ عَلَى الَّذِينَ إِذَا مَا أَتَوْكَ لِتَحْمِلَهُمْ قُلْتَ لاَ أَجِدُ مَا أَحْمِلُكُمْ عَلَيْهِ تَوَلَّواْ وَّأَعْيُنُهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ حَزَنًا أَلاَّ يَجِدُواْ مَا يُنفِقُونَ
Ve lâ alâllezîne izâ mâ etevke li tahmilehum kulte lâ ecidu mâ ahmilukum aleyhi tevellev ve a'yunuhum tefîdu mined dem'i hazenen ellâ yecidû mâ yunfikûn(yunfikûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 93
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ وَهُمْ أَغْنِيَاء رَضُواْ بِأَن يَكُونُواْ مَعَ الْخَوَالِفِ وَطَبَعَ اللّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ
İnnemâs sebîlu alâllezîne yeste'zinûneke ve hum agniyâu, radû bi en yekûnû meal havâlifi ve tabeallâhu alâ kulûbihim fe hum lâ ya'lemûn(ya'lemûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 94
يَعْتَذِرُونَ إِلَيْكُمْ إِذَا رَجَعْتُمْ إِلَيْهِمْ قُل لاَّ تَعْتَذِرُواْ لَن نُّؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّأَنَا اللّهُ مِنْ أَخْبَارِكُمْ وَسَيَرَى اللّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Ya'tezirûne ileykum izâ reca'tum ileyhim, kul lâ ta'tezirû len nu'mine lekum kad nebbe enallâhu min ahbârikum, ve se yerâllâhu amelekum ve resûluhu summe tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdetî fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta'melûn(ta'melûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 95
سَيَحْلِفُونَ بِاللّهِ لَكُمْ إِذَا انقَلَبْتُمْ إِلَيْهِمْ لِتُعْرِضُواْ عَنْهُمْ فَأَعْرِضُواْ عَنْهُمْ إِنَّهُمْ رِجْسٌ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ جَزَاء بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Se yahlifûne billâhi lekum izânkalebtum ileyhim li tu'ridû anhum, fe a'rıdû anhum, innehum ricsun ve me’vâhum cehennem (cehennemu), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
TEVBE SÜRESİ AYET 91
ALLAH ve rasulü için nasihat ettikleri takdirde zayıflara hastalara harcayacak bir şey bulamayanlara ( cihada katılmadıklarından  dolayı) bir günah yoktur iyilik edenleri de sorumlu tutmak için bir yol yoktur ALLAH çok bagışlayan çok acıyandır
TEVBE SÜRESİ AYET 92
her zaman kendilerini donatıp cihada gönderesin diye sana geldikleri zaman sizi donatacak bir şey bulamıyorum dediklerine de bir sorumluluk yoktur onlar bu konuda sarf edecek bir şey bulmadıkları için hüzünlerinden gözleri yaş döke döke döndüler
tevbe süresi ayet 93
sorumlu tutulacak olanlar
ancak zengin oldukları halde senden izin isteyenlerdir onlar kadınlarla beraber olmaya razı oldular  ALLAH kalplerine mühür vurdu artık başlarına gelecegi bilmezler
tevbe süresi ayet 94
yanlarına döndügünüzde size mazeret bildirecekler  de ki mazeret bildirmeyin kesinlikle size inanmayacagız dogrusu ALLAH bize sizinle ilgili birçok haber verdi bundan böyle ALLAH ve rasulü yaptıgınızı görecek sonra bilinmeyen ve görünmeyen bilinen ve görünen ( alemleri) bilen  ALLAH ın huzuruna götürüleceksiniz o size yaptıklarınızı haberverecektir
tevbe süresi ayet 95
yalanlarına döndügünüz zaman kendilerini cezalandırmaktan vazgeçesiniz diye  size yemin billah  edecekelr onlardan vazgeçin çünkü onlar murdardır yaptıklarının cezası olarak gidecekleri yer de cehennemdir
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder