28 Temmuz 2016 Perşembe

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu




hac süresi ayet 56
الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ لِّلَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ ﴿٥٦﴾
El mulku yevme izin lillâhi, yahkumu beynehum, fellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fî cennâtin naîm(naîmi).
hac süresi ayet 57

وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ ﴿٥٧﴾
Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ fe ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).
hac süresi ayet 58

وَالَّذِينَ هَاجَرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ قُتِلُوا أَوْ مَاتُوا لَيَرْزُقَنَّهُمُ اللَّهُ رِزْقًا حَسَنًا وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ ﴿٥٨﴾
Vellezîne hâcerû fî sebîlillâhi summe kutilû ev mâtû le yerzukannehumullâhu rızkan hasenâ(hasenen), ve innallâhe le huve hayrur râzikîn(râzikîne).
hac süresi ayet 59

لَيُدْخِلَنَّهُم مُّدْخَلًا يَرْضَوْنَهُ وَإِنَّ اللَّهَ لَعَلِيمٌ حَلِيمٌ ﴿٥٩﴾
Le yudhılennehum mudhalen yerdavnehu, ve innallâhe le alîmun halîm(halîmun).
hac süresi ayet 60

ذَلِكَ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِهِ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنصُرَنَّهُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ ﴿٦٠﴾
Zâlike, ve men âkabe bi misli mâ ûkıbe bihî summe bugıye aleyhi le yansurennehullâhu, innallâhe le afuvvun gafûr(gafûrun).
hac süresi ayet 56
o gün egemenlik ALLAH ındır onların arasında hüküm verir iman edip salih ameller işleyenler naim cennetlerindedirler
hac süresi ayet 57
iman edip ayetlerimizi yalanlayanlara ise bunlara alçaltıcı bir azap vardır
hac süresi ayet 58
ALLAH yolunda hiciret edip sonra öldürülenlere veya ölenler var ya işte onları ALLAH kesinlikle güzel bir rızık ile rızıklandıracaktır şüphesiz ALLAH evet o rızık verenlerin en hayırlısıdır
hac süresi ayet 59
ALLAH muhakkak onları hoşnut olacakları bir yere sokacaktır muhakkak ALLAH çok iyi bilen çok şefkatli olandır
hac süresi ayet 60
bu böyledri kim kendisine yapılana denk bir hareketle karşılık verir sonra haksızlıga ugrarsa  ALLAH ona elbette yardım edecektir muhakkak ALLAH çok affeden çok bagışlayandır

26 Temmuz 2016 Salı

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


hac süresi ayet 51
وَالَّذِينَ سَعَوْا فِي آيَاتِنَا مُعَاجِزِينَ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ ﴿٥١﴾
Vellezîne seav fî âyâtinâ muâcizîne ulâike ashâbul cehîm(cehîmi).
hac süresi ayet 52
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّى أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ فَيَنسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٥٢﴾
Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetihî, fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtihî, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
hac süresi ayet 53
لِيَجْعَلَ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ فِتْنَةً لِّلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَالْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْ وَإِنَّ الظَّالِمِينَ لَفِي شِقَاقٍ بَعِيدٍ ﴿٥٣﴾
Li yec’ale mâ yulkış şeytânu fitneten lillezîne fî kulûbihim maradun vel kâsiyeti kulûbuhum, ve innez zâlimîne le fî şikâkın baîd(baîdin).
hac süresi ayet54
وَلِيَعْلَمَ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَيُؤْمِنُوا بِهِ فَتُخْبِتَ لَهُ قُلُوبُهُمْ وَإِنَّ اللَّهَ لَهَادِ الَّذِينَ آمَنُوا إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٥٤﴾
Ve li ya’lemellezîne ûtûl ilme ennehul hakku min rabbike fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum, ve innallâhe le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
hac süresi ayet 55
وَلَا يَزَالُ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي مِرْيَةٍ مِّنْهُ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً أَوْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَقِيمٍ ﴿٥٥﴾
Ve lâ yezâlullezîne keferû fî miryetin minhu hattâ te’tiyehumus sâatu bagteten ev ye’tiyehum azâbu yevmin akîm(akîmin).
hac süresi ayet 51
ayetlerimizi aciz bırakmak için çalışanlar var ya işte onlar cehennemliktirler 
hac süresi ayet52
bizim senden önce gönderdigimiz her rasul ve nebi bir şey okudugu zaman şeytan mutlaka onun okuduguna bir şeykatmıştır ALLAH şeytanın kattıgını hemen yok etmiş sonra ALLAH ayetlerini saglamlaştırmıştır ALLAH her şeyi bilendir işi saglam yapan ve yaptıgında hikmet bulunandır 
hac süresi ayet 53
ALLAH bunu şeytanın kattıgı şeyi kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve kalpleri katı olanlar için bir imtihan aracı yapmıştır çünkü o zalimler derin bir ayrılık içindedirler 
hacsüresi ayet 54
bir de bunu kendilerine ilim verilenler bunun rabbinden gelen bir gerçek oldugunu bilsinler ona iman etsinler kalpleri ona saygı duysun  diye yapmıştır şüphesiz ALLAH iman edenleri dogru yola ulaştırracaktır 
hac süresi ayet 55
inkar edenler o an kıyametin kopuş snı kendilerine ansızıngelinceye veya onlara ardından başka bir gün olmayan günün azabı gelinceye kadar onun hakkında bir şüphe içindedirler 
besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu

hac süresi ayet 46
أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ﴿٤٦﴾
E fe lem yesîrû fîl ardı fe tekûne lehum kulûbun ya’kılûne bihâ ev âzânun yesmeûne bihâ, fe innehâ lâ ta’mâl ebsâru ve lâkin ta’mâl kulûbulletî fîs sudûr(sudûri).
hac süresi ayet 47
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَن يُخْلِفَ اللَّهُ وَعْدَهُ وَإِنَّ يَوْمًا عِندَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ ﴿٤٧﴾
Ve yesta’cilûneke bil azâbi ve len yuhlifallâhu va’dehu, ve inne yevmen inde rabbike ke elfi senetin mimmâ teuddûn(teuddûne).
hac süresi ayet 48
وَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ أَخَذْتُهَا وَإِلَيَّ الْمَصِيرُ ﴿٤٨﴾
Ve ke eyyin min karyetin emleytu lehâ ve hiye zâlimetun summe ehaztuhâ, ve ileyyel masîr(masîru).
hac süresi ayet 49
قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّمَا أَنَا لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ ﴿٤٩﴾
Kul yâ eyyuhân nâsu innemâ ene lekum nezîrun mubîn(mubînun).
hac süresi ayet 50
فَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ ﴿٥٠﴾
Fellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiratun ve rızkun kerîm(kerîmun).
hac süresi ayet 46
onlar yeryüzünde dolaşıp gezmiyorlar mı  ki kendileri için akıllanmalarına sebep olacak kalpleri ve işitmelerine sebep olacak kulakları olsun şüphesiz gözler körelmez ancak gögüslerindeki kalpler körelir
hacsüresi ayet 47
bir de onlar senden acele azap istiyorlar elbette ALLAH sözünden caymaz bununla beraber rabbinin katındaki bir gün sizin  saydıklarınızdan bin yıl gibidir
hac süresi ayet 48
zulmederlerken kendilerine süre verdigim sonra da tutup (helak ettigim)= nice memleket vardır dönüş banadır
hac süresi ayet 49
de ki ey insanlar ben sadece size apaçık anlatan bir uyarıcıyım
hac süresi ayet 50
iman edip salih ameller işleyenler var ya işte onlar için hem bir bagışlanma hem de degerli bir ecir vardı 


besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


hac süresi ayte 41
الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ ﴿٤١﴾
Ellezîne in mekkennâhum fîl ardı ekâmûs salâte ve âtevuz zekâte ve emerû bil ma’rûfi ve nehev anil munker(munkeri), ve lillâhi âkıbetul umûr(umûri).
hac süresi ayet 42
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَثَمُودُ ﴿٤٢﴾
Ve in yukezzibûke fe kad kezzebet kablehum kavmu nûhın ve âdun ve semûd(semûdun).
hac süresi ayet 43
وَقَوْمُ إِبْرَاهِيمَ وَقَوْمُ لُوطٍ ﴿٤٣﴾
Ve kavmu ibrâhîme ve kavmu lût(lûtın).

