28 Mayıs 2013 Salı
resülü ekrem efendimiz henüz açıktan halka peygamberligini ilan etmemiş bu devrede hz ebu bekir son derece büyük bir cehed ve gayratla samimi doslarına islamiyeti anlatıyordu bir gün hz osman a da müslümanlıktan bahis açtı onu alarak resülü ekrem efendimizin huzuruna getirdi hz resullulah daima tebesüm eder parlak bir simaya sahip hz osman a allahın ihsan olan cennete ragabet et ben sana ve bütün insanlara hidayet rehberi olarak gönderildim dedi resullah bu sade bu samimi ve bu i cazgar sözleri karşısında hz osman adeta kendisinden geçer gibi oldu ve şahadet kelimesini getirdi kendi mubarek dudaklarından döküldü eşhedü en la ilahe illallah ve eş eşhedü enne muhammeden resulullah sonrada daha önce şamdan dönerken gördügü bir rünyayı kainatın efendisine anlattı ya resülullah dedi biz muan ile zerka arasında bulundugumuz ve uyugudumuz sırada bir münadi ey uyuyanlar uyanın ahmed mekkede zuhur etti diye seslenmişti mekkeye gelince sizi işitimyumuşak huylu ve edepğ sahibi ve cömert bir zat olan hz osman ın da müslüman safına katılması müşrikler fazlasıyla tedirgin etti kabilesi fertleri ona eza ve cefa yeltendiler fakat o her türlü eza ve cefayagöüs gerdi ve hak bildigi yoldan zerre kadar inhiraf göstermedi amcası hakem b ebi as kendisini bir urganla bir direye baglar ve döver şöyle derdi sen atalarının dinini bırakıp da sonradan çıkma bir dine özenirsin öylemi andolsun ki tuttugun bu dini bırakıp ataların dinine dönmedikce seni salı vermeyecegim metanet abidesi hz osman ın ce vapı şu oldu vallahi ben hak ve hakikati dinini asla bırakmama o günlerce bu cefa ve eziyetle karşı karşıya bırakıldı fakat zerre kadar imanından taviz vermedi onun bu metaneti ve büyüklügü karşısında sonunda amcası küçüldü veonu salıvermekten başka çare bulamadı orta boylu esmer tenli güzel yüzlü sık sakalı gür saçlı iri yapılı olan hz osman fıtıraten temiz ve nezizi bir insandı içki içmeyi bile cahiliye devrinde kendisine haram kılmıştı servetini allah yolunda ve din ugrunda sarfetmekten zevk allan bahtiyarlardan hafızı ı kurandı geceleri namazından bütün kuranı hatmederdi cennetle müjdelenende olan on sahabeden biri olan hz osman aynı zamanda resülü ekrem efendimiz damadıdır önce peygamberimizin kerimesini rukiyeyi aldı o vefat eti edince resülullah onu bu sefer kızı ümmügülsimle evlendirdi bu sebebden zinnureyn lakabını aldı velhamdulilahi rabil alemin amin
BİSMİLLAHİRAH MANİRAHİM ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BERAİKATUHU VE MAGFİRETUHU EBEDEN DAİMEN HZ BİLAL İ HABESİ NİN İŞGENCEYE UGRAMASI
İŞTE HZ BİLAL ALLAH RESÜLÜNÜN MÜEZİNİ İŞTE İŞGENCE YILARI ALLAHIM HZ BİLALE YARDIM ETSİN YARDIM CISI OLSUN CANLAR CANI CAN BİLALHABEŞİ
gizli davet devresinde islamla şereflenen ve bundan dolayı müşriklerin şidetli işgencelerine maruz kalan ilkerlerden biride bilali habeşi diye bilinen bilal b rehap haziretleridir hz bilal müslümanların amansız ümeyye b halefenin kölesi iken hz ebu bekir vasıtasıyla islamla şereflenmiştir bir anda gönlünü çepe çevre saran iman nuru hz bilal için atsiz bir cesaret kaynagı olu vermiştir öyleki bir köle iken efendisini ve müşriklerin her türlü baskı işkence ve eziyetlerini hiç sayarak müslümanlıgını açıktan ilan etmekten çekin memiştir imanın girmedigi kalp taştan daha katı allah korkusunun bulunmadıgı vicdan kayalardan daha hisizdir böyle bir kalbe ve vicdana sahip bir insanda acıma şefkat ve merhamet aramak abestir o insan artık bu haliyle manen canavarlışmıştır hata tahribatı cihetiyle canavarları bile geri bırakmıştır işte islamın diyer bütünün amansız düşmanları gibi ümeyyebin halfede böyle bir kalbin ve vicdanın sahibiydi ve hz bilal merhamet ve şefkat yoksunu bu kalp sahibi kölesi idi bu merhamet yoksunu adamın nazarında hz bilal in kendisini yaratan tek allah
a iman etmesi ve o nun peygamberi hz muhammed e sadakat elini uzatması büyük suçtu
İŞTE İŞKENCE
ALLAHIM bilal habeşiye güç kuvet ver işgenceden dolayı haykırsın rabimin allah oldugunu resulün muhammet mustafa oldugunu a s ) bunun içinde o amansız işgenceler tabi tutuluyordu bazen yirmi dört saat aç susuz bırakılıyor bazende boynuna ip takılıp mekkenin ücüretle tutulan çocukları tarafından sokak sokaka dolaştırılıyordu ümeyye b halefenin bütün bu gayretleri boşunaydı hz bilal birkere iman etmiş ve allaha teslim olmuştu gönül resullahın muhabettiyle gülşen olmuştu onun için ki bu eziyet ve işgenceler altında inim inim inlerken bile davasını müşriklerin yüzlerine haykırmaktan geri durmuyordu ehad ehad allah birdir allah birdir insanlıgı islam davasından her türlü eziyet ragmen zerre kadar taviz vermeyen hz bilal i bu sefer efendisi ümeyye b in halef kavurucu sıcaklar altında sırtını güneşin sıcaklıgından ateş par çası haline gelmiş kız gın taş ve kumların sürttürüp yaktırır agzına güneş kurumuş bir lokma et verdikten sonra gösüne kocaman bir kaya parçası koydurur ve şöyle derdi andolsun ki sen ölmedik ce yahut muhammedi ve onun dinini inkar ve ret ddederek lat a uzzaya tapınmadıkca bu azabı üzerinden eksik etmeyecek fakat vucudunun bütün zereleriyle adeta bir imkan abidesi kesilmiş olan hz bilal ölümü göze alarak şöyle haykırdı bende bilal le haykırıyorum işte ben lat ve uzzayı kabul etmem allah birdir allah birdir bu sözleri duyan ümeyye b halfe bütün çileden çıkardı hz bilal in işkencesi bayılıp kendisinden geçinceye kadar artırdı sonrada çekip giderdi hz bilal nice zaman sonra kendisine gelirdi hz bilalin bütün bu dayanılmaz eziyetlerine bu çekilmez işkencelerine karşı tek dayanak noktası o haşmetli ve azametli imanıydı iman evet kainatı kabza i tasarufundan tutan cenabı hakak a iman onunu sonsuz kuduretine itimat insan için sarsılmaz yıkılmaz bir istinad noktasıdır o bu kahramanca tavrıyla adeta iman hem nurdur hem kuvvettir hakiki iman elde eden adam kainata meydan okuyabilrir hakikatin bütün dünyaya ilan ediyordu yine bir gün ümeyye b halfenin onu işgen ceden işgenceye ugratıgı bir sırada oradan geçen hz ebu bekir bu durumu gördü ümeyye sen hiç allah dan korkmaz mısın bu zavalıya daha ne zamana kadar iş gence edeceksin dedi onun itikatini sen bozdun diye cevap verdi ümeyye kurtulmasını istiyorsan satın alda kurtar hz ebu bekir ey ümeyye dedi benim senin dininden siyah bir kölem var bundan daha güçlü daha kuvetlidir onu bilale karşılık sana vereyim kabul edermisin dedi ümeyye kabul etim dedi sonrada gülerek vallahi kölenin karısını vermedik ce olmaz diye konuştu hz ebu bekir olur dedi ümeyye yine sinsi sinsi güldü ve vallahi bana kölesinin karısı kızını vermedik ce olmaz dedi hz ebu bekir bu teklife de olur diye ce vap verdi fakat azılı müşrük ümeyye adeta işi yokuşa sürmek sürmek istiyormuşcasına dav ranıyordu bu sefer haince gülüşler arasında şu istekte bulundu vallahi onunla bana iki yüz dinar da üste vermedikce olmaz onunu bu durumuna sinirlenen hz ebu bekir hidetle sen dedi ne utanmaz adamsın boyna yalan söyleyip duruyorsun ümeyye bu sefer hayır dedi lat a uzzaya andolsunki artık bunları bana verirsen dedigiimi yapacagım bunun üzerine hz ebu bekir onların hepsi senin olsun dedi ve hz bilali bu zalim adamın elinden kurtardı hz bilali alan ebu bekir e (r a) peygamber efendimiz ya ebu bekir dedi onun üzerinde bir hakkın olacakmı hz ebu bekir hayır ya resulullah dedi onu azad etim hz bilal ümeyye b half gibi azılı bir müşrik elinden kurtarıp hürriyete kavuşturan hz ebu bekir bir müdet sonra onun gibi köle olan annesi hamame yi de satın alıp azatt edi hz bilal habeşi resullah efendimizin has müezini idi bir an olsun onu yanından ayırmak istemezdi fakat kainat ın darıl bekaya irtihaleri üzerine zatına ve yüksek ahlakına olan muhabetinden dolayı medineyi münevvereden kalmaya tahamül edemedi ve oradan ayrılmaya mecbur kaldı bu esnada halife olan hz ebu bekir yanında kalması için ısrar edince ya ebu bekir dedi beni kendin için satın aldıysan yanında tutu yok eyer allah rızası için satın aldıysan serbes bırak da allah yolunda cihada katılayım bunun üzerine hz ebu bekir kendisine musad etti oda şam a giti hz ebu bekir hilafet sırasında orada vuku bulunan kazalara iştirak eti
İŞTE HZ BİLAL ALLAH RESÜLÜNÜN MÜEZİNİ İŞTE İŞGENCE YILARI ALLAHIM HZ BİLALE YARDIM ETSİN YARDIM CISI OLSUN CANLAR CANI CAN BİLALHABEŞİ
gizli davet devresinde islamla şereflenen ve bundan dolayı müşriklerin şidetli işgencelerine maruz kalan ilkerlerden biride bilali habeşi diye bilinen bilal b rehap haziretleridir hz bilal müslümanların amansız ümeyye b halefenin kölesi iken hz ebu bekir vasıtasıyla islamla şereflenmiştir bir anda gönlünü çepe çevre saran iman nuru hz bilal için atsiz bir cesaret kaynagı olu vermiştir öyleki bir köle iken efendisini ve müşriklerin her türlü baskı işkence ve eziyetlerini hiç sayarak müslümanlıgını açıktan ilan etmekten çekin memiştir imanın girmedigi kalp taştan daha katı allah korkusunun bulunmadıgı vicdan kayalardan daha hisizdir böyle bir kalbe ve vicdana sahip bir insanda acıma şefkat ve merhamet aramak abestir o insan artık bu haliyle manen canavarlışmıştır hata tahribatı cihetiyle canavarları bile geri bırakmıştır işte islamın diyer bütünün amansız düşmanları gibi ümeyyebin halfede böyle bir kalbin ve vicdanın sahibiydi ve hz bilal merhamet ve şefkat yoksunu bu kalp sahibi kölesi idi bu merhamet yoksunu adamın nazarında hz bilal in kendisini yaratan tek allah
