2016 Yılı = Hicri 1438 Takvimi
1- 1 Muharrem 1438 = 02 Ekim 2016 Pazar
2- 1 Safer 1438 = 01 Kasım 2016 Salı
3- 1 Rebiulevvel 1438 = 01 Aralık 2016 Perşembe
4- 1 Rebîulâhir 1438 = 30 Aralık 2016 Cuma
Bu sene (2016) Hicri Yılbaşı ne zaman, hangi tarihte başlar? Başka bir deyişle 2016 Muharrem Ayı ne zaman başlar?
Hicri Yılbaşı 1 muharrem 1438 bu sene 02 Ekim 2016 Pazar günü başlayacak.
2016 Aşure Günü ne zaman başlar?
Muharrem ayının 10. günü yani 11 Ekim 2016 Salı günü Aşure Günü olarak kutlanır.
Muharrem 1 – 02 Ekim 2016 PazarMuharrem 2 – 03 Ekim 2016 Pazartesi
Muharrem 3 – 04 Ekim 2016 Salı
Muharrem 4 – 05 Ekim 2016 Çarşamba
Muharrem 5 – 06 Ekim 2016 Perşembe
Muharrem 6 – 07 Ekim 2016
Cuma Muharrem 7 – 08 Ekim 2016 Cumartesi
Muharrem 8 – 09 Ekim 2016 Pazar
Muharrem 9 – 10 Ekim 2016 Pazartesi
Muharrem 10 – 11 Ekim 2016 Salı- Aşure GünüMuharrem 11 – 12 Ekim 2016 Çarşamba
Muharrem 12 – 13 Ekim 2016 Perşembe
Muharrem 13 – 14 Ekim 2016 Cuma
Muharrem 14 – 15 Ekim 2016 Cumartesi
Muharrem 15 – 16 Ekim 2016 Pazar
Muharrem 16 – 17 Ekim 2016 Pazartesi
Muharrem 17 – 18 Ekim 2016 Salı
Muharrem 18 – 19 Ekim 2016 Çarşamba
Muharrem 19 – 20 Ekim 2016 Perşembe
Muharrem 20 – 21 Ekim 2016 Cuma
Muharrem 21 – 22 Ekim 2016 Cumartesi
Muharrem 22 – 23 Ekim 2016 Pazar
Muharrem 23 – 24 Ekim 2016 Pazartesi
Muharrem 24 – 25 Ekim 2016 Salı
Muharrem 25 – 26 Ekim 2016 Çarşamba
Muharrem 26 – 27 Ekim 2016 Perşembe
Muharrem 27 – 28 Ekim 2016 Cuma
Muharrem 28 – 29 Ekim 2016 Cumartesi
Muharrem 29 – 30 Ekim 2016 Pazar
Muharrem 30 – 31 Ekim 2016 Pazartesi– Muharrem ayının son günü
Muharrem ayı : Şehrullahi’l-Muharrem olarak meşhur olan, yani Allah’ın ayı Muharrem olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Âşura Günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Bugünde on peygamberine on farklı ikramda bulunan Allah (cc), bizlere de af ve mağfiret için imkânlar sunuyor. Peki, bu kutlu ayı nasıldeğerlendirmeli?Asr-ı saadet döneminde sahabeden biri Peygamberimiz’in (sas) yanına gelir ve “Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” diye sorar. Peygamberimiz, “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Bu ayın onuncu gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önceki bir senenin günahlarına kefaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum. cevabını verir.-Hicretin 1433′üncü yılına girilecek. Efendimiz’in Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan bugün, İslam tarihinde bir dönüm noktası. Bu mübarek gün, Hz. Ömer zamanında takvim başlangıcı kabul edildi ve 1 Muharrem hicri yılbaşı oldu.
Muharrem ayı ve aşure günü, Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da kutsal sayılırdı. Nitekim Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. Bunun ne orucu olduğunu sordu. Yahudiler, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun’u boğdurduğu gün. Hz. Musa, şükür olarak bugün oruç tutmuştur.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de, “Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz.” buyurdu. O gün oruç tuttu ve tutulmasını da emretti. Ancak ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca isteyenlerin tutmasını söyledi. Peygamberimiz (sas), bu günle ilgili olarak, “Zilhiccenin son günü ve Muharrem’in birinci günü oruç tutan, o yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.” buyuruyor.
