YÜNUS SÜRESİ AYET 96
إِنَّ الَّذِينَ حَقَّتْ عَلَيْهِمْ كَلِمَتُ رَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ
İnnellezîne hakkat aleyhim kelimetu rabbike lâ yu’minûn(yu’minûne).
97
وَلَوْ جَاءتْهُمْ كُلُّ آيَةٍ حَتَّى يَرَوُاْ الْعَذَابَ الأَلِيمَ
Ve lev câethum kullu âyetin hattâ yeravûl azâbel elîm(elîme).
98
فَلَوْلاَ كَانَتْ قَرْيَةٌ آمَنَتْ فَنَفَعَهَا إِيمَانُهَا إِلاَّ قَوْمَ يُونُسَ لَمَّآ آمَنُواْ كَشَفْنَا عَنْهُمْ عَذَابَ الخِزْيِ فِي الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَى حِينٍ
Fe lev lâ kânet karyetun âmenet fe nefeahâ îmânuhâ, illâ kavme yûnus(yûnuse), lemmâ âmenû keşefnâ anhum azâbel hızyi fîl hayâtid dunyâ ve metta’nâhum ilâ hîn(hînin).
99
وَلَوْ شَاء رَبُّكَ لآمَنَ مَن فِي الأَرْضِ كُلُّهُمْ جَمِيعًا أَفَأَنتَ تُكْرِهُ النَّاسَ حَتَّى يَكُونُواْ مُؤْمِنِينَ
Ve lev şâe rabbuke le âmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîân), e fe ente tukrihun nâse hattâ yekûnu mu’minîn(mu’minîne).
100
وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Ve mâ kâne li nefsin en tu’mine illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yec’alur ricse alâllezîne lâ ya’kılûn(ya’kılûne).
YÜNUS SÜRESİ AYET 96-97
RABBİNİN hükmü aleyhlerinde kesinleşenler kendilerine bütün mucizelergelmiş olsa bile onlar o acı veren azabı görünceye kadar imana gelmezler
98
ozaman iman edip de imanları kendilerine fayda vermiş bir memleket olsaydı ancak yunus un halkı iman ettigi zaman degersiz dünya hayatında rezillik azabın onlardan kaldırmış olanlar belirli bir zamana kadar faydalandırılmıştır
99
eger rabbin dileseydi yeryüzünde kim varsa hepsi topyekün iman ederdi o halde insanlar mümin olsunlar diye sen mi zorluyacaksın
100
ALLAH ın izni olmadıkca hiç kimse iman edemez o akıllarını güzelce kullanmayanları pislik içinde bırakır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder