27 Ağustos 2016 Cumartesi
Kabe'den Türkiye'ye Dua(Allahım Türkiyeye yardım et)
TÜRK HALKINA DÜNYA DUVA EDİYOR MAZLUMLAR AMA DÜNYADAKİ MAZLUMLARA EZİYET EDENLERE MAZLUMLAR BED DUVA EDİYOR HELAK OLSUN DİYE YARABBİM DÜNYADA MAZLUMLARA ÇARESİZLERE EZİYET EDEN SİYONİSLER ZALİMLER ALÇAKLARIN YAPTIKLARINI YANLARINA KOYMA HEM BUDÜNYALARINI ZİNDAN ET ONLARA HEMDE EBEDİ OLAN AHİRETLERİNİ HARAP ET ONLARA ALLAH HIM AMİN
hani tür ordusu askeri sivil halkı öldürüyor diyorlarya sahte karlar biz öldürmeyiz böyle severiz bagrımıza basarı öldürmek yakmak yıkma sizin isinizdir terör ve ona destek vern yandaşları teröre destek verenlerin ocaklarına ateşler düşsün ALLAH hertürlü afatıyla teröre destek veren devletleri helak etsin inşallah
Türkler Hakkında Peygamber Efendimizin Söylediği Hadis-i şerifler
Türkler hakkında Hadis var mıdır? İslâm'ın milliyetçiliğe ve ırkçılığa bakışı nedir?
Evet Peygamber Efendimizin s. Türkler hakkında hadisi şerifi vardır. Efendimiz şöyle buyuruyor." Türkler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın" ( Ebu Davut, Melahim: 8) müslüman Araplar Hicri 4. asırda türklerle temas kurdular. Bu temaslar sonucunda Türkler müslüman oldu ve asırlar boyunca İslâm'ın bayraktarlığını yaptılar.
Yukarıdaki sorunun ikinci şıkkına geçecek olursak İslam, Milliyetçiliği müspet (iyi) menfi ( kötü) olarak ikiye ayırmıştır. Kötü milliyetçilik, ırka dayalı olanıdır. Hakka hukuka bakmadan kendi milletinden olana suçlu bile olsa taraf olma menfi, ırka dayalı milliyetçiliktir. Diğer taraftan; her millet kendi milletinin fazilet ve hasletlerinden bahsedip onları sevebilir. İslamiyet hukuk ölçülerinin gözetildiği böyle bir milliyetçiliği müspet milliyetçilik olarak görür. Nitekim Efendimiz'e s. Sahabilerinden bir tanesi soruyor; " Bir kişinin kendi kavminden birini sevmesi ırkçılık mıdır?" Efendimiz s. " Hayır, ancak kişi kavminin zulmüne yardımcı olursa ırkçılık olur." buyuruyor. ( İbni Mace, Fiten: 8) Kur'an Allah katında üstünlüğün ancak takva ile olduğunu belirtirken aynı zamanda insanların kavim ve kabilelere ayrılışının hikmetini de şöyle ifade ediyor.
"Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır.
Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." ( Hucurat- 18) Bu ayetlerde çok açık bir şekilde Allah karşısında üstünlüğün takva ile olduğu belirtiliyor.
TÜRKLER HAKKINDAKİ HADİSLER;
Bana benden önce hiç bir Peygambere verilmeyen 5 şey verilmiştir( bunlardan biride) benim bütün kırmızı ve siyah kavime Peygamber olarak gönderilmemdir ( Ebi Zer-Ğıfari )
Büyük çarpışmada (Malazgirt) harbinin o kan gövdeyi götürdüğü günlerde "kırmızı çehrelilere" ( TÜRKLERE ) müjdeler olsun! Allah"a yemin ederimki insanlar çatlasada patlasada Allah onları , hem bu dünya , hemde öbür dünyada kesinlikle mükafatlandırılacaklardır ( Tubeyin kab)
şanı yüce olan Allah şüphesiz bana (ümmetime kırmızı çehreliler sayesinde ) İranı ve Bizansı ele geçirmeyi vaad etti Bundanda öte ; onların karılarını , çocuklarını , kölelerini , ve bütün hazinelerini bana peşkeş çekti Zira bana kırmızı çehrelileri (TÜRKLERİ) yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi (Raşid b sa)
Sizler deriden çizmeler giyen bir kavimle çarpışmadıkça kıyamet kopmaz O kadarki sizler küçük gözlü kırmızı çehreli yassı burunlu yüzleri sanki örs üstünde döğülmüş ve üzeri derilerle kılıflı kalkanlar gibi sağlam (bir kavim olan) TÜRKLERLE çarpışırsınız ( Ey Ebu Hüreyre! ) insanların ( Allah katında ) en hayırlılarının , bu dine girmeden önceki devirlerde bu dinden en fazla yüz çeviren kimseler olduğunu görürsün Oysa insanlar tıpkı ( has) madenler gibidir cahiliye devrinde hayırlı olan kavimler İslam dinine girdikten sonrada bu dinin (en) hayırlıları olurlar Sizden birinizin üzerine öyle bir zaman gelecekki ; bu kişi için beni görme isteği ; onun aile ferdleri ve mallarının bir misli daha o kimsenin kendine verilmesinden daha sevimli olacaktır ( TÜRKLERDEN öyle insanlar geleceklerdirki onların Peygamberi sevme ve ona kavuşma sevgisinin önüne mal , mülk ve aile ferdleri de dahil hiç bir şey geçmeyecektir) (ebu hüreyre)
"Ey Ali ! sizler beni asfar ( rumlarla) çarpışacaksınız Oysa sizden sonra onlarla asıl çarpışacak ( bir millet ) "İSLAMIN YÜZ AKLARI" uluları gelir Onlar öyle kimselerdirki Allah yolunda cihad etmekten ; ne bir kınayanın kınamasından ve nede onlarn dedikodusundan aska çekinmezler" ( ibn Kesir )
Benim onlarla veya onlardan baıları ile birlikte olmam , sizlerle yada sizlerden bazıları ile birlikte olmamdan daha güvencelidir ( Nasıf, et-Tac fi Ehadis er-Rasul)
Türkler size dokunmadıkça sakın sizde TÜRKLERE dokunmayınız Çünkü , Allah"ın ümmetine vermiş olduğu bu mülk ve saltanat nimetini ilk defa bu Kantura Oğulları onların elinden çekip alacaklardır" ( et- Taberani)
yakın bir gelecekte kantura oğulları ırak ahalisini ıraktan çıkaracaklardor Sanki ben bunu gözlerimle görür gibiyim Onlar kısık gözlü , yassı burunlu , değirmi yüzlü insanlardır (ebul-Kemal)
Sakın habeşiler size dokunmadıkça sizde onlara dokunmayınız (Türkler de böyledir) Hele TÜRKLER size ilişmedikçe sakın sizde TÜRKLERE ilişmeyiniz (onlara saldırmayınız) ( en-Neseş)
TÜRKLER size dokunmadıkça sizde TÜRKLERE dokunmayınız Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı insanlardır (el-Cüveyni)
müslümanlar ; yüzleri örs üstünde döğülmüş ve derilerle kılıflı kalkanlar gibi (sağlam) bir kavim olan TÜRKLERLE çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır Onlar yünden yapılmış elbiseler giyerler ve yünden yapılmış çarıklarla yürürler (Sahih-u Müslim)
Allah bu ümmete mevalilerden bir ordu gönderecektir onlar ata binmede Araplardan çok üstün silah kullanmada onlardan çok daha mahirdir İşte Allah bu dini onlarla yeniden ihya edecektir!
çok yakın bir gelecekte Allah (C C) ellerinizi (yurt ve yuvalarınızı) bazı yabancılar (TÜRKLER)’le dolduracaktır Onlar aslanlar gibi cesurdurlar Harblerde düşmandan yüzgeri edip kaçmazlar İşte bunlar ; daha önce sizin harbettiğiniz kavimlerle harbedecekler ve sizin ganimetlerinizide onlar yiyeceklerdir (harblerde aldığınız ganimetler bundan böyle onların eline geçecektir) ( et-Taberani)
İstanbul ; onun böbreği ele geçirilinceye kadar feth olunmayacaktır ya böbreği neresidir diye sorulduğunda o, AMURİYE demiştir ( el-Fiten)
İstanbuldan önce ve İstabnbul ise ROMADAN önce mutlaka fethedilecektir (el- fiten)
Ülkeleri ( düşmana karşı) koruma gücü on kısma ayrıldı : Bunun dokuzu TÜRKLERE ve biri diğer milletlere verildi Yine böyle, cimrilikte on kısma ayrıldı ; bunun dokuzu iranlılara vbiride diğer milletlere , cömertlikte on kısma ayrıldı ; dokuzu ehli Sudana biride diğer insanlara , haya da on kısma ayrıldı ; dokuzu kadınlara , biride diğer insanlara , hased ( nifak ) de on kısma ayrıldı ; dokuzu araplara biri diğer milletlere , kibirde n kısma ayrıldı ; dokuzu rumlara biri diğer milletlere verildi ( et- Taberi)
ben onların isimlerini , babalarının isimlerini , hatta (harb meydanlarında) binmiş oldukları atların renklerini dahi pekala biliyorum onlar, o dehşetli günlerde yer yüzünün en hayırlı süvarileri (yani akıncıları) dır
siyah sancaklılar gelinceye kadar harbler kendi aranızda olacaktır Daha sonra (hazar) Türkleri baş kaldıracak ve sizler onlarla çarpıacaksınız bundan sonra bineklerinizin sırtındaki eyerler henüz kurumadan Mağrip halkı isyan edecektir ( el-fiten)
Mümmetimden bir kavim hindistana gaza ederler ve oraların fethini Allah onlara nasib eder o kadar ki hind hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler İşte Allah onların günahlarını bütünüyle affedecektir ( el-fiten)
Mümmetmden iki askeri birlik vardırki Allah onları cehennem ateşinden mutlaka koruyacaktır Bu birliklerden biri hindistana gaza eder ve diğeri ise HZ İSA( a.s) ile birlikte olur ( ve ona yardım eder) (et-tac fi ehadis er-rasul)
Allahın ordusu idi onları Cenab-ı Hak doğu cihetine yerleştirmişti adını bizzat kendisi TÜRK olarak koymuştu herhangi bir kavme öfkelendiği zaman , onlardan bu TÜRK olrdusu ile intikam alırdı( el-kaşgari nin bir sözümü yoksa hadismi tam emin değilim)