a iman etmesi ve o nun peygamberi hz muhammed e sadakat elini uzatması büyük suçtu
İŞTE İŞKENCE
ALLAHIM bilal habeşiye güç kuvet ver işgenceden dolayı haykırsın rabimin allah oldugunu resulün muhammet mustafa oldugunu a s ) bunun içinde o amansız işgenceler tabi tutuluyordu bazen yirmi dört saat aç susuz bırakılıyor bazende boynuna ip takılıp mekkenin ücüretle tutulan çocukları tarafından sokak sokaka dolaştırılıyordu ümeyye b halefenin bütün bu gayretleri boşunaydı hz bilal birkere iman etmiş ve allaha teslim olmuştu gönül resullahın muhabettiyle gülşen olmuştu onun için ki bu eziyet ve işgenceler altında inim inim inlerken bile davasını müşriklerin yüzlerine haykırmaktan geri durmuyordu ehad ehad allah birdir allah birdir insanlıgı islam davasından her türlü eziyet ragmen zerre kadar taviz vermeyen hz bilal i bu sefer efendisi ümeyye b in halef kavurucu sıcaklar altında sırtını güneşin sıcaklıgından ateş par çası haline gelmiş kız gın taş ve kumların sürttürüp yaktırır agzına güneş kurumuş bir lokma et verdikten sonra gösüne kocaman bir kaya parçası koydurur ve şöyle derdi andolsun ki sen ölmedik ce yahut muhammedi ve onun dinini inkar ve ret ddederek lat a uzzaya tapınmadıkca bu azabı üzerinden eksik etmeyecek fakat vucudunun bütün zereleriyle adeta bir imkan abidesi kesilmiş olan hz bilal ölümü göze alarak şöyle haykırdı bende bilal le haykırıyorum işte ben lat ve uzzayı kabul etmem allah birdir allah birdir bu sözleri duyan ümeyye b halfe bütün çileden çıkardı hz bilal in işkencesi bayılıp kendisinden geçinceye kadar artırdı sonrada çekip giderdi hz bilal nice zaman sonra kendisine gelirdi hz bilalin bütün bu dayanılmaz eziyetlerine bu çekilmez işkencelerine karşı tek dayanak noktası o haşmetli ve azametli imanıydı iman evet kainatı kabza i tasarufundan tutan cenabı hakak a iman onunu sonsuz kuduretine itimat insan için sarsılmaz yıkılmaz bir istinad noktasıdır o bu kahramanca tavrıyla adeta iman hem nurdur hem kuvvettir hakiki iman elde eden adam kainata meydan okuyabilrir hakikatin bütün dünyaya ilan ediyordu yine bir gün ümeyye b halfenin onu işgen ceden işgenceye ugratıgı bir sırada oradan geçen hz ebu bekir bu durumu gördü ümeyye sen hiç allah dan korkmaz mısın bu zavalıya daha ne zamana kadar iş gence edeceksin dedi onun itikatini sen bozdun diye cevap verdi ümeyye kurtulmasını istiyorsan satın alda kurtar hz ebu bekir ey ümeyye dedi benim senin dininden siyah bir kölem var bundan daha güçlü daha kuvetlidir onu bilale karşılık sana vereyim kabul edermisin dedi ümeyye kabul etim dedi sonrada gülerek vallahi kölenin karısını vermedik ce olmaz diye konuştu hz ebu bekir olur dedi ümeyye yine sinsi sinsi güldü ve vallahi bana kölesinin karısı kızını vermedik ce olmaz dedi hz ebu bekir bu teklife de olur diye ce vap verdi fakat azılı müşrük ümeyye adeta işi yokuşa sürmek sürmek istiyormuşcasına dav ranıyordu bu sefer haince gülüşler arasında şu istekte bulundu vallahi onunla bana iki yüz dinar da üste vermedikce olmaz onunu bu durumuna sinirlenen hz ebu bekir hidetle sen dedi ne utanmaz adamsın boyna yalan söyleyip duruyorsun ümeyye bu sefer hayır dedi lat a uzzaya andolsunki artık bunları bana verirsen dedigiimi yapacagım bunun üzerine hz ebu bekir onların hepsi senin olsun dedi ve hz bilali bu zalim adamın elinden kurtardı hz bilali alan ebu bekir e (r a) peygamber efendimiz ya ebu bekir dedi onun üzerinde bir hakkın olacakmı hz ebu bekir hayır ya resulullah dedi onu azad etim hz bilal ümeyye b half gibi azılı bir müşrik elinden kurtarıp hürriyete kavuşturan hz ebu bekir bir müdet sonra onun gibi köle olan annesi hamame yi de satın alıp azatt edi hz bilal habeşi resullah efendimizin has müezini idi bir an olsun onu yanından ayırmak istemezdi fakat kainat ın darıl bekaya irtihaleri üzerine zatına ve yüksek ahlakına olan muhabetinden dolayı medineyi münevvereden kalmaya tahamül edemedi ve oradan ayrılmaya mecbur kaldı bu esnada halife olan hz ebu bekir yanında kalması için ısrar edince ya ebu bekir dedi beni kendin için satın aldıysan yanında tutu yok eyer allah rızası için satın aldıysan serbes bırak da allah yolunda cihada katılayım bunun üzerine hz ebu bekir kendisine musad etti oda şam a giti hz ebu bekir hilafet sırasında orada vuku bulunan kazalara iştirak eti
27 Mayıs 2013 Pazartesi
ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ
GİZLİLİK DAVETİ HIZ KAZANMASI
HZ ebu bekir in de müslüman olmasıyla iman ve islam a gizli davet dahada hız kazandı islama girmek bahtiyarlıgına erenler yakınları ve akrabalarıyla da bu bahtiyarlıgı paylaşmak istiyorlardı onların şirkin ızdıraplarından cahiliyiyetin çirkin kurtarmak için çırpınıyorlardı bu konuda hz ebu bekir inönünde oldugunu görüyoruz onunvasıtasıyla gizli davet devresinde islama la şereflenenlerden bir kaçı sunlardır osman bin affan zübeyir bin avvam apturrahman bin avf sa d b vakkas talha bin ubeydullah r anhuma bu beş sahabeden sonra cennetle müjdelenen on sahabe arasında yer alacaklardı müslüman erkekler listesine yeni yeni isimler eklenirken kadınlar arasında da islamın nuru günden güne yayılıyordu ilk müslüman kadın hz hatice den sonra henüz o sırada islam dayresine girmemiş bulunan resullahın amcası hz abbas ın hanımı ümmü fadl ın hz ebubekir in kızı esmanın ve yine o sırada hidayete kavuşmamış bulunan hz ömerin kız kardeşi fatmanın ilk müslüman kadınlar arasında yer aldıkları görüyoruz artık islama davet iki kanaldan yürütülmektedir erkekler erkekler arasında kadınlar ise hem cinsleri içinde iman ve islam nurunu yaymaya aşk ve şevk içinde devam etmektedirler ancak şunu da belirtelimki kadınların iman cazibesine kendilerini dahada çabuk kaptırdılar dikatleri çekiyorlardı bunu onların çabuk duygularına ve derhal tesir altında kala yaratılışları icabı saymak mümkündür bu arada müşrikler boş durmuyorlardı hidayet güneşiyle gönüllerini aydınllatanlara hor bakmaya onlara iftira ve sözlü hakaretler bulunmaya başlamışlardı ama bunların hiç biri kainatta en büyük kuvet olan allaha iman hakikatinin kalplerine nakış etmiş bulunan bu saadet asrının mesut insanları nı korkutamıyor davasından geri çeviremiyor hata en ufak bir tereddüde düşüremiyordu insanların tehdidi ve korkutmaları allaha olan iman ve ondan korkmanınyanında rüzgarın önündebir toz seli önünde bir çöp gibi zayıf ve dayanıksız kalıyordu vel hamdulilahi rabil alemin
24 Mayıs 2013 Cuma
SELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ VE BERAİKATUHU VE MAGFİRETUHU EBEDEN DAİMEN
SAHİBİNİZ ALLAH OLSUN
TABİBİNİZ KURAN LSUN
NAİBİNİZ AŞKOLSUN AŞKINIZ MUHAMMET MUSTAFA OLSUN İNŞALAH AMİ
HZ EBÜ BEKİR MÜSLÜANLAR SAFINDA
HZebü bekir eskiden beri resülü ekrem efendimizin en yakın oslarınan biri idi smimi görüşürlerve konuşurlardı ondan daha güze çarpan enmühüm vasıf cahilliyyeevrinin çirkin adetlerikötü ahlak veyaşayışları ile ftırtın bozmamış olması ruh kalp ve aklın şirk inancıyla kirlettmemiş bulunmasıydı tanınmış bir tücar dı kavmin ileri gelenleri herza man fikrinden istifade ederlerdi kureyşin an davalarını hallden de oydu bir diyer mühüm fasıfında kureyş aiylelerini soy soplarını nesep şecerelerini iyilik ve kötülüklerini gayet iyi bilmesiydi
resullah efendmiz henüaçıktan davete başlamamıştı fakat inede davası kulaktan kulaga yayılmıştı ve kureyş ierigelenleri tarafındn duyulmuşt hz ebu bekir yemen tarafına yaptıgı bir seyhaten henüz dönmüştü başta ebu cehil ukbe b ebi muayt ve bazı kuteryş ileri geleneri kendisine hoş geldin dmek için evine vardılar hz bu bekir ben mekkede oken neler oldu btti önemli bir haber varmı diye sordu onlarda ey ebu bekir dediler byük bir iş var ebu talibin yetimi muhammed eygamberlik idasna kalkıştı bizd seni yemenden dönüşüne kadar ekleeyi uygun blduk artık sen o dostuna git ne edeceksen et hz ebu bekir derhal fahri kainatın evne vardı a ebu kasım peyamerlik itasında bulunduuu kavmimden ayrıldıgın ve ataların dinini inkar etigin dorumu diye soru resülü zişan efendimiz küçük aşlardan beri beraber oldukları hz ebu bekir in bu sözlerine ön ce tebesüm buyrdu sonrada ya ebu bekir ben sana ve bütüninsanlara gönderilmiş allah resülüyüm insanları tek bir olan allaha davet ediyorum ene şahadet getiredi hz ebu bekirin aklı ve gönlü aleminde bir anda şimşekler çktı bu sözler küçük yaşında çok iyi tanıdıgı zatın cadan seven sayan ve o n kadar mubarek dudalarından hilaı hakikata tekbir söz işitmeyen muhammedil eminden asm uyuyordu hiç bir tereddüt earesi göstermeden erhal kelimeyi şahadet getirdi ve müslüman oldu islama davet karşısında enufak bir tereddüt göstermeyişini esullah efendimiz onun için bir fazilet sayarak şöyle buyurmuştur ebu bekirden başka imanadavet etdigim herkes bir duraklma bir tereddüt bir şaşkınlık geçirdi fakat o kendisine islamı anlaıgım zaman ne duralama nede teredüt eti resülulah efendimizi bu iti bar dostunun müslüman olması fazlasıyl sevindiri hz aişe validemizeden geen bu husustakirivayet şöyle nebyi ekrem iki dag arasına hz ebubekir müslüman olmasnda daha çok seindiren başka hiç adise olmamıştır islamla şereflenen hz ebu bekir daha evel gördügü bir rünyası da böylece gerçekleşmiş oldu rünyasında bir ayrı mekke ye indigini sonra bölünerek şehir evlerine dagıldıgını sonrada toplanıp kendi evine girdigini görmüştü bu rünyayıozaman ehl kitaptan bazı alimler anltmıştı onlara gelmesi beklenen peygamberi pek yakında mekke den çıkcagını kendisnide ona uyup bahtiyarlar arasnda yer alacagını sylemişlerdi hz ebu bekir müslümanlgını izhar etmekten de çekimedi müslüman olması kureyş arasında büyük bir yankı uyandırdı çünkü okureyiş içinde itibarı sglam güvenilir sözüne sadık iri idi evimliligive yumuşak huylulugu da onu kavmine sevdirmişti hz ebu bekir müslüman olanhür erkekleri ilk halksının temsilcisi diyordu onu müslüman olmasıyla iman halkası birazdaa genşledi yollar biradaha açıldı ve musagim cadeye yürüyen bahtirla dahadaarttı onuu vastasıyla üslüman olan z bilal habeşi ie iman ve islam nimetine erişen ve her biriadeta bir sınıf temsilcisi durumunda bulunn ilk müslümanlar şun lar oldu