hac süresi ayet 44
وَأَصْحَابُ مَدْيَنَ وَكُذِّبَ مُوسَى فَأَمْلَيْتُ لِلْكَافِرِينَ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ ﴿٤٤﴾
Ve ashâbu medyen(medyene), ve kuzzibe mûsâ fe emleytu lil kâfirîne summe ehaztuhum, fe keyfe kâne nekîr(nekîri).
hac süresi ayet 45
فَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُّعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَّشِيدٍ ﴿٤٥﴾
Fe ke eyyin min karyetin ehleknâhâ ve hiye zâlimetun fe hiye hâviyetun alâ urûşihâ ve bi’rin muattalatin ve kasrın meşîd(meşîdin).
hac süresi ayet 41
eger biz onları yeryüzünde egemen kılarsak namazı kılarlar zekatı verirler iyi ve güzel olanı emreder kötüve çirkin olanı da yasaklarlar bütün işlerin sonucu ALLAH a dönecektir 
hac süresi ayet 42-43-44
eger onlar seni yalanlarsa emin ol ki onlardan önce nuh un halkı ad semüd ibrahim in halkı lüt un halkı medyenliler de yalanladılar musa da yalanlandı ben o inkarcılara süre verdim sonra kendilerini tuttum alıp yok ediverdim bak bakalım beni inkar etmek nasılmış 
hac süresi ayet 45
nice memleket vardır ki biz onları zulmederlerken yok ettik artık onların tavanları çökmüştür terk edilmiş kuyular bomboş köşeler vardır 

12 Temmuz 2016 Salı

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


hac süresi ayet 36
وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُم مِّن شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿٣٦﴾
Vel budne cealnâhâ lekum min şeâirillâhi lekum fîhâ hayrun, fezkurûsmallâhi aleyhâ savâff(savâffe), fe izâ vecebet cunûbuhâ fe kulû minhâ ve at’ımûl kânia vel mu’terra, kezâlike sahharnâhâ lekum leallekum teşkurûn(teşkurûne).
hac süre ayet 37


لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِن يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ ﴿٣٧﴾
Len yenâlallâhe luhûmuhâ ve lâ dimâuhâ ve lâkin yenâluhut takvâ minkum, kezâlike sahharahâ lekum li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum, ve beşşiril muhsinîn(muhsinîne).
hac süresi ayet 38

إِنَّ اللَّهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ ﴿٣٨﴾
İnnallâhe yudâfiu anillezîne âmenû, innallâhe lâ yuhıbbu kulle havvânin kefûr(kefûrin).
hac süresi ayet 39

أُذِنَ لِلَّذِينَ يُقَاتَلُونَ بِأَنَّهُمْ ظُلِمُوا وَإِنَّ اللَّهَ عَلَى نَصْرِهِمْ لَقَدِيرٌ ﴿٣٩﴾
Uzine lillezîne yukâtelûne bi ennehum zulimû, ve innallâhe alâ nasrihim le kadîr(kadîrun).
hac süresi ayet 40

الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِن دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَن يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لَّهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ ﴿٤٠﴾
Ellezîne uhricû min diyârihim bi gayri hakkın illâ en yekûlû rabbunâllâh(rabbunâllâhu), ve lev lâ def’ullâhin nâse ba’dahum bi ba’dın le huddimet savâmıu ve biyaun ve salavâtun ve mesâcidu yuzkeru fîhâsmullâhi kesîran, ve le yansurannallâhu men yansuruhu, innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).
hac süresi ayet 36
o gövdeli hayvanları deve  ve sıgırları size ALLAH için kurban edileceklerden kıldık onlardan sizin için hayır vardır onlar ayakları baglı olup kesilirken üzerlerine ALLAH ın adını anın yanları yere yaslandıgı zaman onlardan yiyin isteyene de istemeyenede yedirin şükrederseniz diye onları böyle sizin emrinize sunduk
hac süresi ayet 37
elbette onların ne etleri ne de kanları ALLAH a ulaşır ancak ona ulaşacak  olan sizin takvanızdır size dogru yolu gösterdiginden  dolayı ALLAH ı büyükleyesiniz diye onları böyle sizin emrinize sunduk görevlerini güzel yapan muhsinleri müjdele
hac süresi ayet 38
şüphesiz ALLAH iman edenleri savunacaktır çünkü ALLAH hainleri ve nankörleri sevmez
hac süresi ayet 39
kendileriyle savaşılanlara ugradıkları zulümden dolayı (savaşma ) izni verildi elbette ALLAH ın gücü onları muzaffer kılmaya yetecektir
hac süresi ayet 40
onlar rabbimiz ALLAH tır demelerinden dolayı haksızca yurtlarından çıkarılanlardır eger ALLAH insaanları bir kısmını bir kısmıyla yok etmeseydi manastırlar kiliseler havralar ve içinde  ALLAH ın adının çokca anıldıgı mescidler yıkılıp giderdi  süphesiz ALLAH kendine yardım edene elbette yardım edecektir muhakkak ALLAH çok kuvvetli çok güçlüdür
besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