Yüce Allah"ın HZ ADEM"i yarattığından bu güne kadar , şu sema gölgesinin altında katledilmek suretiyle öldürülenlerin en hayırlıları şunlardır: bunlardan birincisi Habildir onun kardeşi Kabi melun öldürmüştür Daha Rumların kanlı harblerinde öldürülenlerdir.bular bedir harbinde öldürülen ( mümin) ler gibidir. Daha (moğol ) Türklerinin öldürdükleridir.bunlar Uhud harbinde ölen (müslüman) lar gibidir ( el- fiten)
ben bu kan gövdeyi götüren harblere hele bir ulaşabilsem, ondan önceki (harbler) bana hiç gelir ve ondan sonra olacaklara aldırış bile etmem Zira o kan gövdeyi götüren harb en büyük harbdir ve DECCALİN harbinden daha büyüktür. Zira deccalin ordusu bir milletten oluşur. bu harbi yapanların ordusu ise birçok milletten oluşur( konusu geçen harb malazgirt savaşıdır ve karşı tarafta 12 kralın toplam 80 sancak altında 12şer bin askeri vardır ki bu 960 bin düşman eder TÜRK ordusu ise 25bin kişidir yani aradaki fark 38 (4 kattır hadis el fiten den alınmıştır)
Rumlar A"mak (antakya) ve mercidabık"a inmeden önce kıyamet kopmayacaktır İşte bu sıralarda , onların karşısına şehirdeki bir ordu dikilir ki, bunlar yer yüzünün en hayırlılarıdır. Her iki ordu harbetmek üzere yerlerini aldıklarında Rumlar ;
"bizimle (Araplar, yani) bizim karılarımızı ve çocuklarımızı esir alanlarla aramızdan çekilinki viz onlarla çarpışalım Müslüman (askerler) bunu kabul etmezler ve şöyle derler ;
"Sizinle (bu) kardeşlerimizin arasından Allah"a and olsunki asla çekilmeyeceğiz.
bu sırada harbde başlamış olur.Müslümanların üçte birisi (harbetmeden) mağlup olur.Allah onların hiçbir zaman tevbelerini kabul etmesin Bu arada müslümanların üçte biride öldürülür, bunlar Allah katında en yüce şehitlerdir.Askerlerin geri kalan üçte biri Rumları yener ve fetihlerine devam ederler, ayrıca bir fitneye de düşmezler. İşte İstanbulu da bunlar (TÜRKLER) fethedecektir. (ebu hüreyre)
Allah katında en ulu şehid şüphesizki denizlerde yapılan harblerde şehit olanlardır. Sonra ise Antakya ve civar kasabalarında (Rumlara karşı) şehit olanlar, daha sonra ise Deccal"a karşı şehit olanlardır ( Abdullah b el-Astan)
Kan gövdeyi götüren asıl o büyük harpler başladığında , Şamdan bir ordu çıkar. İşte bunlar Allahın gelmiş geçmiş en hayırlı kullarıdır ( sözü edilen ordu halifenin TÜRKlerden oluşan ordusudur (el fiten)
Utbe b Nafi"den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir ; Bir gazada AllahIN ELÇİSİ ile beraberdik Hz PEYGAMBERe batı tarafından ve üzerlerinde yün elbiseler bulunan bir kavim geldi Onlar kendisine bir tepenin yanında kavuşmuşlardı Onlar ayakta , Hz PEYGAMBER ise oturuyordu İçimden bir ses bana dediki ; " Şunların yanına git de onlarla PEYGAMBERİN arasında dur! Ona bir baskın yapmasınlar!" Sonra (kendi kendime) onlarla bir sır konuşur, dedim ve yanlarına vararak onlarla Hz.PEYGAMBER"in arasında durdum (ve o konuşmalardan ) dört kelime belledim, bunları elimle de sayarım, (Hz.PEYGAMBER onlara şöyle diyordu) ;
Sizler ( araplar ) Arap yarımadasına gaza edeceksiniz. Allah onu size fethedecektir. Sonra İran"a gaza edeceksiniz. Allahorasını da size fethedecektir Sonra yinesiz ( Osmanlı Türkleri ) Deccalla gaza edeceksiniz Allah onuda fethedecektir.Bunun üzerine " ya Cabir! Biz Bizans ( toprakları ) fethedilmedikçe Deccalın çıkacağını zannetmiyoruz dedi"
Amir b Avr"ın rivayet ettiğine göre ; Hz. PEYGAMBER (S.a.v) şöyle buyurmuşlardır : "Sizler (rumlarla olan) en uzak sınır boylarında (mesela) Bevla da düşmana karşı nöbet tutmadıkça kıyamet kopmayacaktır" ; Ondan sonra hz. PEYGAMBER
- "Ey Ali! Ey Ali! Ey Ali!" diye seslendi Hz. Ali,
- "Anam babam sana feda olsun Ey AllahIN ELÇİSİ (buyurunuz)" dedi PEYGAMBER şöyle buyurdu ;
"Sizler Rumlarla mutlaka çarpışırsınız! Ne varki sizden sonra " İslamın yüz akı" bir ordu ( OSMANLI ) gelir ve Rumlarla, asıl onlar çarpışır Onlar öyle kimselerdirki ; Allah yolunda olmaktan ve bir kınayanın kınaması ve nede dedikodusundanhiç korkmazlar İşte onlar tesbih ve tekbir sesleri ile İstanbulu fethederler Ordanda daha önce hiç bir yerden alamadıkları miktarda öyle çok ganimetler elde ederler Onlar bu ganimetleri aralarında kalkanları ölçek yaparak taksim ederler
Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka fetholunacaktır Onu fetheden kumandan ne ulu kumandan , onun askerleri ise ah ne iyi askerlerdir.
İstanbulu ; Allahın evliyaları ( dostları ) olan kavimlere Allah nasip edecektir.Artık Allah onlara bir daha ölüm , hastalık , bela ve musibet yüzü göstermeyecektir. ( el-Fiten )
İstanbulu fetheden zatın adı da benimki gibi Muhammed olacaktır ( el-Fiten ) ( Mehmet ismi Muhammed isminin Türkçe yazılışıdır )
Nefsim elinde olan Allah"a yemin ederinki ; yılanın sıkışıp hücresine girdiği gibi , imanda sıkışacak ve sonunda şu iki mescide ( mekke ve Medineye ) çekilecektir. Bu sırada Allahta öfkelenir, kılıncıyla onlara darbe ve mızrağı ile onlara hucum eder ( Abdullah b amra ; "Ey Abdullah Allahın kılıncı ve mızrağından maksat nedir? diye soruldu o da : mümin kullarinin kılıncı ve oku olmalıdır!" dedi) Artık bundan sonra Rumların hepsi helak olur Sonra bu (TÜRKLER) Rum ülkelerine alırlar, onların bütün kalelerini ve şehirlerini tekbir ve tehlil sesleri ile ele geçirirler En sonunda Heraklenin şehrine (İSTANBUL) gelirler ve Halici karşılarında (bir çarşaf gibi ) yayılmış olarak bulurlar Daha sonra orayı (istanbulu) tekbir ve tehlil getirerek gth ederler Onlar kükreyen tekbir sesleriyle öyle hucum ederlerki, surların bir tarafı düşer, sonra bir kere daha (ufukları dolduran ) tekbir sesleri ile hucum ederler bu defa surların diğer kısmı düşer Ne varki surların denize bakan (haliç) kısmı düşmez Bundan sonra onlar ROMAya yürürler ve orasınıda tekbir sesleri ile elegeçirirler İstanbuldan öyle çok ganimet alırlarki onlar o gün ganimetleri (altınları) sayarak değil, ölçek , ölçek taksim ederler" (el-Fiten)
"Allah müminlerin (ordusu)na İstanbul ve Romayı tesbih ve tekbir sesleri ile fethini nasin etmedikçe kıyamet kopmayacaktır ( Amr b Avf)
"Mülk ve bir diğer ifadeye göre hilafet, taki kırmızı benizli , sanki yüzleri örs üstünde döğülmüş , derilerle kılıflı , sağlam kişiler olan (TÜRKLER ) bu ululukta (hilafette) onlara üstünlük sağlayıncaya kadar , mutlaka benim torunlarımın elinde olacaktır (Bundan sonra hilafet artık TÜRKlere geçmiş olur) (el-Hamevi)
"TÜRK dilini mutlaka öğreniniz Zira mülk ve saltanat uzun süre onların ellerinde olacaktır" ( el-Kaşgari ,Divan-ı Luğat et-Türk )
"Ümmetimin emirliğine (yani hilafete) en sonunda Kantura Oğulları (TÜRKLER) sahip olacaklardır"
TÜRKLERİN ALİMLER TARAFINDAN TASVİRİ
Çevrenin insanlarına tesiri hususunda TÜRKülkelerinden daha kuvvetli tesir eden başka bir ülke duymadık onlar, öyle şeylerdir ki , devletlerini , atlarını , hülasa orda yaşayan her şeyi TÜRKleştirir ve TÜRKE has bir şekle sokarlar ( el cahiz)
Türkler ; çokluk , cesaret , kahramanlık gibi özellikleri ile diğer milletlerden ayrılırlar onların yüzleri geniş, burunları yassı bilekleri kalındır Öfkeli , et yemeye çok düşkünlerdir.Yürümekten bıktıklarını sandığın zaman yeni yürümeye başlamış gibi at koşturduklarını , dağların başlarına tırmandıklarını görürsün Onlar büyük gayret ve himmet sahibi kimselerdir. Onlardan biri köle olduğu zaman dahi, efendisinin askerlerine kumandan olmakla yetinmez belki efendisinin yerine geçmek ister. Nitekim nların bu özelliklerine işaret eden Hz. Peygamber , " TÜRKler size dokunmadıkça sizde TÜRKlere dokunmayınız!" buyurmuşlardır ( el-Kazvini )
KİTAPTAN SON SÖZ
"EY MÜSLÜMANLAR! NEREDE , NE ZAMAN VE HANGİ ŞARTLARDA OLURSANIZ OLUNUZ! BU İLAHİ MESAJA KULAK VERİNİZ GÖREVE KOŞUNUZ VE "GARİPLER" ORDUSUNA KATILINIZ VVE HZ.PEYGAMBERİN (S.a.s) MÜJDELEDİĞİ O "GARİPLERDEN" OLUNUZ ZİRA YİĞİT DÜSTÜGÜ YERDEN, ANADOLUDAN AYAĞA KALKACAK VE İSLAM BİR KERE DAHA O GÜZEL VE MUTLU GÜNLERİNE KAVUŞACAKTIR.
KAYNAK: HZ.PEYGAMBERİN HADİSLERİNDE TÜRKLER
KİTAP YAZARI: Prof.DR.Zekeriya KİTAPÇI
Evet Peygamber Efendimizin s. Türkler hakkında hadisi şerifi vardır. Efendimiz şöyle buyuruyor." Türkler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın" ( Ebu Davut, Melahim: 8) müslüman Araplar Hicri 4. asırda türklerle temas kurdular. Bu temaslar sonucunda Türkler müslüman oldu ve asırlar boyunca İslâm'ın bayraktarlığını yaptılar.
Yukarıdaki sorunun ikinci şıkkına geçecek olursak İslam, Milliyetçiliği müspet (iyi) menfi ( kötü) olarak ikiye ayırmıştır. Kötü milliyetçilik, ırka dayalı olanıdır. Hakka hukuka bakmadan kendi milletinden olana suçlu bile olsa taraf olma menfi, ırka dayalı milliyetçiliktir. Diğer taraftan; her millet kendi milletinin fazilet ve hasletlerinden bahsedip onları sevebilir. İslamiyet hukuk ölçülerinin gözetildiği böyle bir milliyetçiliği müspet milliyetçilik olarak görür. Nitekim Efendimiz'e s. Sahabilerinden bir tanesi soruyor; " Bir kişinin kendi kavminden birini sevmesi ırkçılık mıdır?" Efendimiz s. " Hayır, ancak kişi kavminin zulmüne yardımcı olursa ırkçılık olur." buyuruyor. ( İbni Mace, Fiten: 8) Kur'an Allah katında üstünlüğün ancak takva ile olduğunu belirtirken aynı zamanda insanların kavim ve kabilelere ayrılışının hikmetini de şöyle ifade ediyor.
"Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır.
Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." ( Hucurat- 18) Bu ayetlerde çok açık bir şekilde Allah karşısında üstünlüğün takva ile olduğu belirtiliyor.
TÜRKLER HAKKINDAKİ HADİSLER;
Bana benden önce hiç bir Peygambere verilmeyen 5 şey verilmiştir( bunlardan biride) benim bütün kırmızı ve siyah kavime Peygamber olarak gönderilmemdir ( Ebi Zer-Ğıfari )
Büyük çarpışmada (Malazgirt) harbinin o kan gövdeyi götürdüğü günlerde "kırmızı çehrelilere" ( TÜRKLERE ) müjdeler olsun! Allah"a yemin ederimki insanlar çatlasada patlasada Allah onları , hem bu dünya , hemde öbür dünyada kesinlikle mükafatlandırılacaklardır ( Tubeyin kab)
şanı yüce olan Allah şüphesiz bana (ümmetime kırmızı çehreliler sayesinde ) İranı ve Bizansı ele geçirmeyi vaad etti Bundanda öte ; onların karılarını , çocuklarını , kölelerini , ve bütün hazinelerini bana peşkeş çekti Zira bana kırmızı çehrelileri (TÜRKLERİ) yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi (Raşid b sa)
Sizler deriden çizmeler giyen bir kavimle çarpışmadıkça kıyamet kopmaz O kadarki sizler küçük gözlü kırmızı çehreli yassı burunlu yüzleri sanki örs üstünde döğülmüş ve üzeri derilerle kılıflı kalkanlar gibi sağlam (bir kavim olan) TÜRKLERLE çarpışırsınız ( Ey Ebu Hüreyre! ) insanların ( Allah katında ) en hayırlılarının , bu dine girmeden önceki devirlerde bu dinden en fazla yüz çeviren kimseler olduğunu görürsün Oysa insanlar tıpkı ( has) madenler gibidir cahiliye devrinde hayırlı olan kavimler İslam dinine girdikten sonrada bu dinin (en) hayırlıları olurlar Sizden birinizin üzerine öyle bir zaman gelecekki ; bu kişi için beni görme isteği ; onun aile ferdleri ve mallarının bir misli daha o kimsenin kendine verilmesinden daha sevimli olacaktır ( TÜRKLERDEN öyle insanlar geleceklerdirki onların Peygamberi sevme ve ona kavuşma sevgisinin önüne mal , mülk ve aile ferdleri de dahil hiç bir şey geçmeyecektir) (ebu hüreyre)
"Ey Ali ! sizler beni asfar ( rumlarla) çarpışacaksınız Oysa sizden sonra onlarla asıl çarpışacak ( bir millet ) "İSLAMIN YÜZ AKLARI" uluları gelir Onlar öyle kimselerdirki Allah yolunda cihad etmekten ; ne bir kınayanın kınamasından ve nede onlarn dedikodusundan aska çekinmezler" ( ibn Kesir )
Benim onlarla veya onlardan baıları ile birlikte olmam , sizlerle yada sizlerden bazıları ile birlikte olmamdan daha güvencelidir ( Nasıf, et-Tac fi Ehadis er-Rasul)
Türkler size dokunmadıkça sakın sizde TÜRKLERE dokunmayınız Çünkü , Allah"ın ümmetine vermiş olduğu bu mülk ve saltanat nimetini ilk defa bu Kantura Oğulları onların elinden çekip alacaklardır" ( et- Taberani)
yakın bir gelecekte kantura oğulları ırak ahalisini ıraktan çıkaracaklardor Sanki ben bunu gözlerimle görür gibiyim Onlar kısık gözlü , yassı burunlu , değirmi yüzlü insanlardır (ebul-Kemal)
Sakın habeşiler size dokunmadıkça sizde onlara dokunmayınız (Türkler de böyledir) Hele TÜRKLER size ilişmedikçe sakın sizde TÜRKLERE ilişmeyiniz (onlara saldırmayınız) ( en-Neseş)
TÜRKLER size dokunmadıkça sizde TÜRKLERE dokunmayınız Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı insanlardır (el-Cüveyni)
müslümanlar ; yüzleri örs üstünde döğülmüş ve derilerle kılıflı kalkanlar gibi (sağlam) bir kavim olan TÜRKLERLE çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır Onlar yünden yapılmış elbiseler giyerler ve yünden yapılmış çarıklarla yürürler (Sahih-u Müslim)
Allah bu ümmete mevalilerden bir ordu gönderecektir onlar ata binmede Araplardan çok üstün silah kullanmada onlardan çok daha mahirdir İşte Allah bu dini onlarla yeniden ihya edecektir!
çok yakın bir gelecekte Allah (C C) ellerinizi (yurt ve yuvalarınızı) bazı yabancılar (TÜRKLER)’le dolduracaktır Onlar aslanlar gibi cesurdurlar Harblerde düşmandan yüzgeri edip kaçmazlar İşte bunlar ; daha önce sizin harbettiğiniz kavimlerle harbedecekler ve sizin ganimetlerinizide onlar yiyeceklerdir (harblerde aldığınız ganimetler bundan böyle onların eline geçecektir) ( et-Taberani)
İstanbul ; onun böbreği ele geçirilinceye kadar feth olunmayacaktır ya böbreği neresidir diye sorulduğunda o, AMURİYE demiştir ( el-Fiten)
İstanbuldan önce ve İstabnbul ise ROMADAN önce mutlaka fethedilecektir (el- fiten)
Ülkeleri ( düşmana karşı) koruma gücü on kısma ayrıldı : Bunun dokuzu TÜRKLERE ve biri diğer milletlere verildi Yine böyle, cimrilikte on kısma ayrıldı ; bunun dokuzu iranlılara vbiride diğer milletlere , cömertlikte on kısma ayrıldı ; dokuzu ehli Sudana biride diğer insanlara , haya da on kısma ayrıldı ; dokuzu kadınlara , biride diğer insanlara , hased ( nifak ) de on kısma ayrıldı ; dokuzu araplara biri diğer milletlere , kibirde n kısma ayrıldı ; dokuzu rumlara biri diğer milletlere verildi ( et- Taberi)
ben onların isimlerini , babalarının isimlerini , hatta (harb meydanlarında) binmiş oldukları atların renklerini dahi pekala biliyorum onlar, o dehşetli günlerde yer yüzünün en hayırlı süvarileri (yani akıncıları) dır
siyah sancaklılar gelinceye kadar harbler kendi aranızda olacaktır Daha sonra (hazar) Türkleri baş kaldıracak ve sizler onlarla çarpıacaksınız bundan sonra bineklerinizin sırtındaki eyerler henüz kurumadan Mağrip halkı isyan edecektir ( el-fiten)
Mümmetimden bir kavim hindistana gaza ederler ve oraların fethini Allah onlara nasib eder o kadar ki hind hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler İşte Allah onların günahlarını bütünüyle affedecektir ( el-fiten)
Mümmetmden iki askeri birlik vardırki Allah onları cehennem ateşinden mutlaka koruyacaktır Bu birliklerden biri hindistana gaza eder ve diğeri ise HZ İSA( a.s) ile birlikte olur ( ve ona yardım eder) (et-tac fi ehadis er-rasul)
Allahın ordusu idi onları Cenab-ı Hak doğu cihetine yerleştirmişti adını bizzat kendisi TÜRK olarak koymuştu herhangi bir kavme öfkelendiği zaman , onlardan bu TÜRK olrdusu ile intikam alırdı( el-kaşgari nin bir sözümü yoksa hadismi tam emin değilim)
Yüce Allah"ın HZ ADEM"i yarattığından bu güne kadar , şu sema gölgesinin altında katledilmek suretiyle öldürülenlerin en hayırlıları şunlardır: bunlardan birincisi Habildir onun kardeşi Kabi melun öldürmüştür Daha Rumların kanlı harblerinde öldürülenlerdir.bular bedir harbinde öldürülen ( mümin) ler gibidir. Daha (moğol ) Türklerinin öldürdükleridir.bunlar Uhud harbinde ölen (müslüman) lar gibidir ( el- fiten)
ben bu kan gövdeyi götüren harblere hele bir ulaşabilsem, ondan önceki (harbler) bana hiç gelir ve ondan sonra olacaklara aldırış bile etmem Zira o kan gövdeyi götüren harb en büyük harbdir ve DECCALİN harbinden daha büyüktür. Zira deccalin ordusu bir milletten oluşur. bu harbi yapanların ordusu ise birçok milletten oluşur( konusu geçen harb malazgirt savaşıdır ve karşı tarafta 12 kralın toplam 80 sancak altında 12şer bin askeri vardır ki bu 960 bin düşman eder TÜRK ordusu ise 25bin kişidir yani aradaki fark 38 (4 kattır hadis el fiten den alınmıştır)
Rumlar A"mak (antakya) ve mercidabık"a inmeden önce kıyamet kopmayacaktır İşte bu sıralarda , onların karşısına şehirdeki bir ordu dikilir ki, bunlar yer yüzünün en hayırlılarıdır. Her iki ordu harbetmek üzere yerlerini aldıklarında Rumlar ;
"bizimle (Araplar, yani) bizim karılarımızı ve çocuklarımızı esir alanlarla aramızdan çekilinki viz onlarla çarpışalım Müslüman (askerler) bunu kabul etmezler ve şöyle derler ;
"Sizinle (bu) kardeşlerimizin arasından Allah"a and olsunki asla çekilmeyeceğiz.
bu sırada harbde başlamış olur.Müslümanların üçte birisi (harbetmeden) mağlup olur.Allah onların hiçbir zaman tevbelerini kabul etmesin Bu arada müslümanların üçte biride öldürülür, bunlar Allah katında en yüce şehitlerdir.Askerlerin geri kalan üçte biri Rumları yener ve fetihlerine devam ederler, ayrıca bir fitneye de düşmezler. İşte İstanbulu da bunlar (TÜRKLER) fethedecektir. (ebu hüreyre)
Allah katında en ulu şehid şüphesizki denizlerde yapılan harblerde şehit olanlardır. Sonra ise Antakya ve civar kasabalarında (Rumlara karşı) şehit olanlar, daha sonra ise Deccal"a karşı şehit olanlardır ( Abdullah b el-Astan)
Kan gövdeyi götüren asıl o büyük harpler başladığında , Şamdan bir ordu çıkar. İşte bunlar Allahın gelmiş geçmiş en hayırlı kullarıdır ( sözü edilen ordu halifenin TÜRKlerden oluşan ordusudur (el fiten)
Utbe b Nafi"den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir ; Bir gazada AllahIN ELÇİSİ ile beraberdik Hz PEYGAMBERe batı tarafından ve üzerlerinde yün elbiseler bulunan bir kavim geldi Onlar kendisine bir tepenin yanında kavuşmuşlardı Onlar ayakta , Hz PEYGAMBER ise oturuyordu İçimden bir ses bana dediki ; " Şunların yanına git de onlarla PEYGAMBERİN arasında dur! Ona bir baskın yapmasınlar!" Sonra (kendi kendime) onlarla bir sır konuşur, dedim ve yanlarına vararak onlarla Hz.PEYGAMBER"in arasında durdum (ve o konuşmalardan ) dört kelime belledim, bunları elimle de sayarım, (Hz.PEYGAMBER onlara şöyle diyordu) ;
Sizler ( araplar ) Arap yarımadasına gaza edeceksiniz. Allah onu size fethedecektir. Sonra İran"a gaza edeceksiniz. Allahorasını da size fethedecektir Sonra yinesiz ( Osmanlı Türkleri ) Deccalla gaza edeceksiniz Allah onuda fethedecektir.Bunun üzerine " ya Cabir! Biz Bizans ( toprakları ) fethedilmedikçe Deccalın çıkacağını zannetmiyoruz dedi"
Amir b Avr"ın rivayet ettiğine göre ; Hz. PEYGAMBER (S.a.v) şöyle buyurmuşlardır : "Sizler (rumlarla olan) en uzak sınır boylarında (mesela) Bevla da düşmana karşı nöbet tutmadıkça kıyamet kopmayacaktır" ; Ondan sonra hz. PEYGAMBER
- "Ey Ali! Ey Ali! Ey Ali!" diye seslendi Hz. Ali,
- "Anam babam sana feda olsun Ey AllahIN ELÇİSİ (buyurunuz)" dedi PEYGAMBER şöyle buyurdu ;
"Sizler Rumlarla mutlaka çarpışırsınız! Ne varki sizden sonra " İslamın yüz akı" bir ordu ( OSMANLI ) gelir ve Rumlarla, asıl onlar çarpışır Onlar öyle kimselerdirki ; Allah yolunda olmaktan ve bir kınayanın kınaması ve nede dedikodusundanhiç korkmazlar İşte onlar tesbih ve tekbir sesleri ile İstanbulu fethederler Ordanda daha önce hiç bir yerden alamadıkları miktarda öyle çok ganimetler elde ederler Onlar bu ganimetleri aralarında kalkanları ölçek yaparak taksim ederler
Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka fetholunacaktır Onu fetheden kumandan ne ulu kumandan , onun askerleri ise ah ne iyi askerlerdir.
İstanbulu ; Allahın evliyaları ( dostları ) olan kavimlere Allah nasip edecektir.Artık Allah onlara bir daha ölüm , hastalık , bela ve musibet yüzü göstermeyecektir. ( el-Fiten )
İstanbulu fetheden zatın adı da benimki gibi Muhammed olacaktır ( el-Fiten ) ( Mehmet ismi Muhammed isminin Türkçe yazılışıdır )
Nefsim elinde olan Allah"a yemin ederinki ; yılanın sıkışıp hücresine girdiği gibi , imanda sıkışacak ve sonunda şu iki mescide ( mekke ve Medineye ) çekilecektir. Bu sırada Allahta öfkelenir, kılıncıyla onlara darbe ve mızrağı ile onlara hucum eder ( Abdullah b amra ; "Ey Abdullah Allahın kılıncı ve mızrağından maksat nedir? diye soruldu o da : mümin kullarinin kılıncı ve oku olmalıdır!" dedi) Artık bundan sonra Rumların hepsi helak olur Sonra bu (TÜRKLER) Rum ülkelerine alırlar, onların bütün kalelerini ve şehirlerini tekbir ve tehlil sesleri ile ele geçirirler En sonunda Heraklenin şehrine (İSTANBUL) gelirler ve Halici karşılarında (bir çarşaf gibi ) yayılmış olarak bulurlar Daha sonra orayı (istanbulu) tekbir ve tehlil getirerek gth ederler Onlar kükreyen tekbir sesleriyle öyle hucum ederlerki, surların bir tarafı düşer, sonra bir kere daha (ufukları dolduran ) tekbir sesleri ile hucum ederler bu defa surların diğer kısmı düşer Ne varki surların denize bakan (haliç) kısmı düşmez Bundan sonra onlar ROMAya yürürler ve orasınıda tekbir sesleri ile elegeçirirler İstanbuldan öyle çok ganimet alırlarki onlar o gün ganimetleri (altınları) sayarak değil, ölçek , ölçek taksim ederler" (el-Fiten)
"Allah müminlerin (ordusu)na İstanbul ve Romayı tesbih ve tekbir sesleri ile fethini nasin etmedikçe kıyamet kopmayacaktır ( Amr b Avf)
"Mülk ve bir diğer ifadeye göre hilafet, taki kırmızı benizli , sanki yüzleri örs üstünde döğülmüş , derilerle kılıflı , sağlam kişiler olan (TÜRKLER ) bu ululukta (hilafette) onlara üstünlük sağlayıncaya kadar , mutlaka benim torunlarımın elinde olacaktır (Bundan sonra hilafet artık TÜRKlere geçmiş olur) (el-Hamevi)
"TÜRK dilini mutlaka öğreniniz Zira mülk ve saltanat uzun süre onların ellerinde olacaktır" ( el-Kaşgari ,Divan-ı Luğat et-Türk )
"Ümmetimin emirliğine (yani hilafete) en sonunda Kantura Oğulları (TÜRKLER) sahip olacaklardır"
TÜRKLERİN ALİMLER TARAFINDAN TASVİRİ
Çevrenin insanlarına tesiri hususunda TÜRKülkelerinden daha kuvvetli tesir eden başka bir ülke duymadık onlar, öyle şeylerdir ki , devletlerini , atlarını , hülasa orda yaşayan her şeyi TÜRKleştirir ve TÜRKE has bir şekle sokarlar ( el cahiz)
Türkler ; çokluk , cesaret , kahramanlık gibi özellikleri ile diğer milletlerden ayrılırlar onların yüzleri geniş, burunları yassı bilekleri kalındır Öfkeli , et yemeye çok düşkünlerdir.Yürümekten bıktıklarını sandığın zaman yeni yürümeye başlamış gibi at koşturduklarını , dağların başlarına tırmandıklarını görürsün Onlar büyük gayret ve himmet sahibi kimselerdir. Onlardan biri köle olduğu zaman dahi, efendisinin askerlerine kumandan olmakla yetinmez belki efendisinin yerine geçmek ister. Nitekim nların bu özelliklerine işaret eden Hz. Peygamber , " TÜRKler size dokunmadıkça sizde TÜRKlere dokunmayınız!" buyurmuşlardır ( el-Kazvini )
KİTAPTAN SON SÖZ
"EY MÜSLÜMANLAR! NEREDE , NE ZAMAN VE HANGİ ŞARTLARDA OLURSANIZ OLUNUZ! BU İLAHİ MESAJA KULAK VERİNİZ GÖREVE KOŞUNUZ VE "GARİPLER" ORDUSUNA KATILINIZ VVE HZ.PEYGAMBERİN (S.a.s) MÜJDELEDİĞİ O "GARİPLERDEN" OLUNUZ ZİRA YİĞİT DÜSTÜGÜ YERDEN, ANADOLUDAN AYAĞA KALKACAK VE İSLAM BİR KERE DAHA O GÜZEL VE MUTLU GÜNLERİNE KAVUŞACAKTIR.
KAYNAK: HZ.PEYGAMBERİN HADİSLERİNDE TÜRKLER
KİTAP YAZARI: Prof.DR.Zekeriya KİTAPÇI
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)