KADINLARDN HZ HATİCE
ÇOCUKLARDAN HZ ALİ
HÜR ERKEKLERDEN HZ EBU BEKİR
AZADLI KÖLELERDEN HZ SEYİT BİN HARİSE
KÖLELERDEN HZ BİLAL İ HABEŞİ RADIYALLAHÜ ANHÜM
VEL HAMDULİLLAHİ RABİL ALEMİN EL FATİHA
SAHİBİNİZ ALLAH OLSUN
TABİBİNİZ KURAN LSUN
NAİBİNİZ AŞKOLSUN AŞKINIZ MUHAMMET MUSTAFA OLSUN İNŞALAH AMİ
HZ EBÜ BEKİR MÜSLÜANLAR SAFINDA
HZebü bekir eskiden beri resülü ekrem efendimizin en yakın oslarınan biri idi smimi görüşürlerve konuşurlardı ondan daha güze çarpan enmühüm vasıf cahilliyyeevrinin çirkin adetlerikötü ahlak veyaşayışları ile ftırtın bozmamış olması ruh kalp ve aklın şirk inancıyla kirlettmemiş bulunmasıydı tanınmış bir tücar dı kavmin ileri gelenleri herza man fikrinden istifade ederlerdi kureyşin an davalarını hallden de oydu bir diyer mühüm fasıfında kureyş aiylelerini soy soplarını nesep şecerelerini iyilik ve kötülüklerini gayet iyi bilmesiydi
resullah efendmiz henüaçıktan davete başlamamıştı fakat inede davası kulaktan kulaga yayılmıştı ve kureyş ierigelenleri tarafındn duyulmuşt hz ebu bekir yemen tarafına yaptıgı bir seyhaten henüz dönmüştü başta ebu cehil ukbe b ebi muayt ve bazı kuteryş ileri geleneri kendisine hoş geldin dmek için evine vardılar hz bu bekir ben mekkede oken neler oldu btti önemli bir haber varmı diye sordu onlarda ey ebu bekir dediler byük bir iş var ebu talibin yetimi muhammed eygamberlik idasna kalkıştı bizd seni yemenden dönüşüne kadar ekleeyi uygun blduk artık sen o dostuna git ne edeceksen et hz ebu bekir derhal fahri kainatın evne vardı a ebu kasım peyamerlik itasında bulunduuu kavmimden ayrıldıgın ve ataların dinini inkar etigin dorumu diye soru resülü zişan efendimiz küçük aşlardan beri beraber oldukları hz ebu bekir in bu sözlerine ön ce tebesüm buyrdu sonrada ya ebu bekir ben sana ve bütüninsanlara gönderilmiş allah resülüyüm insanları tek bir olan allaha davet ediyorum ene şahadet getiredi hz ebu bekirin aklı ve gönlü aleminde bir anda şimşekler çktı bu sözler küçük yaşında çok iyi tanıdıgı zatın cadan seven sayan ve o n kadar mubarek dudalarından hilaı hakikata tekbir söz işitmeyen muhammedil eminden asm uyuyordu hiç bir tereddüt earesi göstermeden erhal kelimeyi şahadet getirdi ve müslüman oldu islama davet karşısında enufak bir tereddüt göstermeyişini esullah efendimiz onun için bir fazilet sayarak şöyle buyurmuştur ebu bekirden başka imanadavet etdigim herkes bir duraklma bir tereddüt bir şaşkınlık geçirdi fakat o kendisine islamı anlaıgım zaman ne duralama nede teredüt eti resülulah efendimizi bu iti bar dostunun müslüman olması fazlasıyl sevindiri hz aişe validemizeden geen bu husustakirivayet şöyle nebyi ekrem iki dag arasına hz ebubekir müslüman olmasnda daha çok seindiren başka hiç adise olmamıştır islamla şereflenen hz ebu bekir daha evel gördügü bir rünyası da böylece gerçekleşmiş oldu rünyasında bir ayrı mekke ye indigini sonra bölünerek şehir evlerine dagıldıgını sonrada toplanıp kendi evine girdigini görmüştü bu rünyayıozaman ehl kitaptan bazı alimler anltmıştı onlara gelmesi beklenen peygamberi pek yakında mekke den çıkcagını kendisnide ona uyup bahtiyarlar arasnda yer alacagını sylemişlerdi hz ebu bekir müslümanlgını izhar etmekten de çekimedi müslüman olması kureyş arasında büyük bir yankı uyandırdı çünkü okureyiş içinde itibarı sglam güvenilir sözüne sadık iri idi evimliligive yumuşak huylulugu da onu kavmine sevdirmişti hz ebu bekir müslüman olanhür erkekleri ilk halksının temsilcisi diyordu onu müslüman olmasıyla iman halkası birazdaa genşledi yollar biradaha açıldı ve musagim cadeye yürüyen bahtirla dahadaarttı onuu vastasıyla üslüman olan z bilal habeşi ie iman ve islam nimetine erişen ve her biriadeta bir sınıf temsilcisi durumunda bulunn ilk müslümanlar şun lar oldu
KADINLARDN HZ HATİCE
ÇOCUKLARDAN HZ ALİ
HÜR ERKEKLERDEN HZ EBU BEKİR
AZADLI KÖLELERDEN HZ SEYİT BİN HARİSE
KÖLELERDEN HZ BİLAL İ HABEŞİ RADIYALLAHÜ ANHÜM
VEL HAMDULİLLAHİ RABİL ALEMİN EL FATİHA
22 Mayıs 2013 Çarşamba
SELAMUN ALEYKÜM : ANNEİLE BABA HZ ALİ NİN PEŞİNDE
Resülü ekrem i bir gölge gibi takip edip yanlız bırakmayan hz ali nin bu haline anne ve babasının endişe ve telaşına sebep oldu bil hasasa anne fatıma hatun fazlasıyla korkuya kapıldı kocasına dikkat et oglun muhammedle çok dolaşıyormuş sakın ona birşeyler olmasın dedi ebu talip anlayışlı bir insandı durumunu bizat peygamber efendimizden örenmek istedi bunun için birgün resülü ekrem efendimizle hz alinin arkalarından giti onları mekkenin bir vadisinde namaz kılarken buldu fahri kainata ey kardeşimin oglu dedi bu din ne dinidir peygamber efendimiz ey amca bu din allahın dinidir meleklerin peygamberlerin ve cetimizin ibrahimin dinidir allah beni bütün kularına gönderdi dedi sonrada ey amca doru yolda davet edeceklerimi ve bu davete koşması gerekenlerin başında sen varsın ve sen buna herkesten daha layıksın putları tapmaktan vaz geç ve bir allaha iman et diyerek teklifte bulundu bir an düşünceye dalan ebu talip sonunu da ben eski dinimden ayrılmama fakat sen üzerinde bulundugun dinde devam et allaha yemin ederimki ben sag kaldıkca yapmak istedigim tamamlayıncaya kadar kimse sana el uzatamaz hoşlanmadıgın bir şeyi kimse sana eriştiremez diye konuştu sonrada oglu aliye döndü ve oglu cagızım senin üzerinde bulundugun din ne dir diye sordu hz ali babacıgım dedi ben allaha ve onunu resülüne iman onunu allahtan getirdiklerinide tastik etim ona uydum ve onunula birlikte namaz kıldım bunun üzerine ebu talip ey oglum amcanın oglunu dinine sana isteyerek girmek yaraşır o senin ancak hayata davet eder ona itaat et diyerek hem resülü ekrem efendimizi hemde hz ali yi sevindirdi sonrada oradan uzaklaştı eve dönen ebu talip zevcesi fatma hatunu telaş ve şidetle nerede oglun hizmetcimi ciyat mevkinde onu muhammetle birlikte namaz kılarken görmüş oglunun dinini degiştirmesini uygun görüyormusun diye sordu ebu talip sus vallahi amcası ogluna arka çıkmak ve yardımcı olmak elbette herkesten çok ona düşer diyerek telaş ve endişeyle mahal olmadıgını ifade eti sonrada eger nefsin abdul mutalipin dinini bırakmak hususunda bana itaatetmiş olsaydı bende muhammete tabi olurdum çünkü o halimdir emindir tahirdir diye konuştu allahım razı olsun inşallah sizlerden amin
İŞTE ALLAH BEN EBU BEKİR KULUMDAN RAZIYIM EBU BEKİR KULUM BENDEN RAZIMI DİYE SORUYORDU KONUMUZ BU OLACAK İNŞALLAH
Resülü ekrem i bir gölge gibi takip edip yanlız bırakmayan hz ali nin bu haline anne ve babasının endişe ve telaşına sebep oldu bil hasasa anne fatıma hatun fazlasıyla korkuya kapıldı kocasına dikkat et oglun muhammedle çok dolaşıyormuş sakın ona birşeyler olmasın dedi ebu talip anlayışlı bir insandı durumunu bizat peygamber efendimizden örenmek istedi bunun için birgün resülü ekrem efendimizle hz alinin arkalarından giti onları mekkenin bir vadisinde namaz kılarken buldu fahri kainata ey kardeşimin oglu dedi bu din ne dinidir peygamber efendimiz ey amca bu din allahın dinidir meleklerin peygamberlerin ve cetimizin ibrahimin dinidir allah beni bütün kularına gönderdi dedi sonrada ey amca doru yolda davet edeceklerimi ve bu davete koşması gerekenlerin başında sen varsın ve sen buna herkesten daha layıksın putları tapmaktan vaz geç ve bir allaha iman et diyerek teklifte bulundu bir an düşünceye dalan ebu talip sonunu da ben eski dinimden ayrılmama fakat sen üzerinde bulundugun dinde devam et allaha yemin ederimki ben sag kaldıkca yapmak istedigim tamamlayıncaya kadar kimse sana el uzatamaz hoşlanmadıgın bir şeyi kimse sana eriştiremez diye konuştu sonrada oglu aliye döndü ve oglu cagızım senin üzerinde bulundugun din ne dir diye sordu hz ali babacıgım dedi ben allaha ve onunu resülüne iman onunu allahtan getirdiklerinide tastik etim ona uydum ve onunula birlikte namaz kıldım bunun üzerine ebu talip ey oglum amcanın oglunu dinine sana isteyerek girmek yaraşır o senin ancak hayata davet eder ona itaat et diyerek hem resülü ekrem efendimizi hemde hz ali yi sevindirdi sonrada oradan uzaklaştı eve dönen ebu talip zevcesi fatma hatunu telaş ve şidetle nerede oglun hizmetcimi ciyat mevkinde onu muhammetle birlikte namaz kılarken görmüş oglunun dinini degiştirmesini uygun görüyormusun diye sordu ebu talip sus vallahi amcası ogluna arka çıkmak ve yardımcı olmak elbette herkesten çok ona düşer diyerek telaş ve endişeyle mahal olmadıgını ifade eti sonrada eger nefsin abdul mutalipin dinini bırakmak hususunda bana itaatetmiş olsaydı bende muhammete tabi olurdum çünkü o halimdir emindir tahirdir diye konuştu allahım razı olsun inşallah sizlerden amin
İŞTE ALLAH BEN EBU BEKİR KULUMDAN RAZIYIM EBU BEKİR KULUM BENDEN RAZIMI DİYE SORUYORDU KONUMUZ BU OLACAK İNŞALLAH
20 Mayıs 2013 Pazartesi
SELAMUN ALEYKÜM HAYILI VE NURLU GECELER OLSUN
İŞTE HZ ALİ
HZ ALİ NİN MÜSLÜMAN OLUŞU
hz haticenin teredütsüz iman edip müslüman olması resülü ekrem efendimiz son derece memnunettigi gibi şevkini de artırdı yer yüzünde davasını tasdik ve kabul eden bir
i vardı peygamber efendimiz islam a davet ettigi ikin ci insan yine enyakınlarından biri olan hz ali idi o dör beş yaşında beri efendimizin terbiyesi altındabulunuyordu ve o eşsiz terbiyenin eseri olarak akranlarına göre feraset ve ahlak bakımından üstün bir seviyedeydi bir gün resülü ekrem efendimiz hz hatice yle namaz kılarken gördü hayran hayran seyredip namaz bitince nedir bu diye sordu resülü i ekrem ey ali bu allahın seçtigi begendi dindir ben seni bir olan allah a iman etmeye davet eder insana ne faydası nede zararı dokun mayan lat ve uzza ya tapmaktan sakındırırım dedi hz ali bu teklif karşısında tatlı çocuk bakışlarını yere dikerek bir an durakladı sonra benim şimdiye kadar görmedigim işitmedigim bir şey bu babam ebu talibe danışmadan bir şey diyemem diye konuştu fakat resülü kibriya efendimiz henüz davasını açıkca ilan etmek emrini almış degildi bu sebeple hz aliyi ikaz etti ey ali dedi eyer söylediklerimi yaparsan yap yok eyer yapmayacak olursan gördügünü ve işittigini gizli tut kimseye birşey söyleme hz ali bu ikaz üzerine sırrını muhafaza edeceine söz verdi o geceyi düşünerek geçirdi şafak aydıgınlıgıyla birlikte gönlünde aydınlık dogdu resullahın huzuruna vararak allah benin yaratırken ebu talibe sormadı ki ben de o na ibadet etmek için gidip kendisine danışayım dedi ve müslüman oldu ve ilk müslüman çocuk şerefini kazanan hz ali o sırada on yaşında bulunuyordu tedbir herzaman güzl bir harekettdir ama bir davanın yeni yeni yayılmaya başladığı sırada çok daha güzeldir işte allah resulu hz aliye gördüklerini ve işiktiklerini şimdilik kimseye amlatmama ve duyurmama inkazında bulunmakla kainata da cari olan tetbir tetric ve hikmet kanununa riayet ederek bizler içinde bir ölçü veriyordu gerçekten tetbire başvurma zaman ve mekan ve şartlarını göz önünde bulundurarak davasını yayma allah ve resulünü tebliğ hayatında mühüm bir yer işkal eder iman sapında yer almada hz hatice ve hz ali yi resulü ekremin oğlu edindiği zeyidb harise rea takip etti müsüman olduktan sonra hz ali ile hz zeyd in nebiyyin ekrem efendimize gönünden bağlılıkları tazelendi ve güç kazandı artık efendimizden ayrılmıyor namaz ve ibadetleri onunla birlikte infa ediyorlardı hz ali zaman resulü ekremle birlikle kabeye gider orada namaz kılardı afifi kindi alış veriş maksatıyla geldiği mekkede hemüz iman etmemişken peygamberimiz hz hatice ve hz ali yi namaz kılarken görmüştü müslüman olduktan sonra ohalleinden gıptayla bahsederek şöyle demiştir : ben o zaman iman edipte onların hemüz umuma açıklamamış olmasına rağmen müşrükler onların kağbede namaz kılmamalarından yaptıkları ibadetten farklı bir ibadet yapılmasından hoşlanmıyolardı bu sebeple bir müddet sonra peygamber efendimiz hz ali yle namazlarını kırlarda vadilerde eda etmeyi daha uygun buldular
SONRAKİ KONUMUZ ANNESİ İLE BABASI HZ ALİ NİN PEŞİNDE
İŞTE HZ ALİ
HZ ALİ NİN MÜSLÜMAN OLUŞU
hz haticenin teredütsüz iman edip müslüman olması resülü ekrem efendimiz son derece memnunettigi gibi şevkini de artırdı yer yüzünde davasını tasdik ve kabul eden bir
i vardı peygamber efendimiz islam a davet ettigi ikin ci insan yine enyakınlarından biri olan hz ali idi o dör beş yaşında beri efendimizin terbiyesi altındabulunuyordu ve o eşsiz terbiyenin eseri olarak akranlarına göre feraset ve ahlak bakımından üstün bir seviyedeydi bir gün resülü ekrem efendimiz hz hatice yle namaz kılarken gördü hayran hayran seyredip namaz bitince nedir bu diye sordu resülü i ekrem ey ali bu allahın seçtigi begendi dindir ben seni bir olan allah a iman etmeye davet eder insana ne faydası nede zararı dokun mayan lat ve uzza ya tapmaktan sakındırırım dedi hz ali bu teklif karşısında tatlı çocuk bakışlarını yere dikerek bir an durakladı sonra benim şimdiye kadar görmedigim işitmedigim bir şey bu babam ebu talibe danışmadan bir şey diyemem diye konuştu fakat resülü kibriya efendimiz henüz davasını açıkca ilan etmek emrini almış degildi bu sebeple hz aliyi ikaz etti ey ali dedi eyer söylediklerimi yaparsan yap yok eyer yapmayacak olursan gördügünü ve işittigini gizli tut kimseye birşey söyleme hz ali bu ikaz üzerine sırrını muhafaza edeceine söz verdi o geceyi düşünerek geçirdi şafak aydıgınlıgıyla birlikte gönlünde aydınlık dogdu resullahın huzuruna vararak allah benin yaratırken ebu talibe sormadı ki ben de o na ibadet etmek için gidip kendisine danışayım dedi ve müslüman oldu ve ilk müslüman çocuk şerefini kazanan hz ali o sırada on yaşında bulunuyordu tedbir herzaman güzl bir harekettdir ama bir davanın yeni yeni yayılmaya başladığı sırada çok daha güzeldir işte allah resulu hz aliye gördüklerini ve işiktiklerini şimdilik kimseye amlatmama ve duyurmama inkazında bulunmakla kainata da cari olan tetbir tetric ve hikmet kanununa riayet ederek bizler içinde bir ölçü veriyordu gerçekten tetbire başvurma zaman ve mekan ve şartlarını göz önünde bulundurarak davasını yayma allah ve resulünü tebliğ hayatında mühüm bir yer işkal eder iman sapında yer almada hz hatice ve hz ali yi resulü ekremin oğlu edindiği zeyidb harise rea takip etti müsüman olduktan sonra hz ali ile hz zeyd in nebiyyin ekrem efendimize gönünden bağlılıkları tazelendi ve güç kazandı artık efendimizden ayrılmıyor namaz ve ibadetleri onunla birlikte infa ediyorlardı hz ali zaman resulü ekremle birlikle kabeye gider orada namaz kılardı afifi kindi alış veriş maksatıyla geldiği mekkede hemüz iman etmemişken peygamberimiz hz hatice ve hz ali yi namaz kılarken görmüştü müslüman olduktan sonra ohalleinden gıptayla bahsederek şöyle demiştir : ben o zaman iman edipte onların hemüz umuma açıklamamış olmasına rağmen müşrükler onların kağbede namaz kılmamalarından yaptıkları ibadetten farklı bir ibadet yapılmasından hoşlanmıyolardı bu sebeple bir müddet sonra peygamber efendimiz hz ali yle namazlarını kırlarda vadilerde eda etmeyi daha uygun buldular
SONRAKİ KONUMUZ ANNESİ İLE BABASI HZ ALİ NİN PEŞİNDE
SELAMUN ALEYKÜM HAYILI AKŞAMLAR ALLAHIM RAZI OLSUN DOSLAR İNŞALLAH AMİN İŞTE İLK MÜSLÜMAN HZ HATİCE
Kainatın efendisi hz muhammed (a s m)hiradaki ulvi mazhariyetle ilahi memuriyetini idirak etmiş ve kutsi risaleti vazifesini yüklenmiştir ancak bug agır ve büyük vazifenin icabları vardır onları yerine getirmek lazım geliyor bunu ise içinde bulundugu cemiyette pek kolay olmayacagı da kendisince muhakkak bilinen bir husuzdur o anda efendimiz tek başına bir tarafta yer alıyordu ve o umum dünyaya allah tan aldıgı emirleri teblig edecekti elbette bu basit bir hadise olarak görülmezdi allah resülünü dünyalar durdukca insanlıgın nur ve şeref olan vazifesine nereden ve nasıl başlaması gerektigini de çok iyi hesaplıyordu durum evvela en yakın bulunana zevcesi hz hatice ye anlattı hz hatice ona tereddütsüz sadakat elini uzatı ve ilk müslüman olma şerefine kavuştu resülü ekrem efendimiz bundan sonra hz haticeye cebrayilden as ögrendigi şekilde aptes aldırdı ve yine cebrayilden ögrendigi surette imam olarak şerefli zevcesine iki rekat namaz kıldırdı efendimiz kıldırdıgı bu iki rekat namaz imam olarak kıldıgı ilk namazdır ve bir pazartesi günü sonuna dogru kılmıştır vel hamdulillahi rabil alemin
hazireti alini müslüman oluşu son raki dersimiz inşallah
Kainatın efendisi hz muhammed (a s m)hiradaki ulvi mazhariyetle ilahi memuriyetini idirak etmiş ve kutsi risaleti vazifesini yüklenmiştir ancak bug agır ve büyük vazifenin icabları vardır onları yerine getirmek lazım geliyor bunu ise içinde bulundugu cemiyette pek kolay olmayacagı da kendisince muhakkak bilinen bir husuzdur o anda efendimiz tek başına bir tarafta yer alıyordu ve o umum dünyaya allah tan aldıgı emirleri teblig edecekti elbette bu basit bir hadise olarak görülmezdi allah resülünü dünyalar durdukca insanlıgın nur ve şeref olan vazifesine nereden ve nasıl başlaması gerektigini de çok iyi hesaplıyordu durum evvela en yakın bulunana zevcesi hz hatice ye anlattı hz hatice ona tereddütsüz sadakat elini uzatı ve ilk müslüman olma şerefine kavuştu resülü ekrem efendimiz bundan sonra hz haticeye cebrayilden as ögrendigi şekilde aptes aldırdı ve yine cebrayilden ögrendigi surette imam olarak şerefli zevcesine iki rekat namaz kıldırdı efendimiz kıldırdıgı bu iki rekat namaz imam olarak kıldıgı ilk namazdır ve bir pazartesi günü sonuna dogru kılmıştır vel hamdulillahi rabil alemin