hac süresi ayet 31
حُنَفَاء لِلَّهِ غَيْرَ مُشْرِكِينَ بِهِ وَمَن يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَكَأَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَاء فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ أَوْ تَهْوِي بِهِ الرِّيحُ فِي مَكَانٍ سَحِيقٍ ﴿٣١﴾
Hunefâe lillâhi gayra muşrikîne bihî, ve men yuşrik billâhi fe ke ennemâ harra mines semâi fe tahtafuhut tayru ev tehvî bihir rîhu fî mekânin sahîk(sahîkın).
hac süresi ayet 32

ذَلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ فَإِنَّهَا مِن تَقْوَى الْقُلُوبِ ﴿٣٢﴾
Zâlike ve men yuazzım şeâirallâhi fe innehâ min takvâl kulûb(kulûbi).
hac süresi ayet 33

لَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى ثُمَّ مَحِلُّهَا إِلَى الْبَيْتِ الْعَتِيقِ ﴿٣٣﴾
Lekum fîhâ menâfiu ilâ ecelin musemmen summe mahılluhâ ilâl beytil atîk(atîki).
hac süresi ayet 34

وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ ﴿٣٤﴾
Ve li kulli ummetin cealnâ menseken li yezkurûsmallâhi alâ mâ razakahum min behîmetil en’âm(en’âmi), fe ilâhukum ilâhun vâhıdun fe lehû eslimû ve beşşiril muhbitîn(muhbitîne).
hac süresi ayet 35

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ ﴿٣٥﴾
Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).
hac süresi ayert 31
(bunu)ALLAH için (yapın ) ona ortak koşmayan hanifiler olun kim ALLAH a ortak koşarsa sanki o gökten düşüp de kendisini uzak bir yere attıgı kimseye benzer
hac süresi ayet 32
işte durum budur kim ALLAH a sunulan kurbanlıklara saygı gösterirse şüphesiz o kalplerin takvasındandır

hac süresi ayet 33
sizin için onlarda belirli bir zamana kadar bazı faydalar vardır sonra varacakları yer o kadim ev kabe dir
hac süresi ayet 34
her topluluk için ALLAH ın kendilerine rızık olarak verdigi hayvanları keserken ALLAH ın adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır sizin tanrınız tek bir tanrıdır onun için yalnız ona boyun egip teslim olun o alçak gönüllü kimseleri müjdele
besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu




hac süresi ayet 26
وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَاهِيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِي شَيْئًا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ ﴿٢٦﴾
Ve iz bevve’nâ li ibrâhîme mekânel beyti en lâ tuşrik bî şey’en ve tahhir beytiye lit tâifîne vel kâimîne ver rukkais sucûd(sucûdi).
hac süresi ayet 27

وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ ﴿٢٧﴾
Ve ezzin fîn nâsi bil hacci ye’tûke ricâlen ve alâ kulli dâmirin ye’tîne min kulli feccin amîk(amîkın).
hac süresi 28


لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ فِي أَيَّامٍ مَّعْلُومَاتٍ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْبَائِسَ الْفَقِيرَ ﴿٢٨﴾
Li yeşhedû menâfia lehum ve yezkurusmallâhi fî eyyâmin ma’lûmâtin alâ mâ razakahum min behîmetil en’âm(en’âmi), fe kulû minhâ ve at’ımul bâisel fakîr(fakîre).
hac süresi ayet 29