Muharrem ayı Hicri takvimin birinci ayıdır. Onuncu günün de ismi, Aşure’dir. Tarihi kaynaklara göre milattan çok önce Arap, İsrail ve Fars milletleri tarafından, Muharrem ayının Aş;ure günü, kutsal kabul edilen ortak bir değerdir. Bugünün değerini ve kutsallığını, tarihler şöyle anlatıyor:
-Adem atanın tövbesinin kabul edildiği gün.
-Nuh Peygamber’in gemisinin karayı bulduğu gün.
-İbrahim Peygamber’in Nemrut,un ateşinden kurtulduğu gün.
-Musa Peygamber’in kavmini Firavun’un şerrinden kurtardığı gün.
-Yunus Peygamber’in balığın karnından kurtulduğu gün.
-Eyüp Peygamber’in dertlerine şifa bulduğu gün.
Saymakla bitiremeyeceğimiz bütün peygamberlerin refaha, kurtuluşa ve başarıya ulaştıkları gündür. Onun içindir ki Nuh Peygamber dahil ondan sonra gelen bütün peygamberler, Hz. Muhammed ve Hz. Ali de 10 Muharrem Aşure günü şükür ve senalarını ifade ederek, oruç tutmuşlar. Nuh Peygamber’in kurtuluş çorbasını pişirip fakir fukaraya yedirmişler, Hayır ihsan yapmışlar. Bütün tarihler o güne kadar olan, Muharrem ayının kutsallığı ve özelliğini böyle anlatırlar.
Bir gün ikramda bulun, bir sene kazan..
Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. hadis-i şerifi, bugünlerde tutulan orucun önemini ifade ediyor. Bu hadisin açıklamasını İmam-ı Gazali şöyle yapıyor: “Muharrem ayı hicri senenin başlangıcı. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayandırmak ne güzel olur. Bereketinin devamı daha fazla ümit edilir.” Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam aşure gününe denk getirmemek için, Muharrem’in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye ediliyor.
Muharrem Ayının İlk Günü Nasıl Karşılanmalı?
Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının on ikinci Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü,Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.
Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?
Muharrem orucunun önemi?
Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak ve 10’uncu gün aşûre pişirmek fazîletli ibâdetlerdendir. Bunu yerine getirenlerin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (radıy’allâhu anhümâ) Efendilerimiz’le cennete girecekleri ümit edilir.
Bu 10 günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10’uncu günleri oruç tutmalıdırlar.
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz 9’uncu günü seferde bulunuyorlardı. O bakımdan yalnız 10’uncu günü oruç tutmuşlar ve “sağ olursak gelecek sene 9’uncu günü de tutarız” buyurmuşlardır.
Muharrem’in 9 ve 10’uncu geceleri birer tesbih namazı kılmalıdır. Yine 9 ve 10’uncu geceleri teheccüd vaktinde rızâ-i ilâhî için 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 50’şer İhlâs-ı şerîf okunur.
Muharrem ayı faziletleri nelerdir?
Asr-ı saadet döneminde sahabeden biri Peygamberimiz’in (sas) yanına gelir ve “Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” diye sorar. Peygamberimiz, “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Bu ayın onuncu gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önceki bir senenin günahlarına kefaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.” cevabını verir.
Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma’dır.) [Deylemi]
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim, İbni Mace, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai] Bu hadisin açıklamasını İmam-ı Gazali şöyle yapıyor: “Muharrem ayı hicri senenin başlangıcı. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayandırmak ne güzel olur. Bereketinin devamı daha fazla ümit edilir.”
(Nafile oruç tutacaksan, Muharrem ayında tut! Çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, O günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün, tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]
Muharrem ayı ve aşure günü, Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da kutsal sayılırdı. Nitekim Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. Bunun ne orucu olduğunu sordu. Yahudiler, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun’u boğdurduğu gün. Hz. Musa, şükür olarak bugün oruç tutmuştur.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de, “Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz.” buyurdu. O gün oruç tuttu ve tutulmasını da emretti. Ancak ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca isteyenlerin tutmasını söyledi. Peygamberimiz (sas), bu günle ilgili olarak, “Zilhiccenin son günü ve Muharrem’in birinci günü oruç tutan, o yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.” buyuruyor.
Aşure Günü faziletleri
Aşure Günü neler yapılır
Muharrem’in 10’uncu günü Aşûre günüdür, 2016 senesi için Miladi Takvimde 11 Ekim 2016 Salı gününe tekabül eder. Aşûre gününde çok büyük ve mühim hâdiseler meydana gelmiştir.
Aşure günü meydana gelen hadiseler nelerdir?