hazireti alini müslüman oluşu son raki dersimiz inşallah
19 Mayıs 2013 Pazar
SELAMUN ALEYKÜM HAYILI VE NURLU AKŞAMLAR ALLAH RESÜLÜ GE GÜZELİKLERİ DEVAM EDİYOR İNŞALLAH KALP EVİNİZ NURLA DOLSUN ALLAH ÜMETEN RAZI OLSUN ALLAH VE RESÜLÜNÜ TANIMAYA ARAYIŞ İÇİNDE OLANLARA ALLAHIM ONLARIN KALPLERİNE İLHAM VERSİN HİDAYETLER ETSİN İNŞALLAH AMİN
VAHYİN TEKRA GELMEYE BAŞLAMASI
kırk günlük bir aradan sonra peygamber efendimiz vahiy tekirar gelmeye başladı vahyin tekirar gelmeye başlaması hadisesini bizzat kendileri şöyle anlatmışlardı bir gün giderken aniden gök yüzünden aniden bir ses işittim başımı kaldırıp baktıgımda hiradan bana gelen melegi (cebraili)yerle gök arasında bir kürsü üzerinde oturmuş gördüm ürpererek yere çöktüm evime dönüp beni örtünüz beni örtünüz dedim bunun üzerine yüce allah müddessir 1-5 ayeti ey örtüye bürünen peygamber kalkta sana iyman etmiyenleri azapla korkut rabbinin büyüklügünden bahsed elbiseni temiz tutu putperestlik pisligini bırakmakta devam et ayetlerini indirdi artık vahiygelmeye başladı ardı arkası kesilmedi vahiy tekirar gelmeye başlayınca resülü kibriya efendimizin ruhundaki sıkıntılar dindi iç alemi huzur ve sükuta kavuştu cenabı hak serapa ahlaki güzellikler ve kemali yapar kanunu insanlıkcamiasını da da tecellisini buluyordu cenabı hakk ın esmasında isimlerinide bir ism i azam oldugu gibi masnuatında san adlarında da bir ferdi ekmel bulunacak ve kainatta münteşir dagıtılmış kemalatı o ferdde cem edip toplayıp kendine medar ı nazar edecek ofert herhalde zihayattan olacaktır çünkü enva ı kainatın kainattaki türlerini en mükemmeli zihaya
ttır ve herhalde ol ferd
i zişugrunda olacaktır çünkü zihayatın envar içinde en mükemmel zişuurudur ve herhalde ol ferd i ferid insandan olacaktır çünkü zişuugur içinde hadsiz terakıyatamüstait insandır ve insanlar içinde herhald ol ferd muhammet asm olacaktır çünkü zaman ı ademden şimdiye kadar hiç bir tar
ih onun gibi bir ferdi gösteremiyor ve gösteremez zira o zat küre iazam yer yüzünün yarısınıve nev ibeşerin insanların beşerin birisini saltanat ve manaviyat insanlarınbeşte birisini saltanata maneviyesi altına alarak bin üç yüz elisene şimdi bindörtyüz sene kemali haşmetle saltanat maneviyesini devam ettirip bütün ehli kemale bütün enva ı hakikate hakikatlerin her türlüsünden bir üstad küll hükümüne geçmiş dos ve düşmanın ittifakıyla ahlak hasennenin en yüksek derecesine sahip olmuş bidayet i emrinde peygamberliginin başlangıcında bütün dünyaya meydan okumuş her dakikada yüz miliyondan ziyade insanların virdi zebanı olarak ku ranı mucizü lbeyan göstermiş bir zat elbette ol ferdi mümtazdır ondan başkası olmaz bu alemin hem çekirdeyi hemde meyvesi odur yarabi bizleri allah ve resül aşkıyla yak içimiz dışımız pirnu olsun in şallah amin
VAHYİN TEKRA GELMEYE BAŞLAMASI
kırk günlük bir aradan sonra peygamber efendimiz vahiy tekirar gelmeye başladı vahyin tekirar gelmeye başlaması hadisesini bizzat kendileri şöyle anlatmışlardı bir gün giderken aniden gök yüzünden aniden bir ses işittim başımı kaldırıp baktıgımda hiradan bana gelen melegi (cebraili)yerle gök arasında bir kürsü üzerinde oturmuş gördüm ürpererek yere çöktüm evime dönüp beni örtünüz beni örtünüz dedim bunun üzerine yüce allah müddessir 1-5 ayeti ey örtüye bürünen peygamber kalkta sana iyman etmiyenleri azapla korkut rabbinin büyüklügünden bahsed elbiseni temiz tutu putperestlik pisligini bırakmakta devam et ayetlerini indirdi artık vahiygelmeye başladı ardı arkası kesilmedi vahiy tekirar gelmeye başlayınca resülü kibriya efendimizin ruhundaki sıkıntılar dindi iç alemi huzur ve sükuta kavuştu cenabı hak serapa ahlaki güzellikler ve kemali yapar kanunu insanlıkcamiasını da da tecellisini buluyordu cenabı hakk ın esmasında isimlerinide bir ism i azam oldugu gibi masnuatında san adlarında da bir ferdi ekmel bulunacak ve kainatta münteşir dagıtılmış kemalatı o ferdde cem edip toplayıp kendine medar ı nazar edecek ofert herhalde zihayattan olacaktır çünkü enva ı kainatın kainattaki türlerini en mükemmeli zihaya
ttır ve herhalde ol ferd
i zişugrunda olacaktır çünkü zihayatın envar içinde en mükemmel zişuurudur ve herhalde ol ferd i ferid insandan olacaktır çünkü zişuugur içinde hadsiz terakıyatamüstait insandır ve insanlar içinde herhald ol ferd muhammet asm olacaktır çünkü zaman ı ademden şimdiye kadar hiç bir tar
ih onun gibi bir ferdi gösteremiyor ve gösteremez zira o zat küre iazam yer yüzünün yarısınıve nev ibeşerin insanların beşerin birisini saltanat ve manaviyat insanlarınbeşte birisini saltanata maneviyesi altına alarak bin üç yüz elisene şimdi bindörtyüz sene kemali haşmetle saltanat maneviyesini devam ettirip bütün ehli kemale bütün enva ı hakikate hakikatlerin her türlüsünden bir üstad küll hükümüne geçmiş dos ve düşmanın ittifakıyla ahlak hasennenin en yüksek derecesine sahip olmuş bidayet i emrinde peygamberliginin başlangıcında bütün dünyaya meydan okumuş her dakikada yüz miliyondan ziyade insanların virdi zebanı olarak ku ranı mucizü lbeyan göstermiş bir zat elbette ol ferdi mümtazdır ondan başkası olmaz bu alemin hem çekirdeyi hemde meyvesi odur yarabi bizleri allah ve resül aşkıyla yak içimiz dışımız pirnu olsun in şallah amin
ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ VE BERAİKATUHU BUGÜN KÜ KONUMUZ
VAHYİN BİR ARA KESİLMESİ
BİSMİLLAHİRAH MANİRAHİM resülullah efendimiz aradan çok zaman geçmeden bir hadiseyle karşı karşıya geldi inkıta-ı vahy hadisesi yani vahyin kesilmesi sebebi (şöyle veya böyle ) izah edilmiş olmakla beraber beşeri aklımızla hikmetini tekra büyük bir sıkıntı ve üzüntü duydugu fark ediliyordu öyleki adeta dünya kendisine dar gelmekteydi ve bu dar dünyadan kurtulmak istemekteydi bu esnada cebrail veya israfil (as)teselli için birkaç sefer kendilerine görünmüşlerdir ALLAH RESÜLÜtam kırk gün bu üzüntüyle karşı karşıya kaldı dünya darül hikmet olması sebebiyle onda her şey şüp hesiz hikmetle cereyan etmektedir aklımızın küçücük terazisiyle biz bazen bu gibi hadiselerin hikmetsiz cereyan ettiklerine hiç bir zaman delil olmaz hele peygamberlik gibi her şeyi hikmet kalemiyle programlanmış bir vazifenin içine elbette hikmetsizligin girmesine imkan ve ihtimal yoktur buna binaen inkıtat ı vahy yani vahyin bir ara kesilmesi hadisesi şüphesiz birçok sebep ve hikmete binaen ceryan etmiştir fakat biz hikmetlerin künhüne vakıf degiliz bunun la birlikte meseleye çeşitli izah tarzı getirenlerde vardır bu görüşleri şöylece hülasa etmek mümkündür
ALLAH resülü ilk vahi karşılıgında fazla telaş duymuş ve ruhu adeta vahin agırlıgıyla sarsılmıştır bu durumdan ruhunun ve sair latifelerinin biraz sükün bulması ve daha sonra gelecek vahye hazırlanması için bu hadise vuku bulmuştur ruhu ahmed in (asm)ızdırap ve elemlere dayanmaya şimdiden alıştırılması vahye daha fazla iştiyak duymasını temini BUNDAN SONRA TEKİRAR VAHYİN TEKİRAR GELMEYE BAŞLAMASI ALLAHA EMANET OLUN DUVA NİYAZ İLE ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ
VAHYİN BİR ARA KESİLMESİ
BİSMİLLAHİRAH MANİRAHİM resülullah efendimiz aradan çok zaman geçmeden bir hadiseyle karşı karşıya geldi inkıta-ı vahy hadisesi yani vahyin kesilmesi sebebi (şöyle veya böyle ) izah edilmiş olmakla beraber beşeri aklımızla hikmetini tekra büyük bir sıkıntı ve üzüntü duydugu fark ediliyordu öyleki adeta dünya kendisine dar gelmekteydi ve bu dar dünyadan kurtulmak istemekteydi bu esnada cebrail veya israfil (as)teselli için birkaç sefer kendilerine görünmüşlerdir ALLAH RESÜLÜtam kırk gün bu üzüntüyle karşı karşıya kaldı dünya darül hikmet olması sebebiyle onda her şey şüp hesiz hikmetle cereyan etmektedir aklımızın küçücük terazisiyle biz bazen bu gibi hadiselerin hikmetsiz cereyan ettiklerine hiç bir zaman delil olmaz hele peygamberlik gibi her şeyi hikmet kalemiyle programlanmış bir vazifenin içine elbette hikmetsizligin girmesine imkan ve ihtimal yoktur buna binaen inkıtat ı vahy yani vahyin bir ara kesilmesi hadisesi şüphesiz birçok sebep ve hikmete binaen ceryan etmiştir fakat biz hikmetlerin künhüne vakıf degiliz bunun la birlikte meseleye çeşitli izah tarzı getirenlerde vardır bu görüşleri şöylece hülasa etmek mümkündür
ALLAH resülü ilk vahi karşılıgında fazla telaş duymuş ve ruhu adeta vahin agırlıgıyla sarsılmıştır bu durumdan ruhunun ve sair latifelerinin biraz sükün bulması ve daha sonra gelecek vahye hazırlanması için bu hadise vuku bulmuştur ruhu ahmed in (asm)ızdırap ve elemlere dayanmaya şimdiden alıştırılması vahye daha fazla iştiyak duymasını temini BUNDAN SONRA TEKİRAR VAHYİN TEKİRAR GELMEYE BAŞLAMASI ALLAHA EMANET OLUN DUVA NİYAZ İLE ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ
18 Mayıs 2013 Cumartesi
17 Mayıs 2013 Cuma
ESELAMUN ALEYKÜM VE RAHNET ULLAHİ VE BERAİKATUHU SALÜ ALA RESÜLÜNA MUHAMMET SALÜ ALA SEYİDİNA MUHAMMET SALÜ ALA SEYİDİNA MUHAMEDİN VE ALAL ALİ MUHAMET VEL EVELİ ALLAH VEL AHİRİ ALLAH VEL BATINI ALLAH HÜVE MELİKÜL HAKGUL MUBİN MUHAMMEDERESULLULAHİ SADIKUL VADİL EMİN
VARAKA NE DEDİ .