ثُمَّ لْيَقْضُوا تَفَثَهُمْ وَلْيُوفُوا نُذُورَهُمْ وَلْيَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ الْعَتِيقِ ﴿٢٩﴾
Summel yakdû tefesehum vel yûfû nuzûrahum vel yettavvefû bil beytil atîk(atîkı).
hac süresi ayet 30


ذَلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ عِندَ رَبِّهِ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ الْأَنْعَامُ إِلَّا مَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ ﴿٣٠﴾
Zâlike ve men yuazzım hurumâtillâhi fe huve hayrun lehu inde rabbihî, ve uhıllet lekumul en’âmu illâ mâ yutlâ aleykum fectenibûr ricse minel evsâni vectenibû kavlez zûr(zûri).
hac süresi ayet 26
bir vakit ibrahim e bana hiçbir şey ortak koşma evim (olan kabe yi ) tavaf edenler kıyama duranlar rükü edenler için temizler diye o evin yerini hazırlamıştık
hac süresi ayet 27
insanlar içinde haccı ilan et sana ister yürüyerek ister de uzakyoldan binek üzerinde gelsinler
hac süresi ayet 28
gelsinler kendilerine ait bir takım faydalara şahit olsunlar kendilerine rızık olarak verdigimiz hayvanları belirli günlersde keserlerken ALLAH ın adını ansınlar onlardan yiyin yoksuluk fakiri doyurun
hac süresi ayet 29
sonra kirlerini temizlesinler adaklarını yerine getirsinler o kadim evi kabe yi tavaf etsinler
hac süresi ayet 30
emir budur kim ALLAH ın yasaklarına özen gösterip yüceltirse bu rabbinin katında kendisi için elbette daha iyidir size okunup
bildirenlerin dışındaki bütün hayvanlar size helal kılındı pislik olan o putlardan kaçının yalan sözden kaçının


11 Temmuz 2016 Pazartesi

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu






hac süresi ayet 21
وَلَهُم مَّقَامِعُ مِنْ حَدِيدٍ ﴿٢١﴾
Ve lehum makâmıu min hadîd(hadîdin).
hac süresi ayet 22

كُلَّمَا أَرَادُوا أَن يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ ﴿٢٢﴾
Kullemâ erâdû en yahrucû minhâ min gammin uîdû fîhâ ve zûkû azâbel harîk(harîkı).
hac süresi ayet 23

إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤًا وَلِبَاسُهُمْ فِيهَا حَرِيرٌ ﴿٢٣﴾
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilus sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru yuhallevne fîhâ min esâvira min zehebin ve lu’luen, ve libâsuhum fîhâ harîr(harîrun).
hac süresi ayet 24

وَهُدُوا إِلَى الطَّيِّبِ مِنَ الْقَوْلِ وَهُدُوا إِلَى صِرَاطِ الْحَمِيدِ ﴿٢٤﴾
Ve hudû ilât tayyibî minel kavli ve hudû ilâ sırâtıl hamîd(hamîdi).
hac süresi ayet 25

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ الَّذِي جَعَلْنَاهُ لِلنَّاسِ سَوَاء الْعَاكِفُ فِيهِ وَالْبَادِ وَمَن يُرِدْ فِيهِ بِإِلْحَادٍ بِظُلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٢٥﴾
İnnellezîne keferû ve yasuddûne an sebîlillâhi vel mescidil harâmillezî cealnâhu lin nâsi sevâenil âkıfu fîhi vel bâdı, ve men yurid fîhi bi ilhâdin bi zulmin nuzıkhu min âzâbin elîm(elîmin)
hac süresi ayet 21
bir de bunlar için demirden kamçılar vardır
hac süresi ayet 22
her ne zaman bir sıkıntıdan dolayı o ateşten çıkmak isterlerse yine oraya geri döndürülürleronlara haydi tadın yakıcı azabı (denir)
hac süresi ayet 23
şüphesiz ALLAH iman edip salih ameller işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır onlar oradan altın bilezikler ve inciler süsleneceklerdir orada elbiseleri ipektir
hac süresi ayet 24
ayrıca onlar sözün en güzeline erdirilmişlerdir her türlü övgüye layık olan (ALLAH ın ) yoluna erdirilmişlerdir
hac süresi ayet 25
inkar edenler ALLAH ın yolundan ve ister oradan mukim (yerleştik ) isterse yolcu olsun insanların tümü için eşit kıldıgımız mescid i haram a gitmekten alıkoyanlar bilsinler ki kim oradan zulmederek yanlış yola sokmak isterse ona elbette acı veren bir azap tattırılır