Fakîh Ebu’l-Leys Semerkandî Hazretleri’nin beyânına göre Aşûre günü meydana gelen hâdiselerden bazıları şunlardır:
Yerlerin ve göklerin yaratılması,
Hz. Âdem (a.s.)’in tevbesinin kabul edilmesi,
Hz. Musa (a.s.)’nın Firavn’ın şerrinden kurtulması ve Firavn’ın helak olması,
Hz. İbrahim (a.s.)’in dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması,
Hz. Eyyûb (a.s.)’un hastalıktan şifâ bulması,
Hz. Yûnus (a.s.)’un balığın karnından kurtulması,
Hz. Süleyman (a.s.)’a saltanat verilmesi,
Hz. Nuh (a.s.)’un gemisinin karaya oturması,
Hz. Hüseyin (r.a.)’in şehid edilmesi ve
Kıyâmetin kopması da Aşûre günü olacaktır.
Aşûre Günü ne yapılır?
a – O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
b – En az 10 müslümana birer selâm veya bir müslümana 10 selâm verilir. Fakir-fukarâ sevindirilir.
c – O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
d – 10 defa şu duâ okunur:
سُبْحَانَ اللهِ مِلاْءَ الْمِيزَانِ وَمُنْتَهَى الْعِلْمِ وَمَبْلَغَ الرِّضَى وَزِنَةَ الْعَرْشِ
“Sübhânallâhi mil’el mîzân. Ve müntehel-ılmi ve mebleğar-rızâ ve zinetel-arş”
e – Yine Aşûre gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha-i şerîfe, 50 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namazdan sonra 100 defa:
اللهِاَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَآدَمَ وَنُوحٍ وَاِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَمَا بَيْنَهُمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ صَلَوَاتُ وَسَلاَمُهُ عَلَيْهِمْ اَجْمَعِينَ
“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ ve mâ beynehüm minen-nebiyyîne vel-mürselîn. Salevâtullâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn”
f – Öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır. Beher rek’atte 1 Fâtiha-i şerîfe, 50 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namazdan sonra:
70 İstiğfâr-ı şerîf,
70 Salevât-ı şerîfe,
70 defa:
لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ
“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym” okunur.
Ümmet-i Muhammed (s.a.v.)’in hidâyeti ve halâsı için duâ edilir.
HİCRÎ YILBAŞI DUÂSI
Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyurdu ki: “Bir kimse, Muharrem ayının ilk günü [ya’nî hicrî yılbaşında], aşağıdaki duâyı 3 defa okursa, Allahü teâlâ o kimseyi, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belâlardan emîn kılar.”
Şeyh Şihâbüddin-i Sühreverdî’den menkûldür ki: “Her kim bu duâyı aşûre günü üç kerre okursa ölümden de emîn kılınır. Zîrâ o sene ölümü mukadder olan kimseye, bu duâyı bu veçhile okumak nasip olmaz. (Hâmiş)
Duânın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir.Mümkün mertebe, duâyı, doğru olarak Arabî aslından, orijinalinden okumalıdır.
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdü lillahi Rabbil-âlemîn. Ves-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme Entel-Ebediyyül-Kadîm. El-Hayyül-Kerîm. El-Hannânül-Mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün, es’elüke fîhel’ısmete mineş-şeytânir-racîm, vel-avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bis-sûi vel-iştigâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn. Ve sallallahü ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve Ehli beytihî ecmaîn.”
Meâli ise şöyledir:
“Besmele”, “hamdele” ve “salvele”den sonra, “Ey Allah’ım! Sen Ebedî ve Kadîmsin [Kendinden evvel hiçbir varlık olmayan], varlığı, hayâtı devâmlı olan, kullarına keremi ziyâde, merhameti, ni’metler bağışlaması sonsuz, yalnız Sensin Allahım!
İşte bu yeni yıldır ki, ben, bu yıl boyunca, huzûrundan kovulmuş şeytândan korumanı ve dâimâ kötülüğü emreden nefsime gâlip olmam için yardımını ve beni Sana yaklaştıran işlerle meşgûl olmamı Senden dilerim ey celâl ve ikrâm sâhibi Allahım. Ey merhametlilerin en merhametlisi, rahmetinle muâmele eyle. [Sonunda tekrâr salevât-ı şerîfe var].”
“Nüzhetü’l-mecâlis” kitâbında [I, 156] bildirildiğine göre bir kimse böyle derse, şeytân: “Biz bu kişiden ümîdi kestik” der ve Allahü teâlâ ona, kendisini sene boyunca koruyacak iki melek görevlendirir.