Bütün bu olup bitenler elbett e manasız deyildi ve bişeyler ifade ediyordu sorup sopruşturup ören mekise hz haticeye düşüyordu kime gidebilirdi bu işlerden kim anlaya bilirdi ve kime itimat ede bilirdi hz hatice uzun uzadıya düşündü ve sonunuda danışacagı adamı tes bit etti amcası oglu varaka bin nefel varaka bin nefel oldukca yaşlanmış saf bir hiristiyandı gözleri görmez olmuştu ama gönlü aydınlıktı tevratı ve incili okumuş onlardan pek çok şey örenmişti ha hatice vakit kaybetmeden peygamber efendimizle amcasını ogluna giti varaka önce resülü ekrem efendimizi dinledi o başından geçenleri anlatıkca varaka renk ten renge giriyordu efendimiz sözlerine son verince varaka haykırdı kuddü kuddüs bu gördügün melek yüce allahın musa peygambere gönderdigiruhül kuddustür namusu ekberdir sen ise bu ümmetinpeygamberisin ah ne olurdu yeni dine halkı çagırdıgın günlerde bende genç olsay dımkavmin yurdundançıkaracakları zamansag olsaydım bu ifadeler hem allah resülünü hemde hz haticeyi bir derece rahatlatı ancak efendimizin anlamadıgı birşey vardı kavmi niiçin yurdundan çıkaracaktı bu sugali varaka cevap verdi evet seni buradan çıkaracaklardı çünkü senin gibi vahiy teblig etmiş bir kimse yoktur ki düşmanlıga ugrammamış olsun eyer senin davet gününe yetişsem bütün gücümle yardım ederim varaka bin nevfel gerçegi konuşuyordu gizlen mesi kabul olmayangerçeyi bütün açıklıyıla ortaya konunması gereken gerçeyi bundan sonra resül i ekrem ha haticeyle birlikt varaka b nefel in yanından ayrıldı
ALLAH İZİN EDERSE BİR SONRAKİ KONUMUZ VAHİ BİR ARA KESİLMESİ OLACAK ALLAHI BİZLERİ RESÜLE AŞIK OLANLARDAN EYLE AMİN
VARAKA NE DEDİ .
Bütün bu olup bitenler elbett e manasız deyildi ve bişeyler ifade ediyordu sorup sopruşturup ören mekise hz haticeye düşüyordu kime gidebilirdi bu işlerden kim anlaya bilirdi ve kime itimat ede bilirdi hz hatice uzun uzadıya düşündü ve sonunuda danışacagı adamı tes bit etti amcası oglu varaka bin nefel varaka bin nefel oldukca yaşlanmış saf bir hiristiyandı gözleri görmez olmuştu ama gönlü aydınlıktı tevratı ve incili okumuş onlardan pek çok şey örenmişti ha hatice vakit kaybetmeden peygamber efendimizle amcasını ogluna giti varaka önce resülü ekrem efendimizi dinledi o başından geçenleri anlatıkca varaka renk ten renge giriyordu efendimiz sözlerine son verince varaka haykırdı kuddü kuddüs bu gördügün melek yüce allahın musa peygambere gönderdigiruhül kuddustür namusu ekberdir sen ise bu ümmetinpeygamberisin ah ne olurdu yeni dine halkı çagırdıgın günlerde bende genç olsay dımkavmin yurdundançıkaracakları zamansag olsaydım bu ifadeler hem allah resülünü hemde hz haticeyi bir derece rahatlatı ancak efendimizin anlamadıgı birşey vardı kavmi niiçin yurdundan çıkaracaktı bu sugali varaka cevap verdi evet seni buradan çıkaracaklardı çünkü senin gibi vahiy teblig etmiş bir kimse yoktur ki düşmanlıga ugrammamış olsun eyer senin davet gününe yetişsem bütün gücümle yardım ederim varaka bin nevfel gerçegi konuşuyordu gizlen mesi kabul olmayangerçeyi bütün açıklıyıla ortaya konunması gereken gerçeyi bundan sonra resül i ekrem ha haticeyle birlikt varaka b nefel in yanından ayrıldı
ALLAH İZİN EDERSE BİR SONRAKİ KONUMUZ VAHİ BİR ARA KESİLMESİ OLACAK ALLAHI BİZLERİ RESÜLE AŞIK OLANLARDAN EYLE AMİN
SELAMUN ALEYKÜM RAHMET ULLAHİ VE BERAİKATUHU VE MAGFİRETUHU EBEDEN DAİMEN YARABİ HASTALARINA ŞİFA VER YARABİ GURBETE KALAN KARDEŞLERİMİZİN YARDIMCISI OL ONLARI HERTYÜRLÜ BELALARDAN KORU REGAİB KAN DİLERİNİ KANDİLİMİZİ HAYILARA VESİLE EYLE HAKIMIZDA ŞEFAT Cİ EYLE YARABİ ALLAH VE RESÜLÜNÜ HÖRMETİNE AMİN
14 Mayıs 2013 Salı
SELAMUN ALEYKÜM BENİ TAKİP EDEN ARKADAŞLARA KARDEŞLERE KAVUŞTURAN ALLAHIMA HAMDU SENALAR OLSUN SELAT VE SELAMUN ALEYKÜM ALLAHIN RESÜLÜNE VE TÜM MÜSLÜMANLARIN ÜZERİNE OLSUN İNŞALLAH
ALLAH RESÜLÜNÜ BENİ ÖRTÜNÜZ
ilahi vahye muhatab olmanın verdiyi heycan ve haşyetle titireyen allah resülü magradan çıktı ve mekkeye dogru haraket etti ( bastın yerlere kurbanım ya resül ullah ayagını tozuna kurbanım senin bastıgın yerde taş olaydım kapında bekci duraydım ben sana aşıkım ben ya resül ullah ) yolda bir çok gariplikle karşılaştı dag taş ve agaçlar eselamu aleyke ya resülullah diyerek onu selamlıyor ve yüksek vazifesinden dolayı tebrik ediyorlardı evine varan peygamber efendimiz karşılaştıgı hadisenin azametini haşiyeti karşısında adeta konuşamaz hale gelmişti kendisini merak içinde karşılıyan vefakar zevcesi hatice i kübra ya sadece beni örtünüz beni örtünüz beni örtünüz diye bildi sadık zevce bu emri alınca yüzündeki başkalıgı sezmesine ragmen hiç birşey sorma cesaretini göstermeden kainatın efendisini şefkat ve hürmetle yatagına yatırdı ve üstüne örtüler örttü hirada yanlızlık arayan fahri alem şimdide evinde ruh ve düşünceleriyle baş başa idi bir müddet sonra uyandılar bir nebze olsun rahata ve sukünete kavuştukları belli idi hatice i kübra ya başından geçenleri oldugu gibi anlattı ve ekledi korkuyorum ey hatice bana bir zara gelmesinden korkuyorum resülü zişan efendimizin bu sözleri kesin olarak ebedi devlet ve şerefli memuriyete nailiyet hususundaki itminan bulunma arzusundan geliyordu ancak bir peygamber hemde enşerefli peygamber ilk zevce oolacak kadar yüksek bir kabiliyet anlayış ve basirete sahip hz hatice her halinden son derece emniyet duydugu zevci kainatın efendisinin itiminat arzusunu şu sözlerle teyit eti hiç bir korku ve endişe duymana sebeb yok hiç üzülme allah senin gibi bir kulunu hiç bir zaman utandırmaz ben biliyorum ki sen sözün dogrusunu söylersin emanete riayet edersin akrabalarına yakın alaka gösterirsin komşularına nazik ve mişfik davranırsın fakirlere yardım elini uzatırsın gariplere evinin kapısını açıp onları misafir edersin ugradıkları felaket ve musibetlerde halka yardım edersin ey amcamın oglu sebat et vallahi ben seni bu ümetin peygamber olacagına ümit ederim İNŞALLAH DEVAM EDECEK BUNDA SONRAKİ KONUMUZ VARAKA NEDEDİ ALLAHIN SE LAMUN ALEYKÜM ÜZERİNİZE OLSUN ALLAH EMANET OLUN DOSLAR ÜMETLER
ALLAH RESÜLÜNÜ BENİ ÖRTÜNÜZ
ilahi vahye muhatab olmanın verdiyi heycan ve haşyetle titireyen allah resülü magradan çıktı ve mekkeye dogru haraket etti ( bastın yerlere kurbanım ya resül ullah ayagını tozuna kurbanım senin bastıgın yerde taş olaydım kapında bekci duraydım ben sana aşıkım ben ya resül ullah ) yolda bir çok gariplikle karşılaştı dag taş ve agaçlar eselamu aleyke ya resülullah diyerek onu selamlıyor ve yüksek vazifesinden dolayı tebrik ediyorlardı evine varan peygamber efendimiz karşılaştıgı hadisenin azametini haşiyeti karşısında adeta konuşamaz hale gelmişti kendisini merak içinde karşılıyan vefakar zevcesi hatice i kübra ya sadece beni örtünüz beni örtünüz beni örtünüz diye bildi sadık zevce bu emri alınca yüzündeki başkalıgı sezmesine ragmen hiç birşey sorma cesaretini göstermeden kainatın efendisini şefkat ve hürmetle yatagına yatırdı ve üstüne örtüler örttü hirada yanlızlık arayan fahri alem şimdide evinde ruh ve düşünceleriyle baş başa idi bir müddet sonra uyandılar bir nebze olsun rahata ve sukünete kavuştukları belli idi hatice i kübra ya başından geçenleri oldugu gibi anlattı ve ekledi korkuyorum ey hatice bana bir zara gelmesinden korkuyorum resülü zişan efendimizin bu sözleri kesin olarak ebedi devlet ve şerefli memuriyete nailiyet hususundaki itminan bulunma arzusundan geliyordu ancak bir peygamber hemde enşerefli peygamber ilk zevce oolacak kadar yüksek bir kabiliyet anlayış ve basirete sahip hz hatice her halinden son derece emniyet duydugu zevci kainatın efendisinin itiminat arzusunu şu sözlerle teyit eti hiç bir korku ve endişe duymana sebeb yok hiç üzülme allah senin gibi bir kulunu hiç bir zaman utandırmaz ben biliyorum ki sen sözün dogrusunu söylersin emanete riayet edersin akrabalarına yakın alaka gösterirsin komşularına nazik ve mişfik davranırsın fakirlere yardım elini uzatırsın gariplere evinin kapısını açıp onları misafir edersin ugradıkları felaket ve musibetlerde halka yardım edersin ey amcamın oglu sebat et vallahi ben seni bu ümetin peygamber olacagına ümit ederim İNŞALLAH DEVAM EDECEK BUNDA SONRAKİ KONUMUZ VARAKA NEDEDİ ALLAHIN SE LAMUN ALEYKÜM ÜZERİNİZE OLSUN ALLAH EMANET OLUN DOSLAR ÜMETLER