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu




hac süresi ayet 16
وَكَذَلِكَ أَنزَلْنَاهُ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ وَأَنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَن يُرِيدُ ﴿١٦﴾
Ve kezâlike enzelnâhu âyâtin beyyinâtin ve ennallâhe yehdî men yurîd(yurîdu).
hac süresi ayet 17

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئِينَ وَالنَّصَارَى وَالْمَجُوسَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ ﴿١٧﴾
İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîne ven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrakû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeti, innallâhe alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).
hac süresi ayet 18

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِّنَ النَّاسِ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ وَمَن يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن مُّكْرِمٍ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاء* ﴿١٨﴾
E lem tera ennallâhe yescudu lehu men fîs semâvâti ve men fîl ardı veş şemsu vel kameru ven nucûmu vel cibâlu veş şeceru ved devâbbu ve kesîrun minen nâs(nâsi), ve kesîrun hakka aleyhil azâb(azâbu), ve men yuhinillâhu fe mâ lehu min mukrimin, innallâhe yef’alu mâ yeşâu. (SECDE ÂYETİ)
hac süresi ayet 19

هَذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِي رَبِّهِمْ فَالَّذِينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِّن نَّارٍ يُصَبُّ مِن فَوْقِ رُؤُوسِهِمُ الْحَمِيمُ ﴿١٩﴾
Hâzâni hasmânihtesamû fî rabbihim fellezîne keferû kuttıat lehum siyâbun min nâr(nârin), yusabbu min fevkı ruûsihumul hamîm(hamîmu).
hac süresi ayet 20

يُصْهَرُ بِهِ مَا فِي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُ ﴿٢٠﴾
Yusheru bihî mâ fî butûnihim vel culûd(culûdu).
hac süresi ayet 16
işte biz onu kur an ı böyle apaçık ayetler olarak indirdik çünkü ALLAH istedigine dogru yolu gösterir
hac süresi ayet 17
iman edenler yahudi olanlar sabiiler hiristiyanlar mecusiler ve ortak koşanlar var ya işte ALLAH onların arasını kıyamet gününde ayıracaktır şüphesiz ALLAH her şeyi görüp bilmektedir
hac süresi ayet 18
göklerdekilerin yerdekilerin güneşin aynı yıldızların dagların agaçlarınbütün hayvanların ve insanların çogunun ALLAH a secde ettigini görmedin mi onlardan birçoguna da azap kesinleşmiştir  ALLAH kimin alçaltırsa ona ikram edecek hiç kimse yoktur şüphesiz ALLAH ne dilerse yapar (secde )
hac süresi ayet 19
şu ikisi rableri hakkında tartışmaya girmiş iki düşmandır inkar edenler için ateşten elbiseler hazırlanmıştır başlarının üstünden kaynar su dökülür
hac süresi ayet 20
bununla  karınlarındakiler ve derileri eritilir

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu




hac süresi ayet 11
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَعْبُدُ اللَّهَ عَلَى حَرْفٍ فَإِنْ أَصَابَهُ خَيْرٌ اطْمَأَنَّ بِهِ وَإِنْ أَصَابَتْهُ فِتْنَةٌ انقَلَبَ عَلَى وَجْهِهِ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةَ ذَلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ ﴿١١﴾
Ve minen nâsi men ya’budullâhe alâ harf(harfın), fe in asâbehu hayrunıtmeenne bihî, ve in asâbethu fitnetuninkalebe alâ vechihî, hasired dunyâ vel âhırate, zâlike huvel husrânul mubîn(mubînu).
hac süresi ayet 12

يَدْعُو مِن دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُ وَمَا لَا يَنفَعُهُ ذَلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَعِيدُ ﴿١٢﴾
Yed’û min dûnillâhi mâ lâ yadurruhû ve mâ lâ yenfeuhu, zâlike huved dalâlul baîd(baîdu).
hac süresi ayet 13

يَدْعُو لَمَن ضَرُّهُ أَقْرَبُ مِن نَّفْعِهِ لَبِئْسَ الْمَوْلَى وَلَبِئْسَ الْعَشِيرُ ﴿١٣﴾
Yed’û le men darruhû akrabu min nef’ıhî, le bi’sel mevlâ ve le bi’sel aşîr(aşîru).
hac süresi ayet 14

إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ ﴿١٤﴾
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru, innallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu).
hac süresi ayet 15

مَن كَانَ يَظُنُّ أَن لَّن يَنصُرَهُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ إِلَى السَّمَاء ثُمَّ لِيَقْطَعْ فَلْيَنظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغِيظُ ﴿١٥﴾
Men kâne yezunnu en len yensurahullâhu fîd dunyâ vel âhırati felyemdud bi sebebin ilâs semâi summelyakta’ felyenzur hel yuzhibenne keyduhu mâ yagîz(yagîzu).
hac süresi ayet 11
insanlardan kimisi ALLAH a bir tereddütle ibadet eder eger ona bir hayır gelirse onunla sevinip mutlu olur yok eger bir bela imtihan gelirse yüz üstü dönüp gider onun dünyası da ahiretide perişan olmuştur işte apaçık kayıp budur
hacsüresi ayet 12
o ALLAH I bırakır da kendine ne yararne de zarar verecek şeyler yalvarıp yakarır işte derin sapıklık budur
hac süresi ayet 13
o zararı faydasından daha yakın olana yalvarıp yakarır o ne kötü koruyucu ne kötü dosttur
hac süresi ayet 14
şüphe yok ki ALLAH iman edip salih ameller işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır şüphesiz ALLAH ne isterse yapar
hac süresi ayet 15
 kim ALLAH ın ona peygambere dünyada ve ahiretteyardım etmeyecegini zannederse hemen gökyüzüne dogru bir ip uzatsın sonra kendini assın da (o peygambere olan ) kini onu öfklendiren şeyi yok edecek mi baksın

besmele görselleri ile ilgili görsel sonucu


hac süresi ayet 6
ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَى وَأَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ﴿٦﴾
Zâlike bi ennallâhe huvel hakku ve ennehu yuhyil mevtâ ve ennehu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).
hac süresi ayet 7
وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَّا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَن فِي الْقُبُورِ ﴿٧﴾
Ve ennes sâate âtiyetun lâ raybe fîhâ ve ennallâhe yeb’asu men fîl kubûr(kubûri).
hac süresi ayet 8
وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ ﴿٨﴾
Ve minen nâsi men yucâdilu fîllâhi bi gayri ilmin ve lâ huden ve lâ kitâbin munîr(munîrin).
hac süresi ayet 9
ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ ﴿٩﴾
Sâniye ıtfihî li yudılle an sebîlillâh(sebîlillâhi), lehu fid dunyâ hızyun ve nuzîkuhu yevmel kıyâmeti azâbel harîk(harîkı).
hac süresi ayet 10
ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ ﴿١٠﴾
Zâlike bimâ kaddemet yedâke ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).
hac süresi ayet 6
işte bunlar ALLAH ın hak olmasından şüphesiz onun ölüleri diriltmesinden onun kesinlikle her şeye gücünün yetmesindendir 
hac süresi ayet 7
şüphesiz o kıyametin kopuş zamanı gelecektir bunda asla şüphe yoktur gerçekten ALLAH kabirdekileri diriltecektir 
hac süresi ayet 8-9
insanlardan kimisi ALLAH yolunda şaşırtmak için yanını bükerek ne bir bilgiye ne de bir rehbere ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanarak ALLAH hakında tartışma yapar dünyada onun için bir aşagılanma vardır kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracagız
hac süresi ayet 10
bu senin iki elinin sunduklarından dolayıdır şüphesiz ALLAH kullarına zulüm edici degildir (diyecegiz)