SELAMUN ALEYKÜM VE RAHMET ULLAHİ VE BERAİKATUHU VE MAGFİRETUHU EBEDEN DAİMEN TABİBİNİZ ALLAH OLSUN REHBERİMİZ KURAN OLSUN ÖNDERİMİZ RESÜL NASİBİMİZ AŞK AŞKIMIZ MUHAMMET MUSTAFA OLSUN DOSLAR ALLAHA EMANETSİNİZ İŞTE İLK VAHİ TEBLİH EDİLİYOR ramazan ayının 16 cecesi geride kalmıştı ve ramazanın 17 si pazartesi gecesi sidi nurdagını derinve manalı bir sesizlik bürümüştü o civarda herşey onunla birlikte sesiz ve sakindi kim bilir konuşulacaklar dinlenmek söylenenleri adeta duyabilmek eşsiz mazharyitine ermek için konuşacak olan ile dinleyene belkide hürmet için , gecenin yarısı gelmiş idi ve zaman seher vaktine ayak basmıştı bülbüllerin ötmeye başladıgı güllerin bütün güzelikleriyle etrafa koku tebesümlleri dagıttıkları ve allah ı zikredenlerin coşup sonsuz hazza eriştikleri müstesna vakit vahi meleyi cebrayil (as) en güzel bir insan süretine bürünmüştü mis gibi kokularla çevre buram buram kokmakta idi havf ve reca heycan ve sükünet tecellileri iç içe idi cebrayil aleyihiselam son derece sevinçlidir çünkü son resülle peygamberler peygamberiyle muhatap olacak habibullah unvanını imanı ibadeti teffekürü ve mucadesi ile hak edecek olan sultan ı levlakla konuşacak onunla yüz yüze gelecekti beklenen an gelmişti vahi meleyi ceb rayil (as) bu ıssız ve karanlık gecede güzel bir insan suretinde etrafa ışıl ışıl nurlar saçarak göz kamaştırıcı bir aydınlıkla kainatın efendisine göründü tatlı fakat gür bir seda ile hitap etti ikra kainatın efendisini hayret ve korku sardı yüreyi ürperiyordu ma ene bi kariyi ben okuma bilme diye cevap verdi hazireti cebrayil kendilerini kucakladı ve sıkıp bıraktıktan sonya tek ra oku diye selendi fahri kainat aynı cevabı verdi ben okuma bilmem hz cebrayil ikin kere kainatın efendisini kucakladı ve sıkıp bıraktıktan sonra yine seslendi oku busefer fahri kainat ben okuma bilme dedi söyle ne okuyayım bunu üzerine melek allah tan aldıgın ve resülüne teslim etmeye geldigi alak süresinin ilk ayetlerini başından sonuna kadar okudu oku senin yaratan rabinin adıyla oku ki o insanı pıhtılaşmış bir kan dan yarattı oku ki senin rabbin kalemle yazıp yazmayı öreten insan bilmedigini talim eden bol kerem ve ihsan sahibidir heycan ve haşiyetin son haddinede kainatın efendisi kelimesine tekiraretti artık inen ayetler allah resülünün hem diline hemde kal bine yerleşmişti o andaki vazifesi sona eren hz cebrayil birden bire kaybolu verdi SONRAKİ DER İNŞALLAH ALLAHIM NASİP EDERSE BENİ ÖRTÜN KONUSU OLACAK ALLAHIM RAZI OSUN SİZLERDEN
12 Mayıs 2013 Pazar
SONRAKİ KONUMBİRU İSE KAİNATIN EFENDİSİ HİRADA SENE MİLADİ 610 KAİNATINN EFENDİSİ KIRK YAŞINDA yıllartdan beri devam edip gelen bir adetleri vardı her senenin ramazan ayını hira dagının tepesindeki magrada tefekür ibadet ve duga ile geçiridi burası sesiz ve sakindi tefekkürüyle baş başa kalması iç
in en musayit yerdi cemiyetin bozuk havasından sıkılan mubarek ruhları burada adeta teneffüs ediyor ve huzur buluyordu resülü eklrem efendimiz hira magrasında rast gele dey
il ceddi hz ibrahiminin hanifi dini üzere ibadet ve tate bulunuyordu ömrüsadetlerinde bu kırkıncı senesi ramazan ayını da aynı şekilde hirada ibasdet ve taatle geçirecekti zevcesi hatice i kübra nın hazırladıgı azıgıyla hira dagına ilerliyordu bir ara seni bastın yerlere kurban olurum ben ya resül ullah kainata o anda adeta efendisinin attıgı her adımı hürmetle takip ediyordu ve derin bir sükünete gömülü duruyordu fakat bu suküt ve sukünet manasız degildi ibadet ve hikmet doluydu hira dagı resülü ekrem efendimizin bulundugu evinden 5 km uzaktauydı magra ise dagın tam tepesindeydi kainat bu manalı sukütuna peygamberimizde derin düşüncesiyle katılıyordu ve adeta bir ahenk meydana getiriyordu sanki ka
inat onu muazzama ruhunu derinden derine fısıldıyordu sebeb
i vucudun sen siz manamı da en güzel izah edecek sen sin bir kitap rabbani oldugum bildirecek sensiz onun için sana minetarım sana hürmet karım kainatın efendisi artık sessiz sakin ve ilahi tecelli mazhariyetine erecek hira dagının tepesindeki magradaydı burada ibadetiyle taatiyle dua ve tefekürle meşkuldü bir sonraki dersimiz inşallah ilk vah yi teblih ediliyordu
in en musayit yerdi cemiyetin bozuk havasından sıkılan mubarek ruhları burada adeta teneffüs ediyor ve huzur buluyordu resülü eklrem efendimiz hira magrasında rast gele dey
il ceddi hz ibrahiminin hanifi dini üzere ibadet ve tate bulunuyordu ömrüsadetlerinde bu kırkıncı senesi ramazan ayını da aynı şekilde hirada ibasdet ve taatle geçirecekti zevcesi hatice i kübra nın hazırladıgı azıgıyla hira dagına ilerliyordu bir ara seni bastın yerlere kurban olurum ben ya resül ullah kainata o anda adeta efendisinin attıgı her adımı hürmetle takip ediyordu ve derin bir sükünete gömülü duruyordu fakat bu suküt ve sukünet manasız degildi ibadet ve hikmet doluydu hira dagı resülü ekrem efendimizin bulundugu evinden 5 km uzaktauydı magra ise dagın tam tepesindeydi kainat bu manalı sukütuna peygamberimizde derin düşüncesiyle katılıyordu ve adeta bir ahenk meydana getiriyordu sanki ka
inat onu muazzama ruhunu derinden derine fısıldıyordu sebeb
i vucudun sen siz manamı da en güzel izah edecek sen sin bir kitap rabbani oldugum bildirecek sensiz onun için sana minetarım sana hürmet karım kainatın efendisi artık sessiz sakin ve ilahi tecelli mazhariyetine erecek hira dagının tepesindeki magradaydı burada ibadetiyle taatiyle dua ve tefekürle meşkuldü bir sonraki dersimiz inşallah ilk vah yi teblih ediliyordu
PEY GAMBER EFENDİMİZİN YANLIZLIK ARAMASI kainatın efendisinin mubarek ruhu bu 6 ay lık devreden sonra artık tamamıyla yanlızlık arıyordu cemiyetten uzak durmak düşünceleriyle başbaşa kalmak en büyük arzusuydu çünkü ruhu içinde bulundugu cemiyetin ahlaksızlıgından zulüm ve zulmeten sıkılıyordu ona adeta yanlızlık sevdirilmişti öyleki her şeyden vaz geçebilir fakat insanlardan uzak kainatla ve kendi tefekkür alemiyle baş başa kalmaktanasla vaz geçmezdi bu sebeple onun mekke içinde pek durmadıgı ve hep insanlardan uzak ıssız yerleri seçtigi buralarda hususi tefeküre daldıgı görülüyordu ve bu yanlızlık sırasında adeta dagdan taştanyerden gökten kainatın niçin yaratıldıgının insanların bu dünyadan niçin gönder
ildiklerini gaye vemaksatlarının neler oldugunuı soruyordu ne varki bu suallerine ne hiranın kayaları ne uçsuz bucaksız çölreri negündüz aleminin lambası güneş ne gece aleminin kandili ay ne pırıl pırıl parlayan yıldızlar ve nede gelip geçen bulutların hiç biri cevap veremiyordu ve o bu suallerine cevap bulamayışının hayret içinde gün ve geceleri geçiriyıordu evet fahri kainatın mubarek ruhu zahiren yanlızlık istiyordu hakikatte ise kainatın yaratıcısı cenabı haka muhatab olmak arzusunu ruhunu derinliklerinede taşıyordu yanlızlık içinde sonsuz varlıga kavuşmak arzusuydu bu bu hal az veya çok hemen hemen bütün peygamberlerin vahyi almadan az önceki hayatlarından görülmüştür hz musa peygamberliginden önce kırk gün kadar turdagında dünyadan uzak oruç tutmakla vakit geçirmiştir yine hz isa sakin bir ormanda kırk gün kadar her şeyden uzak ibadetle meş gul olmuştur
ildiklerini gaye vemaksatlarının neler oldugunuı soruyordu ne varki bu suallerine ne hiranın kayaları ne uçsuz bucaksız çölreri negündüz aleminin lambası güneş ne gece aleminin kandili ay ne pırıl pırıl parlayan yıldızlar ve nede gelip geçen bulutların hiç biri cevap veremiyordu ve o bu suallerine cevap bulamayışının hayret içinde gün ve geceleri geçiriyıordu evet fahri kainatın mubarek ruhu zahiren yanlızlık istiyordu hakikatte ise kainatın yaratıcısı cenabı haka muhatab olmak arzusunu ruhunu derinliklerinede taşıyordu yanlızlık içinde sonsuz varlıga kavuşmak arzusuydu bu bu hal az veya çok hemen hemen bütün peygamberlerin vahyi almadan az önceki hayatlarından görülmüştür hz musa peygamberliginden önce kırk gün kadar turdagında dünyadan uzak oruç tutmakla vakit geçirmiştir yine hz isa sakin bir ormanda kırk gün kadar her şeyden uzak ibadetle meş gul olmuştur
KAİNATIN EFENDİSİNE PEYGAMBERLİK VAZİVESİNİN VERİLMESİ
kainatın efendisi .38 yaşına girince gaibten bazı sesler duymaya ve bazı taraflarda birtakım ışıklar görmeye başladı .bazende kendilerine gaipten ya muhammet ; diye nida ediliyordu fakat efendimiz bu garip sesleri ve parlayan geçen ışıkların ne demek istediklerine henüz osırada tam manasıyla vakıf deyildi bununla beraber ,bu hadiselerin manasız ve boş boşuna ceryan etmediklerini biliyordu ve günlerini onları düşünmekle geçiriyordu zaman zamanda sadece muhterem zevcesi hatice -ikübraya bu sırları anlatır ve konuşurlardı .o anda yer yüzünde madi hayatan tek teselli kaynagıhz hatice validemizide resülü ekrem efendimizi bir siyanet melegi ghibikoruyor ve konuşmaları sohbetleriyle onu teselliye çalışıyordu kainatın efendisinin bu hali tam bir sene devam etti. SADIK RÜNYALAR kainatın efendisi ,39 yaşında iken sadık rünyalar devri başladı .gündüzün meydana gelecek hadiseleri kendilerine geceden uyku ile uyanıklık arasında bir hal içinde gösteriliyor ve bildiriliyor du .öyle ki geceden gördügü rünyalar o gecenin sabahında şafak aydınlıgı gibi berrak ve apaçık ortaya çıkıyordu peygamber efendimiz vahyi almaya bir nevi hazılama maksadına mebni olan bu durumu 6 ay devam eti
kainatın efendisi .38 yaşına girince gaibten bazı sesler duymaya ve bazı taraflarda birtakım ışıklar görmeye başladı .bazende kendilerine gaipten ya muhammet ; diye nida ediliyordu fakat efendimiz bu garip sesleri ve parlayan geçen ışıkların ne demek istediklerine henüz osırada tam manasıyla vakıf deyildi bununla beraber ,bu hadiselerin manasız ve boş boşuna ceryan etmediklerini biliyordu ve günlerini onları düşünmekle geçiriyordu zaman zamanda sadece muhterem zevcesi hatice -ikübraya bu sırları anlatır ve konuşurlardı .o anda yer yüzünde madi hayatan tek teselli kaynagıhz hatice validemizide resülü ekrem efendimizi bir siyanet melegi ghibikoruyor ve konuşmaları sohbetleriyle onu teselliye çalışıyordu kainatın efendisinin bu hali tam bir sene devam etti. SADIK RÜNYALAR kainatın efendisi ,39 yaşında iken sadık rünyalar devri başladı .gündüzün meydana gelecek hadiseleri kendilerine geceden uyku ile uyanıklık arasında bir hal içinde gösteriliyor ve bildiriliyor du .öyle ki geceden gördügü rünyalar o gecenin sabahında şafak aydınlıgı gibi berrak ve apaçık ortaya çıkıyordu peygamber efendimiz vahyi almaya bir nevi hazılama maksadına mebni olan bu durumu 6 ay devam eti
11 Mayıs 2013 Cumartesi
HAZİRETİ EBU BEKİR MÜSLÜMANLARIN SAFINDA HAZ .EBU BEKİR ESKİDEN BERİ RESÜLÜ EKREM EFENDİMİZİN EN YAKIN DOSLARINDANBİRİ İDİ SAMİMİ GÖRÜŞÜRVE KONUŞUR İDİ ONDADA GÖZE ÇARPAN EN MÜHÜM VASIF CAHİLİYE DEVRİNİN ÇİRKİN ADETLER KÖTÜ AHLAK VE YAŞAYIŞLARI İLE FITIRATLARINIBOZMAMIŞ OLMASI RUH KALP VE AKLINI ŞİRK İNAANCIYLA KİRLETMEMİŞ BULUNMASIYDI TANIN MIŞ BİR TÜCARDI KAVMİNİN İLERİ GELENLERİ HER ZAMAN FİKRİNDEN İSTİFA EDERDİLERDİ KUREYŞİN KANDAVALARINI HALENDE HALLEDEN OYDU BİR DİYER MÜHÜM VASIFIDA KUREYŞ AYLELERİNİN SOY SOPLARININNESEP ŞECERELERİNİİYİLİK VE KÖTÜLÜKLERİNİ GAYET İYİ BİLMESİYDİ RESULLAH EFENDİMİZ HENÜZ DAVETE AÇIKTAN BAŞLAMAMIŞT YİNEDE DAVASI KULAKTAN KULA YAYILMIŞ VE KUREYŞ İLER
İ GELENLERİ TARAFINDAN DUYULMUŞTU HAZ EBU BEKİR YEMEN TARAFINDAN YAPTIGI BİR SEYHATEN HENÜZ DÖNMÜŞTÜ BAŞTA EBU CEHİL UKBE B EBİ MUAYT VE BAZI KUREYŞ İLERİ GELENLERİ KENDİSİNE HOŞ GELDİ DEMEK İÇİN EVİNE VARDILAR HZ EBU BEKİR BEN MEKKEDE YOKEN NELER OLUP BİTİ ÖNEMLİ BİR HABER VARMI DİYE SORDU ONLAR EY EBU BEKİR DEDİLER BÜY,K BİR İŞ VAR EBU TALİB İN YETİM İ MUHAMMET PEYGAMBERLİK İDDASINDA BULUNDUGUNU KAVMİNDEN AYRILDIGINI VE ATALARIN DİNİNİ KÖTÜLEYİP İNKAR ETİGİNİ DOGRU MU DİYE SORDU RESÜLÜ-İ ZİŞAN EFENDİMİZ KÜÇÜK YAŞLARDAN BERİ BERABER OLDUKARI HAZ EBU BEKİR BEN SANA VE BÜTÜN İNSANLARA GÖNDERİLMİŞ ALLAH RESÜLÜYÜM İNSANLARI TEK BİR OLAN ALLAHA A DAVET EDİYORUM SENDE ŞAHADET GETİR DEDİ HAZ EBU BEKİRİN AKLI VE GÖNÜL ALEMİNDEN BİR ANDA ŞİMŞEKLER ÇIKTI BU SÖZLERİ KÜÇÜK YAŞINDA BERİ ÇOK İYİ TANIDIGI ZATINI CANDAN SEVEN SAYAN VE ONA KADAR MÜBAREK DUDAKLARINDAN HİLAFIN- I HAKİKAT TEK BİR SÖZ İŞİTMEYEN MUHAMMEDİL EMİNDEN (ASM)DUYUYORDU HİÇ TERETÜTÜ ETMEDEN EMARESİ GÖRMEDEN DERHAL EŞ HEDÜ ENLAİLAHE İLLALAH VE EŞHEDÜENE MUHAMMEDER RESÜL ULLAH DİYEREK MÜSLÜMAN OLDU ALLAHIM RAZI OLSUN İNŞALLAH
İ GELENLERİ TARAFINDAN DUYULMUŞTU HAZ EBU BEKİR YEMEN TARAFINDAN YAPTIGI BİR SEYHATEN HENÜZ DÖNMÜŞTÜ BAŞTA EBU CEHİL UKBE B EBİ MUAYT VE BAZI KUREYŞ İLERİ GELENLERİ KENDİSİNE HOŞ GELDİ DEMEK İÇİN EVİNE VARDILAR HZ EBU BEKİR BEN MEKKEDE YOKEN NELER OLUP BİTİ ÖNEMLİ BİR HABER VARMI DİYE SORDU ONLAR EY EBU BEKİR DEDİLER BÜY,K BİR İŞ VAR EBU TALİB İN YETİM İ MUHAMMET PEYGAMBERLİK İDDASINDA BULUNDUGUNU KAVMİNDEN AYRILDIGINI VE ATALARIN DİNİNİ KÖTÜLEYİP İNKAR ETİGİNİ DOGRU MU DİYE SORDU RESÜLÜ-İ ZİŞAN EFENDİMİZ KÜÇÜK YAŞLARDAN BERİ BERABER OLDUKARI HAZ EBU BEKİR BEN SANA VE BÜTÜN İNSANLARA GÖNDERİLMİŞ ALLAH RESÜLÜYÜM İNSANLARI TEK BİR OLAN ALLAHA A DAVET EDİYORUM SENDE ŞAHADET GETİR DEDİ HAZ EBU BEKİRİN AKLI VE GÖNÜL ALEMİNDEN BİR ANDA ŞİMŞEKLER ÇIKTI BU SÖZLERİ KÜÇÜK YAŞINDA BERİ ÇOK İYİ TANIDIGI ZATINI CANDAN SEVEN SAYAN VE ONA KADAR MÜBAREK DUDAKLARINDAN HİLAFIN- I HAKİKAT TEK BİR SÖZ İŞİTMEYEN MUHAMMEDİL EMİNDEN (ASM)DUYUYORDU HİÇ TERETÜTÜ ETMEDEN EMARESİ GÖRMEDEN DERHAL EŞ HEDÜ ENLAİLAHE İLLALAH VE EŞHEDÜENE MUHAMMEDER RESÜL ULLAH DİYEREK MÜSLÜMAN OLDU ALLAHIM RAZI OLSUN İNŞALLAH
6 Mayıs 2013 Pazartesi
2 Mayıs 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)